07 Nisan 2008 00:00
Baltayı Kaza vurdular
Türkiyenin en önemli, dünyanın sayılı ekosistemlerinden birisi olarak gösterilen Kazdağında siyanürle altın madeni işletmeciği yapılmasına karşı yöre halkının aylardır sürdürdüğü karşı çıkış, Çanakkalede yapılan görkemli mitingle daha da ivme kazandı
Türkiyenin en önemli, dünyanın sayılı ekosistemlerinden birisi olarak gösterilen Kazdağında siyanürle altın madeni işletmeciği yapılmasına karşı yöre halkının aylardır sürdürdüğü karşı çıkış, Çanakkalede yapılan görkemli mitingle daha da ivme kazandı.
Yurdun dört bir yanından Çanakkaleye gelen yurttaşlar, siyasi iktidarın ülke yeraltı-yerüstü kaynaklarını çok uluslu tekellere peşkeş çekmesine tepkilerini ortaya koydular. Çanakkale Çevre Platformu sözcüleri, yağış nedeniyle ara sokaklara çekilen ya da evlerine dönen insanlarla birlikte bu sayının 20 binleri bulduğunu dile getirdiler. Miting alanı özellikle, Çanakkale ve Balıkesirin en ücra köylerinden gelen köylülerle, Bergama köylülerinin de buluşmasına sahne oldu. Mitinge bir minibüs ile gelen Bergamalı köylüler, 16 yılı bulan siyanürlü altına karşı mücadele deneyimlerini Çanakkaledeki miting alanına taşıdılar. Alanı dolduranlar tarafından en çok alkışı alanlar da yine pankartlarıyla kürsüye çıkıp kitleyi selamlayan Bergama köylüleri oldu. Kazdağındaki altın madenciliğine karşı mücadele yürüten örgütler, şu sıralarda Bergama köylülerinin deneyimlerinden yola çıkarak köylerde, ilçelerde erkekler ve kadınlar arasında ayrı ayrı mücadele komiteleri kurulmasını ve bunların bir üst yapıda birleştirilmesini tartışıyorlar.
İzmirden EGEÇEP öncülüğünde yola çıkan dört otobüs çevreci de polis engellemesi nedenliyle mitinge gecikmeli olarak katılabildi. Çevreciler otobüsten indirildikleri yer ile miting alanı arasındaki yaklaşık üç kilometrelik yolu kortej oluşturup pankart, döviz ve sloganları ile yürüyüş yaptılar.
Mitinge komşu Yunanistandan da 200e yakın Yunanlı katılarak, Kazdağının ve Ege Denizinin kirlenmesinin kendilerini de etkileyeceği bilinciyle destek verdi. Mitinge katılan Yunanlılar, Kazdağında altın madenciliği yapılması durumunda bölgeye yakın adaların Türkiyeden temiz su sağlamasının güçleşeceği endişesini de dile getirdiler.
İkinci Truva atına da geçit yok
Mitingde yapılan konuşmalarda Kazdağının güzellikleri, yetişen ürünlerin ekonomik değerinin çıkacak altından kat kat üstün olduğu, turizm potansiyeli ve temiz havası öne çıkarıldı. Bu güzellikleri yok etme pahasına Kazdağının onlarca yerinde altın madenciliğine yeşil ışık yakan AKP iktidarına, Çanakkalede emperyalizme karşı verilen mücadele ve zafer de sık sık hatırlatıldı. AKP iktidarı ve onun koruması altında çalışmalarını sürdüren çok uluslu altın tekelleri, bölge topraklarında geçen mitolojik öyküde yer alan Truva savaşındaki ata benzetildi.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan konuşmasında, bu benzetmeye dikkat çekerek Topraklarımıza ikinci bir Truva atının girmesine asla izin vermeyeceğiz diye konuştu. Mitinge katılanların ve yapılan konuşmaların ana hedeflerinden biri de altıncı şirketlere adeta dikensiz gül bahçesi yaratmayı amaçlayan Yeni Maden Yasası oldu. Yasaya karşı tutum ise Ferman AKPnin Kazdağları bizimdir sloganı ile dile getirildi. Mitinge katılanların ortak değerlendirmesi; ülkenin dört bir yanında adeta altına hücum başlatan çok uluslu altın tekellerinin ve onların hamiliğine soyunan AKP iktidarının, Kazdağında baltayı taşa vurdukları oldu. Çanakkalede yapılan miting bunun en iyi göstergesiydi.
Mitinge yöneltilen eleştiriler arasında ise özellikle AKPli belediyelerin mücadeleye katılmasının önüne geçilmemesi düşüncesi, siyasi iktidarın doğrudan ve yeterince hedef gösterilmemesi ve sloganların yetersiz kalması bulunuyor. (Çanakkale/EVRENSEL)
Özer Akdemir