16 Mart 2008 00:00
sıra genel grevde
GÜNÜN YAZILARI
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısına tepkilerin yoğun olduğu epeyi bir zamandır biliniyor ve bu dile getiriliyordu. Ancak hükümet, biraz sert bir üslup ve biraz kandırmacayla bunun üzerini örtebileceğini düşünüyordu. Ta ki geçtiğimiz cuma gününe kadar... İşçi ve emekçiler, Emek Platformunun iki saatlik iş bırakma kararını coşkuyla hayata geçirirken, artık AKP dönemi boyunca yaşanan tüm saldırıların acısını çıkarmak istercesine Genel grev, genel direniş talebini haykırdılar.
Yasa, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunden geçti ve Meclis Genel Kurulunda görüşüleceği günü bekliyor. Yasaya karşı iş bırakarak alanlara çıkan işçi ve emekçiler ise Emek Platformunun alacağı yeni kararları...
Emek Platormunun aldığı karar doğrultusunda alanlara çıkan emekçilerin ortaklaştıkları en önemli nokta ise ülkenin geleceğinin karartılmasına karşı durmak. AKPye oy veren-vermeyen, genç-yaşlı, kadrolu-taşeron işçi ve emekçiler yasanın daha etkin eylemlerle geri püskürtülebileceğini düşünüyor. Eylemler sırasında görüştüğümüz bütün işçiler bu eylemlerin uyarı amaçlı olduğunu, yasanın iptali için genel grev yapılması gerektiğini söylüyor.
Bütün kesimler katılmalı
Emek Platformunun aldığı iş bırakma kararına yanıt vererek sokaklara dökülen emekçilerden 53 yaşındaki demiryolu işçisi Yusuf Patoğlu, Başbakan Erdoğanın yasaya karşı çıkanları yalancılıkla suçlamasına tepki gösteriyor. Aslında burada iki temel konu var. Sağlık ve emeklilik. Başbakan yasa size dokunmuyor diyor. Biz emekliliğimizi kazandık. Bizim bu hakkımıza zaten dokunamaz. Ama burada önemli olan gelecek kuşaklar. Çocuklarımızın emekli olması artık imkansızlaşacak diyen Patoğlu, 2036 yılında emeklilik yaşının 68e kadar yükseleceğinin söylendiğini hatırlatarak Bu iş koşullarında, bu sağlık ve beslenme koşullarında kaç kişi o yaşa kadar yaşayacak ki diye soruyor. Hükümetin tasarıyı derhal geri çekmesini isteyen Patoğlu, Emek Platformunun aldığı eylem kararının da yerinde olduğunu, fakat burada kalmaması gerektiğini belirtiyor. Bu eylemler bizim açımızdan sadece uyarı niteliğinde. Hükümetin sesimizi duymaması ve yasayı iptal etmemesi durumunda işçi, memur, emekli, çiftçi, esnaf, öğrenci, kadın-erkek toplumun bütün kesimlerinin katılacağı eylemler örgütlenmeli. Çünkü bu yasa herkesi ilgilendiriyor diyen Patoğlu, kendi seçtikleri sendika yöneticilerinin arkasında duracaklarını, hükümetin, eylemlerin ardından yanıtını yasayı iptal ederek vermemesi durumunda son çare olarak genel grevin çözüm olacağını dile getiriyor.
Sigortalı olmanın anlamı kalmayacak
27 yaşındaki taşeron demiryolu işçisi Fuat Vardar da SSGSSnin herkesi, özellikle de gençleri çok kötü etkileyeceğini belirtiyor. Sağlık paralı hale gelecek. İnsanlar zaten sağlıksız koşullarda yaşıyor ve birçoğu hasta. Bu yasanın ardından toplum daha da sağlıksız olacak gibi geliyor bana diyen Vardar, hükümetin bir an önce bu inadından vazgeçmesini istiyor. Bir işçi için en önemli şeylerden birinin sigortasının ödenmesi olduğunu ifade eden Vardar, Bu yasa çıkarsa SSKlı olmamızın hiçbir anlamı kalmayacak. Çünkü sağlık paralı hale gelecek. Yani yasa çıkarsa boşuna çalışmış oluyoruz diyor. Eylemlerin daha da genişletilmesini ve genel grev yapılmasını isteyen Vardar, Biz üzerine gidersek çözülür. Sessiz kalırsak değişmeyecek diye konuşuyor.
Üç günlük genel grev
İki saatlik iş bırakma eylemi sırasında görüştüğümüz Rotopak işçisi Mithat Gürcan ise yasanın kabul edilecek hiçbir yanının olmadığını söylüyor. Yasanın mezarda emekliliğin de ötesinde, işçilerin bütün haklarının ellerinden alınması anlamına geldiğini belirten Gürcan, eylemlerin yasanın geri çekilmesi için yetersiz olduğunu düşünüyor. İki saatle başlayan eylemlerin daha geniş katılımlarla büyütülmesi gerektiğini belirten Gürcan, Biz genel greve de açlık grevine de varız. Sonuna kadar eylemlere hazırız. Bu işi genel grev çözer diyor.
İki dönemdir AKPye oy verdiğini, AKPnin ise iktidar olmaın karşılığı olarak emekçilere böyle bir yasa ile teşekkür ettiğini söyleyen bir başka Rotopak işçisi Suat Ünal, AKPnin 22 Temmuzdan sonra işçiler için hiçbir şey yapmadığını kaydetti. Yasanın şu an çalışanları ilgilendirmemesi durumunda bile karşı çıkmak gerektiğini belirten Ünal da tek çözümün genel grev olduğunu söylüyor. Üç günlük bir genel grev ülkedeki bütün dengeleri değiştirir. Hükümete gücümüzü gösteririz diyen Ünal, ülkenin geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceklerini ifade ediyor.
Her şey değişir
Biz hayat şartlarının daha iyi olmasını, ücretlerin yükselmesini, sağlık güvencesinin daha geniş olmasını beklerken hükümet bütün haklarımızı geri götürmeye çalışıyor diyen taşeron demiryolu işçisi Salih Avcı da yasanın emekçiler açısından bir yıkım yasası olduğuna dikkat çekiyor. Ben kendimden geçtim, yarın çocuklarımız bu yasadan etkilenecek diyen 30 yaşındaki Avcı, işçilerin yasayı püskürtmeye mecbur olduğunu belirtiyor. Hükümetin yasa ile birlikte zaten düşük olan emekli maaşlarına göz diktiğini ifade eden Avcı, Benim babam 550 YTL emekli maaşı alıyor. Bu para da hiçbir şeye yetmiyor tabii. Ülkenin durumu ortada. Bir de kalkıp bunu bile düşürmeye çalışıyorlar diye konuşuyor. Avcı, emekçilerin eylem kararlarının arkasında durmaya, karşı çıkmaya devam etmesi durumunda her şeyin değişeceğini belirtiyor.
Geri adım atmak yok
Eyleme omuzlarında küçük kızı ile birlikte katılan 39 yaşındaki Petrol-İş üyesi Adem Bakır ise kıdem tazminatı ve emeklilik hakkının işçilerin sigortası olduğunu, bundan asla vazgeçilmeyeceğini söylüyor. Bakır, Bu yasanın adı mezarda emeklilik de değil, artık daha öteye götürdüler işi. Bu şartlarda bizim açımızdan geri adım atmak gibi bir seçenek yok. Genel grev gerekiyorsa yapılır. Bu gidişle gerekecek gibi görünüyor. Yasa geri çekilene kadar ne gerekiyorsa yapılmalı diye konuşuyor.
Ozan Sürücü
Evrensel'i Takip Et