02 Mart 2008 00:00
Savaş yöntemi neyi çözdü?
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel, 8 gün süren sınır ötesi kara harekatının ardından, harekat ve savaş yöntemlerinin neyi çözdüğünü sordu.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel, 8 gün süren sınır ötesi kara harekatının ardından, harekat ve savaş yöntemlerinin neyi çözdüğünü sordu. Harekattan geriye ölümler, umutsuzluk, düşmanlık, sefil bir uşaklık ve eziklik duygusu dışında kalanın ne olduğunu soran Tüzel, Ortada başarı dedikleri dağın taşın bombalanıp; sonuçta 24 asker, 3 korucu, 240 PKKlinin ölmüş olması gibi rakamlaşmış insan hayatları mıdır? dedi.
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, sınır ötesi kara harekatını değerlendirdi. Yazılı bir açıklama yapan Tüzel, kara harekatının birden bire son bularak geri dönülmesinin savaş naraları atan medya ve kışkırtıcı çevrelerde hoş karşılanmadığına dikkat çekerek, çözümsüzlük üzerinden yürütülen siyasetin ayrıntılarını, olmazlarını konuşmayı tercih ettiklerini belirtti. Hükümetin, Kürt sorununda askerlerin dediği dışında bir planı ya da önerisi olmadığının bir kez daha görüldüğü belirtilen açıklamada, Kürtleri ben temsil ediyorum diyen Başbakan generallerle uzlaştığı bu konuda yetki dediği ipleri, onlara ve Amerika gibi güçlere teslim etmiştir dedi.
Geriye ne kaldı?
Tüzel, ülkede huzur, demokrasi ve özgürlük isteyen, ülkenin gerçek sahibi ve temsilcilerinin Askeri harekat, savaş yöntemleri neyi çözmüştür? Harekattan geriye ölümler, umutsuzluk, düşmanlık, sefil bir uşaklık ve eziklik duygusu dışında kalan nedir? Ortada başarı dedikleri dağın taşın bombalanıp; sonuçta 24 asker, 3 korucu, 240 PKKlinin ölmüş olması gibi rakamlaşmış insan hayatları mıdır? Yurtta barış dünyada barış bu politikayla mı kurulacaktır? Bölgede varlığı insanlık için tehdit oluşturan ABDnin yol göstericiliğinde halklar barış içinde olabilir mi? sorularını sorması gerektiğini belirtti.
Harekatta Türkiyenin, bölge halklarının çıkarı, barışı ve dostluğunun olmadığının altını çizen Tüzel, Bu sonuç şimdiye kadar yok sayma ve ezme; ülkemiz Kürtlerinin eşit haklara dayalı varlığını benimsememe politikasının iflasını, çözümsüzlüğünü bir kez daha göstermiştir diye konuştu.
Özür dilemeliler
Hükümet ve askeri yetkililerin, ülke ve bölge halklarından ölümüne yol açtıkları insanların ailelerinde özür dilemesi gerektiğini ifade eden Tüzel, Barış ve ortak yaşam isteyen Kürtlerin güvenini nasıl kazanabileceklerinin hesabıyla, açıklıkla hareket etmelidirler. Her şeye rağmen bütün bu yaşanmış kötülüklerden hayırlı bir sonuç çıkartmak da mümkündür. Ancak bunun için bu yanlışlıklarla cesaretle hesaplaşmak ve halkın, kanla değil barış ve umut mesajlarıyla beslenmesini sağlamak gerekir dedi.
Ülke halklarının bir arada onurluca yaşamasını başaracağına dikkat çeken Tüzel, Bir kez daha diyoruz ki önce barışa, demokrasiye, halka dayanan bir basiret ve diyalog diye konuştu. (HABER MERKEZİ)