21 Mart 2008 00:00

‘Dink cinayetini biliyorduk’

Hrant Dink cinayetinde skandallar dizisi bitmek bilmiyor. Üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine karşın cinayetin aydınlatılması için önemli bir adım atılmadı.

Paylaş

Hrant Dink cinayetinde skandallar dizisi bitmek bilmiyor. Üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine karşın cinayetin aydınlatılması için önemli bir adım atılmadı. Mahkeme süreci devam ederken Meclis’te oluşturulan komisyon da tartışmalı biçimde çalışmaların son verdi. Ancak dün görülen bir duruşmada ortaya çıkanlar ise cinayetin önceden bilindiği ve önlem alınmadığını açık bir biçimde ortaya koydu. Hrant Dink cinayetinde ihmalden yargılanan iki jandarma görevlisi, daha önce “amirin isteğiyle” verdikleri ifadeyi değiştirdiler; Trabzon Jandarma Komutanlığı’nın Dink’in öldürüleceğini bildiğini itiraf ettiler.
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin, ikinci kez yargıç karşısına çıktı. Sanıklar, Hrant Dink’in öldürüleceği yolundaki istihbaratı üstlerine bildirdiklerini, ancak amirlerinin zamanında gereğini yapmadığını belerterek, cinayete doğru giden süreci anlattı.
Trabzon 2’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde devam edilen davanın ikinci duruşmasına sanıklar ile Dink Ailesi’nin avukatlarından Ergin Cinmen ve Hakan Bakırcıoğlu katıldı.
Cinayet planın Ağustos 2006’da biliniyordu
6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan sanıklardan Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek, ifadesinde şunları söyledi:
“2006 yılı Temmuz ayında Coşkun İğci, Jandarma Uzmançavuş Veysel Şahin’i telefonla arayıp, görüşmek istediğini söylemiş. Veysel ile birlikte gittiğim Meydan Parkı’nda, Coşkun İğci ile tanıştım. İğci, Veysel’in arkadaşıydı. Coşkun İğci, MC Donald’s bombacısı Yasin Hayal’in akrabası olduğunu ve İstanbul’da Ermeni bir gazeteciyi öldürmek istediğini söyledi. Yasin Hayal’in İstanbul’a gittiğini, gazetecinin sahibi olduğu gazete ile yaşadığı evin arasındaki bölgenin krokisini çıkardığını anlattı. Yasin Hayal’in kendisinden el yapımı bir silah istediğini ve onun için de para verdiğini söyledi. Biz de silah almamasını, amirlerimizle konuştuktan sonra kendisine bilgi vereceğimizi söyledik.”
Hayal izleniyordu
Konuyu o zaman İstihbarat Şube Müdürü olan Metin Yıldız’a bildirdiğini ifade eden Şimşek, “Görüşmek istediğimi belirttim. Bir lokantada bir araya geldik. İğci’nin anlattıklarını anlattık. Şube müdürümüz, 2004 yılında Mc Donald’s bombalanması eylemine katılan Hayal’in aynı şubede görevli Hüseyin Yılmaz tarafından izlendiğini söyledi. Edindiğimiz bilgileri Hüseyin Yılmaz ile paylaşmamızı istedi” diye ifade verdi.
Alay komutanına söyledik
Bir sonraki gün yapılan istihbarat toplantısı öncesi Metin Yıldız’ın talimatlarını Hüseyin Yılmaz’a bildirdiğini ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplantıda o dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ile diğer üst düzey yetkililer bulunuyordu. Toplantı esnasında, Metin Yıldız Ali Öze’e hitaben, ‘Komutanım, 2004 yılında bombalama eylemi yapan Yasin Hayal’in İstanbul’da bir Ermeni gazeteciyi öldüreceği yönünde edinilmiş bilgiler var’ dedi. Bunun üzerine Ali Öz’de ‘bu konuya sonra daha kapsamlı görüşürüz’ dedi.”
‘Sonra ben emir veririm’ dedi
Daha sonraki günlerde Hacı Ömer Ünalır’ın yanına geldiğini ve ‘Komutanım, çalışma yapılmasıyla ilgili herhangi bir emir verilmedi. Ne yapacağız’ dediğini dile getiren Şimşek, “Bunun üzerine Metin Yılmaz’ın odasına gittim. Bilgilerin önemli olduğunu vurgulayarak, emir ve talimat beklediğimizi söyledim. O da, ‘Ya son ben emir veririm’ dedi. Daha sonra herhangi bir çalışma yapılmadı emir ve talimat verilmedi” dedi.
Bildirim formu cinayetten sonra çekildi
Hrant Dink’in öldürülmesini 19 Ocak tarihinde televizyondan duyduklarını belirten Şimşek, sorgusunda şu ifadelere yer verdi: “Bunun üzerine Metin Yıldız’ı aradım ve televizyon seyretmelerini istedim. Biraz sonra ise Hüseyin Yılmaz aradı, ‘Abi ne olacak’ diye sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Bir gün sonra, Veysel Şahin ile İl Jandarma Komutanlığına gittik. Metin Yıldız’da oradaydı. Bilgileri tekrar aktardık. Not aldı. Haber Kesit ve Bildirim Formu çekilmesi için talimat verdiğini öğrendim. Bildiğim kadarıyla form 20 Ocak 2007 günü saat 21.30’da çekilmiş.”
‘İğci konuşmasın’ emir
22 Ocak 2007 tarihinde, sabah toplantısı sonrasında Ali Öz ve Metin Yıldız’ın emir ve talimatları doğrultusunda, Çoşkun İğci görüşmelerinin istendiğini ifade eden Şimşek, “Metin Yıldız toplantıda, ‘Çoşkun İğci size anlatmış olduğu istihbarati bilgileri başkasıyla paylaşmasın’ diye söyledi. Daha sonra İğci ile görüştük” dedi.
Belgeler doğruları yansıtmıyor
Şimşek, 20 Ocak 2007 tarihinde düzenlenmiş olan Görev Sonuç Raporu olduğunu anımsatarak, “Biz o gün böyle bir görev icra etmedik. Bu belge doğruları yansıtmamaktadır” dedi. Şimşek, “Bunun için mahkemenize başvurarak, doğruları burada söylemek istedim. Baskılar sonucu, daha önce gerçeğe uygun ifadelerde bulunmadım. Defalarca Hüseyin Yılmaz’a konunun doğruluğunun anlatılması için talepte bulundum. Biz de sicil amirimiz ve askeri disiplin nedeniyle, onun istediği şekilde beyanlarda bulunduk” şeklinde konuştu.
Şahin: Talimatla ifade verdim
Sanık Veysel Şahin ise Şimşek’in ifadesine katıldığını, daha önceki ifadelerini kendilerine verilen sözlü talimatlar doğrultusunda verdiğini, bunun suç olduğunu bildiğini, mesleki kaygılardan dolayı böyle ifade vermek zorunda kaldığını söyledi.
Duruşma ertelendi
Mahkeme ifadelerin ardından, Trabzon İl Jandarma Komutanlığına müzekkere yazılarak, sanıkların ifadesinde geçen isimlerin görev yaptıkları yerlerin ve ikamet adreslerinin mahkemeye bildirmesine, Trabzon’da görev yapan ve ikamet edenlerin adına davetiye, il dışında bulunanların adına ise talimat yazılmasına karar verdi.
Mahkeme, zabıtların tamamının onaylı fotokopilerinin çıkarılarak, sanıkların beyanlarında ismi geçen tanıkların suç işleyip işlemediklerinin takdiri için Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. (İstanbul/EVRENSEL)

