10 Mart 2008 00:00

YAŞADIKÇA


Ülkemizde enerji uygulamalarında kasıtlı yanlışlar devam ediyor. Kasıtlı diyorum, çünkü bu kadar büyük hatalar başka türlü yapılamaz.
Basında dün çıkan haberlere göre Adana “enerji üssü” oluyormuş. Bunun için “sevinç ve övünç duyulması gerekir” anlamında haberler yapılıyor. Belli ki bu haberler ısmarlama haberlerdir. Yani, bazı sermaye çevrelerinin “iliştirilmiş gazetecileri” tarafından kaleme alınmaktadır. Yoksa Kolombiya’dan getirilen ithal kömürle çalışan Sugözü Termik Santrali’ne “ülkemiz elektrik üretiminin yüzde 6’sını karşılıyor” diye övgü düzülür müydü?
Haberi yapanlar, şimdi de Adana Tufanbeyli’ye Sabancı Holding’in yapacağı termik santralin “müjdesini” vermektedir.
Bu köşenin okuyucularının hatırlayacağı gibi; Sugözü Termik Santrali, Almanlar tarafından Adana Sugözü’ne kurulmuştur. Santralin gücü 1210 MW’tır (megavat). Yılda yaklaşık 9 milyar kWh (kilovat saat) elektrik üretmektedir. Bu santralde kullanılan kömür Kolombiya’dan getirilmektedir. Alman firması bu ülkede yaptığı işin karşılığını alamayınca, alacağına karşılık kömür almıştır. Bu kömürü bir şekilde paraya dönüştürmek için aklına nedense kendi ülkesi değil de bizim ülkemiz gelmiş ve Sugözü’ne bu termik santrali kurmuştur. Ürettiği elektriği de alım garantili şekilde bize satmaya başlamıştır. Böylece; hem çevremiz kirletilir olmuş, hem de paralarımız Almanlara gider olmuştur. Bu işten para kazananlar ise kendi çıkarları uğruna ekonomik sömürüyü ve çevrenin katledilmesini sanki çok iyi bir şeymiş gibi “müjdeli” haberlerle güzel göstermeye çalışmaktadırlar. Usuldendir, yapılan hiçbir kötü iş ve atılan kazıklar kötü bir şeymiş gibi sunulmaz.
Herhalde; “Adanalılar, müjdeler olsun ki şimdi de Tufanbeyli’ye bir termik santral yapılacak, Sabancı para kazanacak ve sizler daha fazla sağlık problemleri yaşayacaksınız!” diyecek değiller. Bunun yerine “Adana enerji üssü oluyor, bölge gelişiyor” demek daha akıllıca bir yalandır.
Sugözü Termik Santrali yapılırken bölgedeki köylülere “5 bin kişinin işe alınacağı” yalanı söylenmişti. Köylüler bunun yalan olduğunu söyleyen çevreci dostlara neredeyse saldıracak duruma gelmişlerdi. Oysa bugün kendilerine söylenenlerin hepsinin yalan olduğunu görmektedirler. Şimdi Tufanbeylili dostlarımızın gidip Sugözü Termik Santrali’nin çevresindeki köylülerle konuşmaları ve gerçekleri onların ağzından dinlemeleri gerekiyor. Aynı şekilde Amasralı dostlarımızın da Sugözü çevresinde yaşayanları dinlemeleri gerekiyor. Hatta Adanalı çevre dostlarının Sugözü Termik Santrali’nin çevresindeki insanlarımızla görüşme yapmalarını, bu görüşmelerin kayıtlarını “iliştirilmemiş” basınla ve termik santral kurulması düşünülen bölgelerdeki insanlarla paylaşmasını öneriyorum.
Bugün biliyoruz ki; fosil yakıtlar ve nükleer enerji geleceğin enerjisi değildir. Bugünün ve yarınların enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Adana ise ülkemizin en güzel güneş alan bölgesidir. Böyle bir bölgede güneşten ve rüzgârdan yararlanmak varken, fosil yakıtlar kullanmak hem ülke ekonomisine, hem de bölgenin sağlığına ve çevresine zararlıdır.
Yarınlarımızı, yarınların verilerine göre planlamak zorundayız. Geleceğe baktığımızda; dünyanın enerji gereksiniminin temiz enerji kaynaklarıyla karşılanacağını görmekteyiz. Bu durumda, bizim de, endüstrisi gelişmiş Batılı emperyalistlerin yaptığı gibi; enerji yatırımlarımızı öncelikle ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli üzerine planlamamız gerekmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızın sonuna kadar kullanılması ve enerjinin etkin kullanımını gerçekleştirdikten sonra fosil yakıtların ileri teknolojilerle değerlendirilmesine yönelmeliyiz. Bu kaynakların da yetmemesi durumunda ithal kaynaklara yönelmemiz gerekir. Bütün bu adımlar atılmadan, yerli ve ithal fosil yakıtlara yönelmek, üstelik de enerjiyi israf ederek kullanmak, bilgisizlik değil kasıtlı yapılan yanlışlardır.
Enver Şat

Evrensel'i Takip Et