8 Şubat 2012 02:41

İŞKUR’un talihlisi kim?

Vedat Yalvaç / Hacer Yıldırım

Ama ne uygulama! 2.5 milyon ‘resmi’ işsizden yalnızca 23 bini, yani yüzde 1’den daha az bir kısmı işsizlik maaşından yararlanabilmektedir. Peki yüzde 99’u? İşte bu yüzde 99, işsiz olmasına rağmen herhangi bir güvence ve gelire sahip değil. Adı işsizlik maaşı olan güvencenin kapsama alanının dışında. Bu rakam, bazı mahalle ve semtlerde daha da uç noktalara geliyor.

Bu enteresan durumu, Kocaeli’nin Derince ilçesinin Çenedağ mahallesinde bir kez daha yaşadık. Bir umutla mahallede İŞKUR’dan işsizlik ödeneği alan bir talihli arayışına çıktık. Mahallenin bütün kahvelerini gezdik. Tabii, birçok işsizle de karşılaştık.

FAYANS DİZMEK

Girdiğimiz kahvehanede oturan işsiz gençler kendi deyimleriyle ‘fayans’ diziyor, yani okey oynuyor. İki yıldır işsiz olan Volkan Bingöl, işsizlik maaşı diye bir ‘hak’ olduğunu duyunca şaşırıyor; İŞKUR’dan herhangi bir para almadığını söylüyor. Çalışmadığını vakit geçirmek için kahvehanede okey oynadığını söyleyen Hüseyin Karataş, “İŞKUR’un yaptığı düzenleme insanlar maaş almasın diye. Talihli olmak gerekiyor bu maaşı almak için, ben de alamıyorum, 600 günlük primim yok, olsaydı zaten burada olmazdım” diyor.  Emrah Yıldırım da arkadaşları gibi işsiz bir genç.  O da; “işsizlik maaşını ilk defa sizden duyuyorum” diyor.

BİR KAHVEHANEDEN DİĞERİNE...

Birinci kahvehanede İŞKUR’un talihlisini bulamayınca diğer kahvehanelere gidiyoruz. Atanamayan bir beden eğitimi öğretmeni ile karşılaşıyoruz: Akın Akgül. İşsizlikten yakınan Akgül de işsizlik maaşı alamadığını söylüyor.  Hüseyin Aktaş  ise inşaat işçisi. İnşaat sektörünün ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğu söylense de Aktaş son dönemlerde işsiz kaldığını ifade ediyor. Aktaş, “Bir-iki bina çıkarsa gidip ekmek parasını çıkarıyoruz, yoksa diğer büyük firmalarda çalışmanın mümkünatı yok. Gidip iş başvurusu yaptığımızda referans istiyorlar, torpilinin olması gerekiyor, senin şurada burada adamın var mı, şu partide kaydın var mı diye soruyorlar. Ancak bu şekilde iş bulabiliyorsunuz.” diyor. Aktaş da düşündüğünüz gibi işsizlik maaşı alamıyor!  

FONDA BİRİKEN PARALAR

Başka bir kahvehanede, geçici işlerde çalışan Nihat Mutlu ile karşılaşıyoruz. 600 günlük primini sorduğumuzda cevabı az ama öz: "Maalesef." Ali Cemal Ak ise işsizlik maaşından haberdar olup alamayanlardan: “Fonda biriken paralar yandaşa gidiyor, biz garibanlar böyle sürünüyoruz. Bu ülke bitmiş artık, bir şey kalmamış. Her şeyi yaptık diyorlar, ama bir şey yaptıkları yok. Ben gibi birçok kişi işsiz. Sonra dönüp biz şöyle yaptık böyle yaptık diyorlar. İşsiz olan herkes işsizlik maaşı almalı ya da bu fonun adı değiştirilmeli, böyle bir hak yok denmeli açık açık.”  Prim gün sayısını da soruyoruz, cevabı “Benim emeklilik mezarda” oluyor Ak’ın.  

