8 Şubat 2008 00:00
GÖZLEMEVİ
Ken Ludwig, Amerikada son dönemlerin en başarılı komedi yazar ve yönetmenlerinden sayılıyor. Yirmi beşten fazla ülkede oynanan oyunları ve uyarlamalarıyla evrensel üne kavuşmuş. Oyun Karıştı-Moon Over Buffalo, Ludwigin Broadway yaşamını oyunlarına yansıttığı yapıtları arasında en başarılısı olarak gösteriliyor. Tiyatro dünyasında ün yapmış, ama artık yıldızları sönmekte olan oyuncu bir karı-kocanın başından geçenlerin anlatıldığı, eğlendirici tiyatro ya da ticari tiyatro türü olarak tanımladığımız, sadece eğlendirmeye yönelik burlesk ve vodvil karışımı Oyun Karıştı, şimdilerde Haldun Dormen Ustanın yönetiminde Asuman Dabak Tiyatrosu tarafından Bu Oyun Başka Oyun başlığı altında sahnelenmekte.
Papaz Kaçtının başarısı
Komedi dalında ülkemizin en yetenekli kadın oyuncuları arasında adı anılan Asuman Dabak, 2006-2007 tiyatro sezonunda Tiyatro Komediyi kurdu ve Phillip Kingin Papaz Kaçtısını gene Haldun Dormenin rejisiyle ilk oyun olarak sahneledi. Ben istemeyerek de olsa, hatta dozu biraz yüksek sesli de sayılsa Papaz Kaçtının bu yeni versiyonunu eleştirdim. Sevgili Haldun Dormenin, oyuncularına davranış ve tutum birliği sağlayamamış olmasından ve ses ile aktarımlarında üst sınırları bulduramamasından yakındım. Sahne üzerindeki tüm oyuncuların birbirleriyle paslaşmalarının birbirlerini tanımakla gerçekleşebileceğini, oysa oyuncuların bu gerçekten haberdar olmadıklarını savladım. Şayet oyuncular, başta Asuman Dabak olmak üzere, oyunculuğun ön plana çıkması için gerekli olan etkileyiciliğin bireysellikle gerçekleşmeyeceğinin bilincinde olmasalardı, oyunun paldır küldür çökeceğini söyledim. Doğal olarak bütün bunlar, Tiyatro Komedi mensupları ile aramızda kulaktan kulağa gelişen bir söyleşi seviyesinde kaldı, Papaz Kaçtı turneydi murneydi derken, yüz yirmi kez perde açtı. Bu sonuç, beni elbette mutlu etti ama görüşlerimden damıttığım eleştirel düşüncelerimi tersyüz etmedi.
Oyunun gelişme alanı
Yanılmıyorsam 1996 yılında Haldun Dormen, Alev Gürzap, (turnede Gürzapın yerine 21 yaşındaki Ayça Bingöl zorunlu olarak sahneye çıkmıştı), Gürzap ile dönüşümlü olarak İlkay Saran, Şebnem Özinal ve Gürkan Uygunlu kadrosuyla Dormen Tiyatrosu tarafından Türkiyede ilk kez oynanan Oyun Karıştı, yani şimdiki adıyla Bu Oyun Başka Oyun, görkemli tiyatro geçmişleri sonrasında yıldızları sönen, küçük kasabalarda matine-suare oyunlar oynayarak geçimlerini sağlayan karı-koca Charlotte (Asuman Dabak) ve George Hayin (Ufuk Özkan) çevresinde gelişiyor. Oyunculardan Eileen (Tuna Arman), Georgedan hamile kalacak, karısı Georgeu avukatı Richerd Maynard (Hilmi Özçelik) ile terk edecek, çiftin kızları Rozalinda (Tuna Gürcoşkun) bir yerel televizyon kanalında hava durumu sunucusu olan nişanlısı Howard (Hilmi Erdem) ile annesini ve üvey babası Georgeu görmeye gelecek, Rozalindaya âşık tiyatronun müdürü Paul (Murat Ergür), hem karışıklıkları toparlamaya, hem de Rozalindayı geri kazanmaya çalışacak, kulakları ağır işiten kayınvalide Ethel (Bedia Eren) karışan ortamı bilmeden daha bir karıştıracak, ortaya bir de (özgün metinde olmayan, Haldun Dormen tarafından sonradan metne eklenen) kendisine Brütüs rolü önerildiğini iddia eden bir oyuncunun (Atilla Irgılata) da çıkmasıyla karışıklığın dozu artacak. İşte konu bu
Kahkaha atmanın temeli
Ken Ludwig eserinde, türün özelliği gereği zor durumda kalmış insanın psikolojisinden yola çıkarak, özü klasik tragedyalarla koşutluk taşıyan bir eğlence duygusu yaşatmak istemiş. Doğasının gereği peşine düştüğü birincil hazlar nedeniyle, toplumsal konumundan kaynaklanan ikincil istekleri arasında sıkışan George karakterini, Ludwig tragedya kahramanlarından farklı olarak yüceltmemiş, tersine gülünçleştirmiş. Böylelikle temel amacı izleyiciye eğlenceli bir iki saat geçirtmek olan sahne güldürüsü, kahkahaların kaynağı olan temel sorunları yüksek sesle söylemeden izleyiciye duyumsatmayı yeğlemiş. Gülümsetmeyi, güldürmeyi, kahkaha attırmayı işte bu duyumsama kaynaklı olarak oluşturmuş.
