28 Mart 2008 00:00

Üçüncü köprü doğayı tehdit ediyor

İstanbul’un trafik sorununa çözüm olarak sunulan üçüncü köprü su havzalarını ve ormanları tehdit ediyor. Çevre kirliliği nedeniyle nefes almanın zorlaştığı İstanbul’da köprü inşaatına başlandığı takdirde iki futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık alan yok olacak

Paylaş

İstanbul’un trafik sorununa çözüm olarak sunulan üçüncü köprü su havzalarını ve ormanları tehdit ediyor. Çevre kirliliği nedeniyle nefes almanın zorlaştığı İstanbul’da köprü inşaatına başlandığı takdirde iki futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık alan yok olacak. Yaşanan su sıkıntısı nedeniyle halkı uyaran hatta yaptırım uygulayan hükümet, köprü yapımında tahrip edilecek olan su havzaları konusunda ise duyarsız kalıyor.
Üçüncü köprünün yapımını savunanların kent içindeki trafiği azaltmayı hedeflediklerini anlatan Boğaziçi Çevre, Kültür ve Dayanışma Derneği (BOÇEV) Basın Sorumlusu Özgür Hatipoğlu, “Trafiği ikinci köprüden üçüncü köprüye kaydırarak rahatlatacaklarını söylüyorlar. Bu bir çözüm olmayacaktır. 2 köprü yapılırken de aynı gerekçeler öne sürüldü. Ama zaman içinde işe yaramadığını gördük” dedi. Üçüncü köprüde de aynı sonucun doğacağını ifade eden Hatipoğlu, köprü inşaatında Belgrad ormanı büyüklüğündeki bir alanın yok olacağını dile getirdi.
Üçüncü köprü projesinin kentsel dönüşümden bağımsız olarak ele alınamayacağını vurgulayan Hatipoğlu, kentin yeniden sermaye çevreleri için şekillendirildiğini kaydetti. Hatipoğlu, “Köprünün çevre yolları Sarıyer, Beykoz’dan Istırancalara kadar uzanıyor. Istırancalarda önemli su havzalarımız var. Köprü, elimizde zaten az olan tüm doğal kaynaklarımızı tehdit ediyor” şeklinde konuştu. Üçüncü köprüye karşı kitle örgütlerinin bir araya gelerek neler yapılabileceğini tartıştığını vurgulayan Hatipoğlu, ileriki süreçlerde platform oluşturmayı planladıklarına değindi.
Tehlike çanları çalıyor
Köprü yapımının trafiğe çıkan taşıt sayısını artığını söyleyen Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Yazmanı Besim Sertak, önceki iki köprünün yapımında elde edilen istatistiklerin bu düşüncesini doğruladığını belirtti. Üçüncü köprünün İstanbul’un kuzeyinden geçeceğini dile getiren Sertak, buraların ise tamamen ormanlık alan olduğunu belirterek 2 futbol sahası büyüklüğündeki bir alanının katledileceğini vurguladı. Köprü yapımıyla yeni rant alanlarının oluşturulacağını söyleyen Sertak, projeyi onaylamıyor. İstanbul’un kuzeyindeki gayrimenkullerin fiyatlarının arttığını, ormanlar için de tehlike çanlarının çalmaya başladığını sözlerine ekleyen Sertak, İstanbul gibi metropollerde ormanlık alanların oldukça önemli olduğunu anlatıyor. “İnsanlar bazen diyorlar ki ‘uygarlık için yapılan yatırımlar bunlar. Doğaya niye bu kadar hassasiyet gösteriyorsunuz’. Orman piknik yapılan bir yer olarak tanımlanıyor sadece. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında insanlar kuzeydeki ormanlara kaçıyor. Nefes alabilmek, şehrin gürültüsünden kurtulmak için. Öyleyse bu çok da küçümsenip dudak bükülüp geçilecek bir husus değil” diyor.
Üçüncü köprü emlak projesidir
Üçüncü köprünün ulaşım değil emlak projesi olduğunu dile getiren Şehir Planlamacıları Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen, “İstanbul’daki toplam trafiğin sadece yüzde 15’i boğazdan geçiyor. Toplam trafiğin yüzde seksen beşi ise Avrupa tarafında kendi içerisinde dolaşan bir trafik. Temel sorunlar bize anlatıldığı gibi sadece boğaz geçişinden kaynaklanmıyor” dedi.
Hükümetin üçüncü köprünün yapımını erteleyerek Marmararay Projesi’ni hızlandırmasını öneren Demirdizen, ulaşım sorununun bu şekilde çözümlenebileceğini vurguluyor. Sorunun çözümü konusunda egemen bakış açısının, kentin içerisinde en hızlı biçimde araçları hareket ettirmek olduğunu vurgulayan Demirdizen, “Önemli olan en fazla insanı hareket ettirebilmektir. Marmaray tünelinden geçecek olan metro sisteminin hızlı bir şekilde tamamlanmasıyla bu gerçekleşecek. Toplu taşımaya teşvik edilmeli insanlar. Bu bağlamda Marmaray insani bir projedir” şeklinde konuştu. Üçüncü köprünün güzergahları üzerinde arsa ticaretinin yoğunlaştığını aktaran Demirdizen, Marmaray projesinin çıkar çevrelerinin kabusu olduğunu sözlerine ekledi. (İstanbulEVRENSEL)
Yeşim Özdemir
ÖNCEKİ HABER

Dünya Tiyatro Günü’nde eylem

SONRAKİ HABER

GÖZLEMEVİ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa