02 Şubat 2008 00:00

Katiller belli hesap sorulsun

Davutpaşa’da bir sitede yaşanan patlamanın ve 21 işçinin hayatını kaybetmesinin ardından olay yerinde açıklama yapan işçiler ve sendikalar katillerden hesap sorulmasını istedi.

Paylaş

Davutpaşa’da bir sitede yaşanan patlamanın ve 21 işçinin hayatını kaybetmesinin ardından olay yerinde açıklama yapan işçiler ve sendikalar katillerden hesap sorulmasını istedi.
Topkapı İşyeri Temsilcileri’nin çağrısı ile patlamanın olduğu yerde toplanan Deri-İş, Hava-İş, Tekstil-Sen, KESK İstanbul Şubeler Platformu, Belediye-İş İstanbul 1,2,3 nolu şubeler, Basın-İş İstanbul Şubesi, Tez Koop-İş 2 No’lu Şube, TEKSİF Topkapı Şubesi, Haber-İş 1 No’lu Şube, Genel-İş 3 No’lu Bölge, Limter-İş, EMEP, DTP, ÖDP, SDP, EHP, ESP, SODAP, Halkevleri, BATİS, TÖP üyeleri ve DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncer, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi. “Kaza değil cinayet”, “Katiller belli hesap sorulsun”, “Tabut değil iş güvenliği”,”Sendika, sigorta, 8 saat iş günü” sloganları atan işçiler, yaşanan cinayetin takipçisi olacaklarını ifade ettiler.
‘Son olması için örgütlenelim’
Topkapı İşyeri Temsilcileri adına açıklama yapan Haber-İş Bayrampaşa İşyeri Baştemsilcisi Fazlı Gökhan, Topkapı işçileri olarak bu cinayete sessiz kalmayacaklarını ifade etti. Gökhan, “Bu tür cinayetlerin son olması için örgütlenelim. İşçilerin sorunlarına karşı mücadele etmek için örgütlü, örgütsüz herkesin bir araya gelmesi gerekiyor” diye konuştu.
DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise, burada yaşananların işçilerin, emekçilerin, durumunu ortaya koyduğunu kaydetti. Tuncel, “Sadece işyerleri değil işçilerinde kaçak olduğu ortaya çıktı. Kayıt dışı çalışmanın önüne geçilmelidir” şeklinde konuştu.
Kaçak işçide işyeri de çok
Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter, olayın kaza olmadığını, ihmalsizliğin, denetimsizliğin, görmezden gelmenin, sorumsuzluğun yarattığı bir katliam olduğunu kaydetti. Patlamanın hemen ardından devlet yetkililerinin olay yerine geldiğini belirten Yeter, ‘kaçakmış, mühürlenmiş’ gibi açıklamalardan öteye gitmediklerini, işçilerden ihbar yapmalarını istediklerini söyledi. Yeter “Burada her yer kaçak, her yer sigortasız işçi dolu, ruhsatsız, kayıt dışı işletmelerle dolu. İşte ihbar ediyoruz gerekeni yapın” dedi.
KESK İstanbul Şubeler Platformu açıklama yapan Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Dursun Yıldız, “Çalışma Bakanı Faruk Çelik, kaza sizce normal mi? Kentin merkezinde maytap üretiminin yapılması normal mi? ” dedi.
Öldükten sonra sigortalandılar
Maytap atölyesinde yaşanan patlamanın ardından 20 ölü, 117 yaralı var. Ancak enkazın altından çıkan gerçek ise çok ürkütücü: İşçilerin sigortasız çalıştırıldığı pek çok kaçak işyeri var. Ve hepsi de patlamaya hazır birer bomba. Sosyal Güvenlik Kurulu Rehberlik ve Teftiş İstanbul 2 No’lu Grup Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, hayatını kaybeden işçilerin sigortasız çalıştırılmasının hak mahrumiyetine neden olmayacağı belirtildi. 2 No’lu Grup Başkanlığı, patlamada hayatını kaybeden işçilerin iş güvenceleri olmasa dahi sigortalı kabul edileceğini ifade etti.
Önerge sümen altı edildi
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, 2005’te Ümraniye’de bir havai fişek deposunda meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği patlamanın ardından, 13 Haziran 2005’te Büyükşehir Belediye Meclisi’ne önerge sunmuştu. Akgün önergesinde, İstanbul’da kaçak olarak faaliyette bulunan yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı madde depolarının tespit edilip kapatılmasını istemişti. Akgün’ün önergesi, oybirliği ile gereği yapılması için Başkanlık Makamı’na havale edilmişti. Önergenin akıbeti bilinmiyor.
Patlama ilişkin adli soruşturma başlatılırken DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit ve CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, patlamayı Meclis gündemine getirdi. İki ayrı soru önergesi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Macit önergede, söz konusu iş merkezinde ruhsatsız havai fişek üretilmesinin ve bunun kontrol edilmemesinin nedenlerini sordu. Olayın sorumlularının nasıl cezalandırılacağı sorusunu da yönelten Macit, olayda ölen ve yaralanan işçilerin sigortalı olup olmadığının da açıklanmasını istedi.