Mızrak çuvala sığmadı

Dink ailesinin avukatı Engin Cinmen, duruşma sonrası sanıkların duruşmada gerçeği söylediklerini belirterek, “Daha önceki ifadelerini geri aldılar. Bundan çıkan sonuç şudur, Hrant Dink’in katlini Trabzon Jandarma Komutanlığı’nın hemen hemen tüm yetkilileri, Hrant Dink’in katlinden önce biliyorlarmış. Bu ortaya çıktı” dedi.
Sanıkların ifadesiyle, görev sonuç raporlarının sahte olduğunun ortaya çıktığını iddia eden Cinmen, şunları söyledi: “Bugün her şey ortaya çıktı, yani mızrak çuvala sığmadı.”

‘Dink komisyonu göstermelik’

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin “Meclis dışından müdahale edildi, birileri kulaklarını çekti” dedi. CHP İstanbul Milletvekili ve İnsan Hakları Komisyonu Hrant Dink Alt Komisyon Üyesi Çetin Soysal da komisyon çalışmaları bitirilmesine tepkisini üyelikten ayrılarak gösterdi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun üyeleri Soysal, Ersin ve Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir düzenledikleri ortak basın toplantısıyla, Hrant Dink cinayetini araştırmak için oluşturulan alt komisyonun çalışmalarını tamamlamadan bitirilmesine tepki gösterdiler. Başından beri kurulan komisyonun göstermelik olduğunu ifade eden Soysal, “Bu komisyon adına ve incelediği kanunun ağırlığına ve ciddiyetine uygun davranmamıştır. Tutanaklar milletvekillerinden saklanmaya çalışıldı” dedi. Soysal, Hrant Dink Alt Komisyon Başkanı AKP’li Mehmet Ocaktan’ı çalışmalara engel olmak ve tutanakları milletvekillerinden saklamakla suçladı. Soysal, tepkisini alt komisyon üyeliğinden çekilerek gösterdi. Ahmet Ersin de “Birileri bu çalışmanın bitmesi için ‘dur’ dedi, kulakları çekildi. Meclis dışından komisyon çalışmaları engellendi diye düşünüyoruz” dedi.
ÖNCEKİ HABER

Hidroelektrik Santralinde patlama: 4 işçi öldü

SONRAKİ HABER

KENTTEN GELEN

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa