09 Mart 2008 00:00
BAŞYAZI
Önceki gün toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu nihayet, Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortasına (SSGSS) karşı harekete geçme kararı aldı.
Önceki gün toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu nihayet, Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortasına (SSGSS) karşı harekete geçme kararı aldı.
Türk-İşin kararına göre;
1-) Türk-İş 10 Mart Pazartesi günü Emek Platformunu (EP) toplantıya çağıracak ve alınan kararların EP tarafından benimsenip hayata geçirilmesini isteyecek.
2-) 11 Mart Salı günü tüm illerde basın açıklamaları yapılacak.
3-) 12 Mart günü de tüm işyerlerinde iş bırakılacak.
4-) Yasanın TBMM Genel Kuruluna geldiği gün de tüm sendika yöneticileri Ankarada Meclise yürüyecek ve tasarı geri çekilene kadar Ankarayı terk etmeyecek.
Kuşkusuz ki bu eylemleri birer birer ve sadece lafız olarak ele alırsak, yapılacakların basit bir protestoyu aşması beklenemez. Ancak; eğer pazartesinden gerekli müdahaleler yapılabilirse, EPin de katılmasıyla salı günü ülke çapında basın açıklamalarının kitlesel emekçi eylemlerine dönüşmesi; iş bırakmanın yasak savma değil de gerçek bir iş bırakmaya varması mümkün olabilir. Dahası işçi, emekçi inisiyatifinin öne çıkması sağlanabilirse; bu kararların emekçilerin silkinip alanlara çıkması; genel grev-genel direniş hattına yönelen bir mücadele fikrini güçlendiren gelişmelere yol açması sürpriz olmaz.
Türk-İş Başkanlar Kurulunda sendika başkanlarının döneme ve Türk-İşin rolüne dair söyledikleri; mücadeleden başka hiçbir yolun kalmadığına, sözün bittiği yere gelindiğine dair yapılan vurgular, mücadeleci bir tutumun sendikacılar arasında da destek bulacağına dair işaretlerdir.
Burada yapılması gereken, Türk-İşin kararının iyiliği ya da yetersizliği üstüne mızmızlanma ya da hamaset değildir. Asıl olan bu karardan yararlanarak mücadeleyi ilerletmektir. Ki burada da görev her konfederasyondan, her sendikadan, her emek örgütünden ve sınıftan, emekten yana tutum alan, mücadeleci sendikacılara, emek örgütü yöneticilerine, işyeri temsilcilerine, emekçilerin ileri kesimlerine ve en başta da yerel platformlara düşmektedir.
Daha büyük bir inisiyatifle, daha büyük bir yaratıcılıkla ve görev bilinciyle daha mücadeleci bir tutumla görev başına!