Haldun Hoca atlıyor
Yönetmen Haldun Dormen, güldürü öğelerini gene fiziksel hareketlerden ve mizahtan çıkarmış. Güldürüyü kulak ve zihinden çok göze ve duyumlara yöneltmiş. Farsın ruhuna sadık kalarak kaba güldürü öğelerinden yararlanmış. Gene kapılar kapanıyor, kapılar açılıyor, eğlendirici olmak abartıya kadar uzanıyor. Sahne trafiği uyumsuz, ama olabildiğince hızlı. Ama bu arada, Howard kapının dışından:,Kimse yok mu diye seslenip, Charlottetan olur aldıktan sonra antre yapıyor da, Maynardın anahtarı mı var ki langır lungur içeri dalıyor, anlaşılmıyor. Ya da o kapı çıkış kapısıysa, Howard sorusunu kime soruyor? Charlotte, uzun zamandan beri görmediği kızı Rozalindayla karşılaşma anında şaşkınlığında neden bu kadar geç kalıyor, sevinci neden coşkusuz; işin o yanları bilinmiyor. Belki de Haldun Hoca bunları bilerek atlıyor.
Yaratıcı kadro
Filiz Ofluoğlunun çevirisine söz söyleyemem. Ümit Birsel, Papaz Kaçtının dekorunu almış, olduğu gibi uygulamış. Maliyet sorunudur der, (bu kerelik) görmezden gelirim. Erkan Karabulut da fars denilince çiğ ışık kullanmak gerektiğine inananlar safında. No comment! Ağzımı açıp tek kelime etmem. Tomris Kuzunun kostümleri zevkli derim. Ancak Charlotteun ikinci giydiği kostümü bir kez daha elden geçirse diye de eklerim. Sağ (ön) sarkıyor da!..
Oyuncular
Oyuncuları eleştireyim derken hırpalamak istemiyorum. Esasında tümü ellerinden geleni yapmışlar. Asuman Dabakın seyirciye ulaştırmayı amaçladığı ciddiyet, her zaman olduğu gibi bu kere de seyircinin aklında olayın komik öğeleriyle gelişiyor. Asuman Dabakın komedyen gömleğini kim yadsıyabilir ki? Ufuk Özkana komedide ön planda olanın gerçekçilik olduğunu anımsatacağım. Devinimin esasını da doğallık oluşturmalı diyeceğim. Bedia Eren, yüksek komedi yapılı bir oyuncu, isteneni veriyor. Hilmi Erdem, Howardın sadece karakterini değil, duyumsadıklarını da izleyiciye yansıtarak bravoyu hak ediyor. Hilmi Özçelik, Richard Maynarda bir avukat ağırlığını kat(a)mamış. Murat Ergür, Paulü fiziksel yapısına fazla yaslamadan, ağırlığı bedensel devinimlere dayayarak, estetik açıdan başarıyla çiziyor. Tuna Armanın jest ve mimikleri çok yapay. Tuna Armana kimse komedinin karşıtlıklar arasındaki bağlantının vurucu olarak kullanılması olayı olduğunu anlatmamış mı, ya da anlatmışlar da Arman mı anlamamış; doğrusu beni bu kere de ciddi anlamda şaşırtıyor. Tuna Gürcoşkun, diğer oyuncularla fiziksel ilişki kuramıyor, kuramadığı için maddesel etkileşimi etkiliyor. Özgür Özaslan görevini eksiksiz yerine getirirken, Atilla Irkılata, Brütüsü sevimli kılma uğruna elinden geleni yapıyor. Tolga Özbey ile Batuhan Pamukçu ise yetiştirilmeyi bekliyor.
Farstan, vodvilden, bulvar komedisinden, burleskten yıllardan bu yana bööö mü dedik, ya da bu türlerin, tamamı çok çok profesyonel kadrolarla oynanmasına mı alıştık ne; Asuman Dabak Tiyatrosu fevkalade iyi niyetle, bin bir emekle yoğurduğu yeni oyununu da bana sevdiremiyor.
Bu durum beni kahrediyor, ama işin doğrusu, her şeye rağmen umutsuzluğa sevk etmiyor
(Bu Oyun Başka Oyunu 10 ve 17 Şubat günleri Saat 15.00 ve 18.00de Profilo Kültür Merkezinde izleyebilirsiniz. Telefonları 0212 216 92 53. Bendeniz ay sonuna kadar ITI-UNESCO İtalya Merkezinin davetlisi olarak Milanoda tiyatro, opera ve bale üzerine incelemelerde bulunacağımdan, Gözlemevini bu süre içinde boş bırakacağım. 29 Şubat günü gene bu köşedeyim. Bekliyorum Efendim.)
Üstün Akmen
Evrensel'i Takip Et