Hendek’te öğrenci olmak zor

Çoğumuz üniversiteyi ilk kazandığımızda “Acaba eğitim göreceğimiz yer nasıl bir yer?” diye merak ettik. Bir internet kafeye girip de ‘Sakarya Üniversitesi’ yazan herkes, Sapanca Gölü manzaralı merkez kampüsü görür. Biz de gördük ve “burada okunur” diye düşündük. Ama bir ayrıntıyı kaçırmışız; Eğitim Fakültesi Hendek’teymiş. Geldik gördük. Bugün okul binaları, derslikler vb. yönünden kayda değer bir ilerleme gerçekleşmiş olsa da, o zaman tütün deposundan bozma sınıflar, çamur içindeki okul bahçesi ve caddelerdi karşımızdaki. Hayal kırıklığına uğramıştık elbet.
Hendek halkında (başta Güneydoğululara olmak üzere) öğrencilere karşı aşırı dışlayıcı bir tutum vardı. Sanki biz huzurlarını bozmaya gelmiştik, ya da ahlaklarını. Bir öğrencinin karşı cinsten bir arkadaşının değil elini tutması bile huzursuz ediyordu onları. Bu tartaklanma, taciz nedeni dahi olabiliyordu. Zamanla bir nebze de olsa aşıldı bu durum. Bu tutum, ‘öğrencinin ticari kazanç kapısı’ olarak görülmesi şeklinde evrildi. Ekmeğin fiyatı katlandı, “öğrenciyim” demişsen daha bir pahalandı evler.
Üniversiteyi daha özgür olacağımız, kendimizi geliştirebileceğimiz bir ortam olarak tasarlamıştık zihnimizde. Böyle olmadığını da öğrendik.
Eğitimini sürdürmeye çalışırken, maddi sıkıntıları dolayısıyla çalışmak zorunda olan bir arkadaşımız saldırıya uğruyordu iş dönüşünde; jiletle çiziliyordu yüzü. Sadece Kürt olmaktı suçu. Okul bahçesinde türkü söyleyip halay çeken birkaç arkadaş, başka bir grubun tepkisiyle karşılaştı. Neymiş “halayla bölücülük yapılıyormuş!?”
Fakülte içerisinde öğrenci temsilciliği seçilmekte. Ne yazık ki bu demokratik hakkın tayininde bile, bazı öğretim üyeleri ve baskın öğrenci grupları tarafından süreçlere müdahale edilmekte, kendi arkadaşlarının temsilciliklere seçilmesi için baskıcı bir ortam yaratmaya çalışılmaktadır. Buna tepki gösterme şansımız yok çünkü her türlü tehdit ve tacize karşı savunmasız durumdasınızıdır. Tartaklanan bir öğrencinin polise ve savcılığa şikayette bulunmuş olmasına rağmen, bu eylemi gerçekleştirenler bugün sokaklarda elini kolunu sallayarak dolaşmaktadır.
Sosyal-kültürel imkanlar bakımından da, bir sinema-tiyatro salonu, konferans ve küçük çaplı konserlere olduğu ticaret merkezi salonu, birkaç kafe, küçük bir halk kütüphanesi ve yeni yeni gelişen fakülte kütüphanesi ile sınırlı Hendek.
Sakarya Üniversitesi Hendek
Eğitim Fakültesi’nden bir öğrenci