21 Şubat 2008 00:00
TEKEL işçileri Ankara'yı ısıttı
Kemal Vural Tarlan
EMEK
SABAHLARI
ALACA KARANLIKLA AÇILIR KAPILAR
KADIN ERKEK DÖKÜLÜR YOLLARA
HER BİRİ BİR ARI GİBİ
ÇALIŞKAN VE BEREKETLİ
GÜN BOYU
DURU DEVİNGEN BİR IRMAK
AKAR KARIŞIR
DURGUN BİR SUYA
AKŞAMLARI
EVLERİNE EKMEK TAŞIR İŞÇİLER
SIMSICAK APAK
GÜN BOYU DÖKTÜKLERİ TERİ TAŞIR
KUCAK KUCAK
Ankara karlar altındaydı birkaç gündür. Karla kaplı yolları aşıp gelmişlerdi, yurdun dört yanından yollara düşenler. Çocuklarına sıcak bir çorba kaynatmak, sofralarına ekmek götürebilmek içindi bunca karlı yolu saatlerce yürekleri ağızlarında aşıp gelmelerinin nedeni. Daha birkaç gün önce gazetelerin satır aralarında okumuşlardı, bu ülkede on kişiden birinin işsiz olduğunu. Bu haberle aylardır yüreklerine sinsice yayılan işsizlik korkusu bir sızıya dönüşmüştü. Özelleştirmenin onlara işsizlikten başka bir şey getirmeyeceğini bilerek yola düşmüşlerdi. Ankara'ya inmişlerdi sabahın ilk ışıklarıyla. Kurtuluş Parkını beyazlar bürümüş, göç kaçkını güvercinler uçuşup duruyordu gri gökyüzünde. Parkın karlı yollarında öbek öbek toplanıp başka şehirlerde gelecek sınıf kardeşlerini beklediler. Hiç görmedikleri kardeşlerinin kazasız belasız ulaşmalarını dilediler, büfelerden aldıkları yolluklarına yarenlik eden çayları yudumlarken. Azıklarından çıkardıkları yiyecekleri gevrek Ankara simidine katık ettiler. Ve tabii ki, yanı başlarında uçup duran güvercinlerle paylaştılar ekmeklerini.
GREV
ŞALTERİ İNDİREN EL
SIKILMIŞ YUMRUK OLMUŞ
KIZIL BİR ÖRS ÜSTÜNDE
KAVGAYI DÖVÜYOR
GREV GÜNÜ
İŞÇİLER OTURMUŞ BİR SOFRADA
HEP BERABER YEMEK YİYOR
İşte böyle başladı TEKEL işçilerinin Ankara yürüyüşü. Tek Gıda-İş Sendikası üyesi işçilerin, özelleştirmeye karşı Türkiye nin dört bir yanından yola çıkıp Özelleştirme İdaresinin önünde biten yolculukları. Kadın erkek yola çıkanlar; sık sık "boyalı basını" protesto ettiler. Laik-antilaik çatışmasını ülke gündeminin başına itenlere inat başı açık, başı kapalı kadın işçiler kol kola, omuz omuza işlerine, işyerlerine ve ülkelerine sahip çıkmak için İstanbul'dan, Malatya'dan, İzmir'den Antep'ten, Diyarbakır'dan Özelleştirme İdaresi binasının o devasa griliğine kaşı, sloganlarla, halaylarla, omuz omuza, dimdik durdular.
Bu arada gelen; Hataydan yola çıkan sınıf kardeşlerinin kaza yaptıkları ve ölümlerin olduğu haberi, bütün işçileri yasa boğdu. Gözyaşları ile sloganlar birbirine karıştı. Ölmek var dönmek yok," "Katil AKP!!" ve "TEKEL vatandır vatan satılmaz" diye haykırdılar. Türbanlı-türbansız tüm TEKEL işçileri, ekmeklerine sahip çıkmanın ülkelerine sahip çıkmak olduğunu, çocuklarının ekmeğine göz dikenlerin kimler olduğunu bilip ekmeklerine, işlerine sahip çıkmanın tek yolunun mücadeleyi yükseltmekten geçtiğinin bilincinde olduklarını, kar kış demeden Ankara'ya gelmeleriyle kanıtladılar.
Evrensel'i Takip Et