02 Nisan 2008 00:00
ROJEV
Peş peşe yaşanan siyasi gelişmeler ve başkaca işler Newroz bayramına ilişkin değerlendirme yapmama olanak tanımadı.
Peş peşe yaşanan siyasi gelişmeler ve başkaca işler Newroz bayramına ilişkin değerlendirme yapmama olanak tanımadı.
Oldukça hareketli günler yaşıyoruz. Hem devlet ve hükümet cephesinde, hem burjuva gerici partiler ve egemen güç merkezleri bakımından, hem de işçi ve emekçi cephesinde
Ancak Newrozdaki gelişmeler ve hükümetin tutumu atlanacak gibi değil.
Olan biten, yaşananlar ve en son hakkında kapatılma davası açılan AKPnin genel başkanı ve başbakan Erdoğan Ulusa Sesleniş programında yaşananlardan dolayı Kürt halkını, Newroza katılanları ve DTPyi suçlamaktadır.
İçişleri Bakanını, valileri, milletvekili eli sıkmayan emniyet müdürlerini, kurşun saçan polisleri suçlamak yerine halkı suçluyor. Sonrada demokrasi havarisi, mağdur falan geçiniyor.
Dün Vandaki Newroz kutlamasında polis kurşunuyla yaralanan bir kişi daha hayatını kaybetti. Böylece Vanda 2, Yüksekovada bir kişi olmak üzere üç kişi polis silahlarından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetmiş oldu.
Onlarca yaralı, yüzlerce gözaltı ve tutuklama var.
Hakkaride, polisin kutlamada alıkoyarak,polise taş atan eli kırarlar diyerek 13 yaşındaki Kürt gencine tıpkı İsrail askerlerinin Filistinli çocuklara yaptığını yapması, insanı insanlığından utandırıyor.
Daha birkaç gün önce Adanada muz dağıtmakla, başka yerlerde çocuklara ayakkabı dağıtmakla övünen, şefkatli elini uzatmakla gururlanan polislerin artık ne yapacaklarına karar vermesi gerekiyor!
Diğer tarafta, herkes görmüş ve tebessüm ederek izlemiş olmalı; AKPli bakanlardan Tüzmen Hindistanda yüzünü gözünü boyayarak bayram kutladı. Hindistanın Newrozu diyebileceğimiz ve 21 Martta kutlanan, Hintli erkeklerin yerel giysisi olan kurti giyen Tüzmen ve ekibi, Hint ulusal bayramı Holiyi, apartman sakinleri ile birlikte kutladı. Tüzmenin rahatlığı, yüzünü gözünü boyatması, gülerek eğlenerek duş alması ve ıslanmış Hint ulusal giysileriyle otobüse binip gitmesi, başka bir halkın kültürüne gösterilen saygı ve katılım bakımından oldukça sevindirici bir durum.
Ancak Türkiyede farklı halklara, farklı kültürlere, Tüzmen ve diğer bakanların, başbakanın ve devletin gösterdiği tutum biliniyor.
Hindistanda boya akıtılırken, Türkiyede kan akmaktadır.
Newroz bayramı geride kaldı. Ancak bir kaz daha devletin ve hükümetin yüzü açığa çıktı.
Diyarbakırda 21 Martta, İstanbulda 23 Martta gerçekleşen görkemli kutlamalarda hiçbir olay yaşanmadı. Devletin sorun çıkarmadığı, Vali ve kaymakamların kutlama girişimlerinde sorun çıkarmadığı; polis, jandarma ve devletin gizli güçlerinin provokatif tutum takınmadığı yerlerde herhangi bir olay yaşanmadı.
Ancak bazı valilerin tertip komitelerine sorun çıkardığı, izin vermediği, istenilen alanda kutlamaya sorun çıkardığı, ya da istenilen günde değil, valilerin istediği günde kutlamaya zorladığı yerlerde sorunlar yaşandı.
Diyarbakır valiliği de önce Fuar Alanında yapmayı şart koştu, ancak görüşmelerden sonra aklıselim galip geldi ve Diyarbakır halkı Newrozu şehrin kıyısındaki yeni alanda kutladı. Hiçbir sorun yaşanmadı. Kimsenin burnu kanamadı.
AKP kapatma davasında demokrasicilik oynayacağına, Kürt sorunu ve diğer demokratikleşme talepleri karşısında samimi adımlar atsın! Newrozda yaşananalardan dolayı halktan özür dilesin. Sorumlular ve suçlular hakkında gerekli işlemi yapsın. Başbakan, Hakkaride kolu bükülerek kırılan çocuğun görüntülerini izlesin ve bu caniliği yapan polis hakkında soruşturma açsın. Bunun, her gözaltı olayında gerçekleşen rutin bir kelepçe takma olayı olduğunu söyleyen adamına da bir şey söylesin!
Değilse onun demokrasiye dair laflarının hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Ender İmrek