İŞSİZLİĞE ÇARE BULUNMALI

İşsiz Metin Güngörmüş de iki çocuk babası. Zor  koşullarda yaşayan Metin, kızını okutmak için arada kendi yaptığı çiğ köfteyi satarak hem geçinmeye, hem de kızını okutmaya çalışıyor. İŞKUR’un talihlisini aradığımızı gören Turan Atmaca da yanımıza yaklaşıyor. İşsizlikten adeta sıtkı sıyrılmış: “Devlet işsizliğe kendi eliyle çare bulmalıdır. Halkı aldatmaya yönelik bir kurumdur İŞKUR. Madem işsizlik maaşı var, işsiz olan herkese işsizlik maaşı verilmeli. Türkiye’de her şeyden önce insanın bir değeri yok, sıfır yani. Ben üç çocuk babasıyım, yurt dışında çalıştım, üç-beş birikimim oldu da çocuklarımı öyle okutabildim. Eğer Türkiye’de olmuş olsaydım, şu an vicdanen ıstıraplar içerisinde olurdum. Çünkü o zaman üç çocuğumu okutmuyor olacaktım ve çocuklarımın geleceği de karanlık olacaktı.”

TALİHLİYİ ARAMAYA DEVAM

Kahveleri dolaşmaya devam ediyoruz ama epeyce de yoruluyoruz. Sanki anlamsız bir arayış içerisinde gibiyiz! Son bir umutla başka bir kahvehane önünde arkadaşlarıyla sohbet eden Cihan Bingöl’e soruyoruz. Bingöl de işsiz. Ama 600 günlük primi yok: “Ben de bir ara duydum böyle bir şeyi ama alamıyorum.”

Şimdilik, umudumuz kalmadı! Gezecek kahvehane de kalmadı. Yaklaşık 20 işsizle birebir konuştuk ama İŞKUR’un talihlisini bulamadık. Ancak arayışımız devam edecek! (Kocaeli/EVRENSEL)


GERÇEK İŞSİZLİK YÜZDE 15’İ AŞIYOR

Resmi rakamlara göre, işsizlerin yüzde biri işsizlik maaşı alıyor. Oysa gerçekler çok daha vahim bir tablo ortaya çıkarıyor. TÜİK ekim 2011 dönemi verilerine göre, 2 milyon 454 bin  ‘resmi’ işsiz var. Buna işsiz olup iş bulma umudunu yitirdiği için iş aramayanları ve yine istatistiksel ‘hesaplarla’ işsiz sayılmayanları eklediğimizde bu sayı 4 milyon 254 bini buluyor. Bu rakamlara, ara ara çalışanları, örneğin son 15 gün içinde 1 saat hamallık yapmış olan bir işçiyi eklemiyoruz. Çünkü eklersek işsizlik rakamları yükselir, memleketin istikrarı, ekonominin dengesi vb. bozulabilir.


İŞSİZLİK MAAŞI NASIL ALINIR?

İşsizlik maaşından yararlanmak için iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki son 120 gün prim ödeyerek çalışmış olmak gerektiği gibi, son üç yıl içinde de aşağıda belirtilen sürelerde sigortalı olmak gerekiyor: a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün, c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün süre ile işsizlik ödeneği verilir.

Bunlar işsizlik maaşı almak için yeterli değil. İşsizin nasıl işten atıldığı da önemli. Örneğin iş koşullarından şikayet edip işten ayrılan bir işçi işsizlik maaşından yararlanamıyor. Ya da işverenle kavga edip çıkmışsa (İş Kanunu’na göre 25. maddedeki hallerin birisi söz konusuysa) da işsizlik maaşından yararlanılamıyor.


İŞSİZLİK MAAŞI ÜCRETİN YÜZDE 40’I

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre on altı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez.

Evrensel'i Takip Et