Yaşanan katliamdır

İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Hüsnü Öndül önceki gün Davutpaşa’da meydana gelen patlamanın katliam olduğunu kaydetti. Öndül yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan olayın insan haklarının yaşama geçmesinden sorumlu olan devlet organları, yerel yönetimler ve işverenlerin ortak eylemiyle katliamın gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Öndül, “Kayıt dışı çalıştırarak sosyal güvenlik haklarını ihlal edenler; açlık ve yoksulluk sınırlarında, güvenli ve sağlıklı olmayan koşullarda işçi çalıştıranlar ve buna göz yumanlar, en son işçilerin yaşam haklarını da ellerinden almıştır” dedi.
Meslek örgütleri dikkate alınmıyor
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, patlamayla ilgi yazılı bir açıklama yaparak meslek örgütlerinin uyarılarını dikkate almayan kent yöneticilerinin olayın sorumlusu olduğuna dikkat çekti. İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın patlamanın olduğu işyerinin ruhsatsız olduğuna ilişkin açıklamalarına cevap veren Gökçe, dünyanın hiçbir yerinde kent ortasında yanıcı, parlayıcı be patlayıcı maddelerin imalatına izin verilmeyeceğini kaydetti.
Sendikalar cinayetlerin sorumlusu yetkililer
Türk Harb-İş de olayın bir kaza değil, toplu cinayet olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada, İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Çalışma Bakanlığı’nın gerekli denetimleri yapmadığı için yaşanan cinayetten sorumlu olduklarına dikkat çekildi.
Liman-İş Davutpaşa’da yaşanan cinayetin sorumlularının cezalandırılmasını istedi. Açıklamada, hiçbir denetimin yapılmadığı ruhsatsız işyerlerinin ölüm saçtığına dikkat çekilerek, hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dilendi.
Tes-İş de olayın birkaç defa kapatılmasına rağmen faaliyetini sürdüren bir işyerinde meydana geldiğini vurgulayarak, olayın sorumlularının cezalandırılmasını talep etti.
Topkapı’da bulunan işyerlerinden temsilcilerin oluşturduğu yerel platform üyeleri, Davutpaşa’da yaşanan patlamaya karşı eylem çağrısında bulundu. Platform üyelerinden Telekom İşyeri Temsilcisi Fazlı Gökhan, “İşçilerin patronların daha fazla kâr etmesi uğruna öldürülmesine seyirci kalmayacağız” dedi. (HABER MERKEZİ)

Patlamada ölenlerin sayısı 21’e yükseldi

İstanbul Davutpaşa’da dün meydana gelen patlamada ölenlerin sayısı 21’e yükseldi. Patlamanın meydana geldiği iş merkezindeki enkaz kaldırma çalışmaları önceki gece verilen aranın ardından dün sabah saatlerinde tekrar başladı. Çalışmalar sırasında enkaz altında kimliği belirlenemeyen 25-30 yaşlarında bir erkek cesedi bulundu. Böylece patlamada ölenlerin sayısı 21’e yükseldi.
Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilileri de bölgede, insan gücüyle yapılabilecek bütün çalışmaların yerine getirildiğini ve şu anda kayıp olan Semra Bakkal adlı bir kadının bulunması için araştırmalar gerçekleştirildiğini, olay yerinde bir ekibin bekletildiğini bildirdi.
Zeytinburnu’nda meydana gelen patlamanın ardından hastanelere kaldırılan 116 kişiden 30’unun halen tedavi altında olduğu bildirildi. İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Davutpaşa’daki patlamada yaralanarak hastanelerde tedavi altına alınan 116 kişiden 86’sının taburcu olduğu kaydedildi.
Cesetler Adli Tıp’ta
Patlamada ölen ve çeşitli hastanelerin morglarında bulunan 20 kişinin cenazesi, Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Davutpaşa’daki patlama sonrası yakınları hakkında bilgi almak isteyen ya da olayda öldüğü anlaşılanların aileleri, Adli Tıp Kurumu’na gelerek bilgi aldı. Zaman zaman kendilerine hakim olamayan ve yakınlarını kaybetmenin acısı ile gözyaşlarını tutamayan merhum yakınlarının acılı bekleyişi gün boyu sürdü.
Yetkililer, kimlik tespiti yapılan ve aileleri tarafından teslim alınan cenazelerden bir kısmının İstanbul’da, bir bölümünün de il dışında toprağa verileceğini kaydettiler.
Öte yandan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, olayda ölen ve isimleri tespit edilen 20 kişiden 11’inin “Hasan Akhun, Azerbaycan uyruklu Davruz Mamadov, Ömer Vural, Halit Altan, Kazım Nişli, Hüseyin Taylanoğlu, Lezgi Şimşek, Zübeyr Bal, Yaşar Kara, Kadir Cesur, Orhan Sadal” olduğunu bildirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Cenazeler toprağa veriliyor
Yaşamını yitirenlerin cenazeleri toprağa verilmeye başlandı. Cenaze törenlerinde acı, gözyaşı ve öfke hakim oldu. Patlamada ölen Zübeyir Bal’ın cenazesi toprağa verildi. Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi ve kimlik tespit işlemleri tamamlanan Zübeyir Bal’ın (46) cenazesi, Habipler Yayla Mezarlığı’na defnedildi. Cenaze törenine, Zübeyir Bal’ın eşi Havva Bal, ağabeyi Mustafa Bal ve yakınları ile çok sayıda kişi katıldı. Törende açık ve öfke hakimdi.

ÖNCEKİ HABER

Sevenleri ve dostlarıAbdi İpekçi’yi unutmadı

SONRAKİ HABER

Moritanya’daki İsrail elçiliğine saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa