29 Mart 2008 00:00
Deniz girebilmeli evimize
Bugün beni çok etkileyen bir şey oldu dershanede. Gülin arkadaşım bana Taylan Özgür diye seslendi.
Bugün beni çok etkileyen bir şey oldu dershanede. Gülin arkadaşım bana Taylan Özgür diye seslendi. İçimde birden bir kıpırtı, bir heyecan oldu. İçimdeki ateş daha da alevlendi. Gülinin gözlerinin içine baka kaldım. Daha sonra Güline Taylanı nereden tanıyorsun diye sorduğumda her kişi kendi geçmişini tanımalı geçmişinde yaşananları tüm gerçekliğiyle bilmeli; bilmediği takdirde bir geleceğede sahip olamaz dedi. Onun bu sözleri karşısında vay bee! dedim içimden. Bir tek biz değilmişiz Taylanı tanıyan bilen, onu yaşatan. Kendisine bu bilgileri nereden öğrendiğini sorduğumda; Hatırla Sevgili dizisi dolayısıyla cevabını aldım. Muhabbet burada kapandı ama evime dönerken beni çok etkileyen bu olay karşısında düşünmeye başladım. Demek ki dedim bu dizi insanlara Denizi, Sinanı, Dedeyi, Yusufu, Taylanı, Alparsalanı, Mahiri, Ulaşı ve daha sayamadığım nicesinin kavgasını ve de hayatlarını, gözlerini kırpmadan bu ülkenin bağımsızlığına adadıklarını anlatan belgesel niteliğinde bir yapım olduğunu dedim kendi kendime. Deniz insanlara televizyondan seslendi, her ne kadar son sözleri sansürlense de insanlara orada sesini duyurdu! Daha sonra dedim ki kendi kendime sadece bir diziyle olmamalı tüm ölen devrim neferlerini anlatmalıyız insanlara ve yaşatmalıyız onları sözlerde ve kavgamızda! Aklıma yine Nazımın bir şiirri geldi Komünistler bir çift sözüm var size/İster devlet başında olun, ister zindanda/İster sıra neferi, ister parti katibi./Lenin girebilmeli, her zaman, her mekanda/İşinize, evinize, bütün ömrümüze/Kendi işi, öz evi, kendi ömrüymüş gibi
Ne güzel demiş usta Kendi ömrüymüş gibi aynı sözler Deniz için de geçerli Sinan için de. Deniz girebilmeli evlerimize, üstelik öyle televizyondan falan değil doğrudan o postallarıyla kapıdan; oturmalı köşedeki divanda, şiirler okumalı, anlatmalı diğer tüm yoldaşları Denizi anlatmalı bize umudu kavgayı. Diyor ya usta Deniz olunmalı diye işte tam da bu noktada bağırmalıyız; Deniz, Yusuf, Hüseyin sürüyor sürecek mücadelemiz!...
Delal Taylan Ergin
Dershane öğrencisi (BURSA)