21 Şubat 2008 00:00

‘Dilimizden vazgeçemeyiz’


İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan, Uluslararası Anadil Günü dolayısıyla gazetemize yaptığı açıklamada, “Bizim için bugün dolayısıyla ifade etmek gerekir ki, Kürtlerin vazgeçilmezlerinin başında anadilimiz olan Kürtçe ve eğitimi geliyor” dedi. Kürt Dili ve Araştırma Derneği ise yaptığı açıklamada, Kürtçenin korunması talebinde bulundu.
Uluslararası Anadil Günü, anadilleri için direniş gerçekleştiren ve 11 üyesi ölen Pakistanlı bir topluluğun, UNESCO’ya başvurusuyla 1999 yılında ilan edildi. O günden bu yana kutlanan Uluslararası Anadil Günü ile ilgili görüşlerini sorduğumuz İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan, Kürtlerin dil hareketleriyle Kürtler arasında bir dil bilinci yaratarak, anadillerine sahip çıkma çabasında olduğunu belirterek, “Özellikle 80 yıllık asimilasyon politikalarının Kürtlerde ve Kürtçede ciddi tahribatlar yarattığı ortada. Asimilasyonun bir oto asimilasyon boyutuna vardığı aşina... Kürtçe için tehlike çanlarının çaldığı bir aşamadayız diyebiliriz. Uluslararası Anadil Günü belki de bugün en çok Kürtlerin günüdür” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın Almanya’da dile getirdiği, bir insanlık suçu olan asimilasyonun, Türkiye’de 80 yıldır işlediğine vurgu yapan Tan, şöyle devam etti: “Başbakan bu insanlık suçunu işlemekte beis görmemiştir. İnsanlık suçu Kürtlere karşı olunca bunda bir sakınca görmüyorlar. Diyarbakır’da Kürt diline yönelik talepleri de ‘Bekara karı boşamak kolaydır’ sözü ile karşılayan Başbakan’ın, bugünü görmesini isteriz. Kürtlerin en insani hakkı olan kendi anadilini her alanda kullanma isteğini, Laz, Çerkez halklarıyla karşı karşıya getirerek dikkate almamak, en hafif deyimle ikiyüzlülüktür. Elbette ki Lazlar da Çerkezler ve her halk da kendi diliyle her alanda var olma hakkına sahiptir. Kürtlerin dilini kullanması buna engel değildir... Yarın bir basın açıklamamız olacak, Uluslararası Anadil Günü dolayısıyla. Bizim için, bugün dolayısıyla ifade etmek gerekir ki, Kürtlerin vazgeçilmezlerinin başında anadilimiz Kürtçe ve eğitimi geliyor.”
Kurdi-Der: Kürtçe korunmalı
Kürt Dili ve Araştırma Derneği (Kurdi-Der), ‘21 Şubat Uluslararası Anadil Günü’ nedeniyle yaptığı açıklamada, Kürtçe başta olmak üzere Türkiye’deki anadillerin korunması gerektiğine dikkat çekti.
Kurdi-Der, ‘21 Şubat Uluslararası Anadil Günü’ nedeniyle Diyarbakır Bükyükşehir Belediyesi Konukevi’nde kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Kurdi-Der Genel Başkanı M. Mezhar Aktaş, UNESCO’nun 21 Şubat’ı ‘Uluslararası Anadil Günü’ kabul etmesinin, dünyada konuşulan dillerin korunması açısından önemli olduğunu belirtti. Dünyada halen 6 bin kadar dilin var olduğunu ve eğer önlem alınmazsa gelecek yüzyılda bu dillerin yüzde 90’ının yok olacağını kaydeden Aktaş, anadilin korunmasının toplumların kültürlerinin, edebiyatlarının, tarihlerinin ve kimliklerinin korunması olduğunu söyledi. Bunun da hoşgörü ve zenginliği beraberinde getireceğini vurgulayan Aktaş, AKP’nin her zaman Müslümanlığı ve demokratlığı ile övündüğünü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Avrupa seyahatlerinde Kürt dili üzerinde hiçbir baskının olmadığı şeklindeki açıklamalarının doğru olmadığını kaydetti. Aktaş, “Aksine Kürt dilini engellemek amacıyla, tek Kürtçe günlük yayın yapan Azadiya Welat gazetesi hakkında onlarca dava açılmış, on binlerce YTL’lik para cezası kesilmiştir. Bunlar yetmezmiş gibi gazetenin imtiyaz sahibi ve yayından sorumlu müdürü tutuklanmıştır” diye konuştu.
‘Başbakan Kürtçeye sağır dilsiz’
Başbakan Erdoğan’ın Almanya’daki açıklamasına dikkat çeken Aktaş, “Başbakan Türkiye’deki 20 milyon Kürdün dil serbestliği sorunu dile getirildiğinde sağır dilsiz oyunu oynuyor” dedi. Aktaş, DTP’li belediyeler olmak üzere Kürt öğrencilerin anadillerinde eğitim hakkı istedikleri için okullarından atıldığını ve birçok baskıya maruzu kaldıklarını belirtti. (İstanbul /EVRENSEL)
Mustafa Akyol

Evrensel'i Takip Et