31 Mart 2008 00:00

Hüseyin Cebe’nin anısına


Tarih 2 Nisan 2007 idi... Bu tarihten 10-15 gün evvel hazırlığını yapmıştı katil. Bu katil Hüseyin Cebe ile ağız dalaşına girmişti aylar öncesinden. Bu ağız dalaşlarının nedeni; Ramazan orucu tutmaması, cuma namazına gitmemesi ve bu gibi şeylerdi. Hüseyin Cebe’nin ölüm nedeni de bunlar olacaktı. Bunlar ölümle sonuçlanacak suçlar mıydı? Bu ağız dalaşlarının sonunda ölüm olmalı mıydı?
Hüseyin Cebe, Alevi ve aydın bir insandı. Her zaman doğrunun ve gerçeğin peşinde olan biriydi. Tabii bu kişiliği bazı çevreler tarafından hoşnutlukla karşılanmadı. Ama o yolundan ve bildiğinden dönmeyecekti; sonunda ayrılık, kara toprak bile olsa.
Belli ki bu katil de Hüseyin Cebe’nin bu kişiliğini kabullenmemiş, içine sindirememişti. Katil, kendi deyimiyle 1-2 hafta silahla okula girip çıkmıştı. Okul müdürünün veya başka bir öğretmenin haberi yok muydu acaba, ya da görmemişler miydi onca zaman?
Bu katile bugüne kadar nasıl görev verilmişti? Hem de “Deli Raporu” bulunuyormuş. Öğretmenlikte ne işi vardı? MEB öğretmen adaylarını takip etmiyor muydu? Sağlık kontrolünden geçirmiyor muydu?
Demiştim yazının başında, öldürülme nedenleri; Alevi olması, Ramazan orucu tutmaması ve cuma namazına gitmemesiydi. Bu ülkede Alevi nüfusu 15-20 milyon civarındadır. Bunların içinde Hüseyin Cebe gibi oruç tutmayıp namaz kılmayan milyonlarca insan bulunuyor. Bu insanlar zorlanamaz, zorla güzellik olmaz. Zorlasalar bile bir yere kadar, bu insanlar her zaman haklı oldukları için bildiklerini okuyacaklardır. Yani zorlanmayla veya başka türlü bir şeylerle olmaz böyle şeyler. İnsanın içinde varsa yapar, sen veya başkası zorlayamaz. Olmaz; bu bir hak ihlalidir!
Hüseyin Cebe vücut olarak erkenden ayrıldı aramızdan. Ama düşüncesi, kişiliği aramızda ve benimsemiş bulunmaktayız.
Hüseyin Cebe, unutulmadın
Hasret Gültekin Kozan/Öğrenci

Evrensel'i Takip Et