Baz istasyonları tehdit ediyor

GSM şirketlerinin iletişimin kapsamını genişletmek ve yeni pazar alanları oluşturmak amacıyla yerleşik alanlara kurdukları baz istasyonları insan sağlığını tehdit ediyor. Baz istasyonlarının yerleşik alanlara kurulması hukuken yasak olsa da, ekonomik çıkar söz konusu olunca yasalar rafa kalkıyor.
Çevre kirliliğine neden olan baz istasyonlarının son örneği Kağıthane’de, Güzeltepe İlköğretim Okulu’na 20 km uzaklıkta kuruldu. Ekonomik kazanç uğruna 1450 çocuk kanser riskiyle baş başa bırakılıyor. Baz istasyonundan yayılan mikro dalgalar kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırırken tümör, lenfom (lenf bezi kanseri), ben kanseri, erbezi tümörü, çocukluk kanserlerinin oluşmasına yol açıyor. Uzmanlar radyasyonun etkileri konusunda halkı uyarırken bölgede çalışma yürüten Esnaflar Birliği Başkanı Haydar Penez, kamuoyunu ve halkı duyarlı olmaya çağırdı.
Halkın sağlığı dikkate alınmıyor
Baz istasyonları yerleşim alanlarına kamufle edilerek sokuluyor. İstasyonların yerleşim alanlarının dışına kurulması maliyeti artırıyor. Firmalar bu zararı minimize etmek için mülk sahiplerine belli bir para ödeyerek istasyonu çatılara kurmayı tercih ediyor. Kağıthane Güzeltepe’de 1450 çocuğun hayatını tehdit eden istasyon, bina tepesinde bir baca içinde kurulu. Baz istasyonuna karşı toplanan 900 imzayla kaymakamlığa gidilse de bir çözüm üretilmedi.
Bölgede baz istasyonuna karşı çalışmalar yürüten Haydar Penez, hukuki sürecin başlayacağını söyleyerek Türk Telekomünikasyon’a ve GSM şirketlerinden Vodofon’a dava açacaklarını belirtti. Firmalara ruhsatın ücret karşılığı verildiğine dikkat çekerek, ortada dönen büyük bir rantın söz konusu olduğunu belirten Penez, istasyon kaldırılana kadar mücadelenin devam edeceğini söyledi. “Ekonomik çıkarlar ön plana çıkarılarak varoşlarda yaşayan halkın hayatı hiçe sayılıyor. Elit tabakanın yaşadığı yerlere baz istasyonları açmıyorlar. Bizim hayatımızın bir önemi yok mu?” şeklinde konuşan Penez, gerekli denetimlerin yapılmasını talep etti.
Kansere yol açıyor
Konu üzerine görüşlerine başvurduğumuz Pratisyen Hekimler Derneği Başkanı Erdoğan Mazmanoğlu, “Dünyada güvenlik ön plana alınırken Türkiye’de çevre ve sağlık ikinci plana atılıyor. Rant ve kâr peşinde koşuluyor” dedi. İstasyonların kamufle edilerek günlük hayatın içine girdiğini vurgulayan Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy oluşan manyetik kirlilikten söz etti. İstasyonların kurulmasında TEK’in direklerinin de kullanıldığını belirten Celepsoy, konuyla ilgili önlem alınmadığına dikkat çekti. Elektro manyetik dalgaların en fazla büyümekte olan çocukları etkilediğine işaret eden Türk Radyoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Başak ise yayılan dalgaların kanser riskini artırdığını söyledi. Almanya’da 1980 yıllarında kansere yakalanan insanların nükleer santrale yakın yerlerde oturduğunun saptandığını belirten Başak, “İstasyonların kurulacağı yerleri iyi belirlemek gerekiyor. Yerleşim alanlarının dışında kurulmalı” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

---

Rant insan hayatından önemli mi?
Ekonomik çıtayı yükseltmek adına sağlıklarıyla oynanan halk gelecek kaygısında. İstasyonun daha çok yoksul kesimlerde kurulduğunu söyleyen mahalle esnafı Sırrı Aydın ise “Fakire bu dünyada rahat yok. Villaların olduğu yerlere bu istasyonları kurmuyorlar. Bizim hayatımızın bir önemi yok kimsenin gözünde. Tek önemli olan kazanç… Ben kanser olmuşum kimin umurunda?” dedi.
Gelecek nesillerin kanser hastalığıyla baş başa bırakılmak istenmesine tepki gösteren Tuncelililer Derneği 2. Başkanı Cemal Yücel de yetkililerin çözüm bulmasını istedi. İktidarın zengin çevrelere yönelik politika izlediğini belirten Zülfü Aydın, halkın duyarsız olmasından yakındı. Olaylara halkın tepki göstermediğini söyleyen Aydın, “Sesimizi çıkarmadıkça bu uygulamalar devam edecek” dedi.
Yeşim Özdemir