07 Nisan 2008 00:00

Köylünün toprağına da göz diktiler

Antakya Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm adı altında köylülerin toprakları ellerinden alınıp tarım arazisi olan topraklar imara açılmak isteniyor. Bu uygulamadan zarar gören Günyazı, Kisecik ve Saraycık köylüleri ve köyün muhtarları, kendilerine verilen sözlerin takipçisi olacaklarını ve topraklarını elde edene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirttiler

Paylaş

Antakya Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm adı altında köylülerin toprakları ellerinden alınıp tarım arazisi olan topraklar imara açılmak isteniyor. Bu uygulamadan zarar gören Günyazı, Kisecik ve Saraycık köylüleri ve köyün muhtarları, kendilerine verilen sözlerin takipçisi olacaklarını ve topraklarını elde edene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirttiler.
Önce teşvik ediyor sonra yok ediyor
Günyazı Köyü Muhtarı Necmettin Görür, toplam nüfusu 2 bir 700 olan köyün tamamının tarımla uğraştığını belirterek, “Bundan önce yaklaşık 400 aile tütüncülükle geçimini sağlıyordu. Bazı aileler 10 tona varacak kadar tütün elde ediyorlardı, ancak devletimiz sağ olsun! Bunu gele gele 200 kiloya düşürdüler” dedi. Toplam 3 bin-3 bin 500 dönüm olan topraklarının 2 bin 500 dönümünü belediyenin köylünün elinden almak istediğini ifade eden Görür, “Geçim kaynağımız olan zeytinlikler imara açılıp yok edilecekler. Ben devletin teşviki sonucu 4 yılda 20 bin adet zeytin alıp köylüme dağıttım. Bizim köyümüzden yaklaşık 200 ton zeytinyağı elde ediliyor. Devlet önce teşvik ediyor sonra da belediyeleri aracılığıyla bu zeytinlikleri yok etmeye çalışıyor” şeklinde konuştu. Herkese sorunlarını anlattıklarını, ancak bir çözüme ulaşamadıklarını kaydeden Görür, “Şimdi kotayla tütüne uygulanan kentsel dönüşüm zeytinliklere de uygulandığında köylümüz neyle geçinecek? Şehre inersek iş mi var? Ne yapalım, dağa mı çıkalım, silah mı kuşanalım?” diye konuştu. Çözüm üretilmeyince 4 köy olarak eylem yaptıklarını söyleyen Görür, şöyle konuştu: “En son belediye başkanı eski haline göre köylülere topraklarını dağıtacağını söyledi, ancak biz bunun takipçisi olacağız, topraklarımızı elde edene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
İmara açılan yerler fay hattında
Kisecik Köyü Muhtarı Mustafa Vural ise 3 bin dönümden fazla topraklarına belediyenin el koymak istediğini belirtti. “Belediyenin kendi sınırları içerisine katıp, imara açmak istediği toprakların yaklaşık yüzde 70-75’i zeytinlik arazidir ve köylü geçimini bu zeytinliklerden sağlamaktadır” diyen Vural, köylünün tarımdan başka mesleği olmadığını söyledi. Belediyenin imara açtığı yerlerin fay hattı üzerinde bulunduğu ve meyilli olduğu uyarısı da yapar Vural, “Belediye bu düzgün olmayan ve kaygan bir zemine sahip arazileri imara açacağına, zemini sağlam kırsal olan Antakya dağlarını imara açsın” dedi.
Sorunun giderilmesi için CHP, MHP ve AKP milletvekillerinin hepsine başvurduklarını, ancak sürekli ‘bakarız’ yanıtını aldıklarını söyleyen Vural, “Biz 4 köyün muhtarları olarak çözüm için her yerden destek istiyoruz. 65 köyün muhtarını da bu işin içine çekmeye çalışıyoruz. Meslek odalarına, mühendis odalarına, sivil toplum kuruluşlarına ve sendikalara gitmeyi planlıyoruz” diye konuştu. “Tüm Köy-Sen’den gelen sendikacı arkadaşımızın dedikleri doğrultusunda sendikayı burada kurmaya çalışacağız” diyen Vural, topraklarını kimseye vermeyeceklerini, sonuna kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
Çözüm birliktelikten geçiyor
Saraycık Köyü Muhtarı Necmettin Yılmaz ise kendi köylerinin farklı bir durumu olduğunu belirtti. Yılmaz şöyle konuştu: “Köyümüzde Hacı Ali Veraseti diye bilinen 450 dönüm civarında bir alan var ve Fransa zamanından kadastro görmüş bu topraklar. Bugüne kadar intikal, muhtar senedi ve kendi aralarında birbirlerine satış yoluyla yaklaşık 30 kişinin elinde kalmış. Antakya Belediye Başkanı ‘Ben bu toprakları istimlak edeceğim ve hak sahibi olan 400 kişinin üzerine bu parayı yatırmışım’ dedi. 30 kişinin olan tarlalar 400 kişiye mal ediliyor. Biz çözümün birliktelikten geçtiğini ve tüm köy halkının biz muhtarlara sahip çıkması ve arkamızda olmaları gerektiğini düşünüyoruz.”
Günyazı’dan Ahmet Yeşildağ ise ellerinden alınan toprakların iade edilmesini istedi. Topraklarını geri alamazlarsa Ankara’ya kadar gideceklerini söyleyen Yeşildağ, “Biz sadece ekmeğimizi istiyoruz” dedi.
Süleyman Yeşildağ da köylülere seslenerek, “Bizim çaremiz örgütlenmedir; Sünni, Alevi demeden, ‘onun arazisi gitti benim arazim elden gitti’ diye dert yanacağımıza hep beraber olup arsalarımızı almalıyız” şeklinde konuştu. (Antakya/EVRENSEL)
Diren Zorlucan
ÖNCEKİ HABER

EVRENSEL’den

SONRAKİ HABER

Modern köle pazarı: Balgat Tekstil Havzası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...