08 Nisan 2008 00:00

hayat her şeye rağmen devam edince güzel

Yukarıdaki başlığı yazdıktan hemen sonra gidip aynanın önünde ayakkabılarımı boyamaya başladım. Başlık uzun süre yazısız bir hayat sürdüğü için kafasını dinlemiştir sanırım.

Paylaş

Yukarıdaki başlığı yazdıktan hemen sonra gidip aynanın önünde ayakkabılarımı boyamaya başladım. Başlık uzun süre yazısız bir hayat sürdüğü için kafasını dinlemiştir sanırım. Ya da nasıl bir konuya, nasıl bir yazıya başlık olacağını merak edip durmuştur. Kendisinden önce buraya yazılan başlıkların hayatlarını incelemiş de olabilir. Başbakanımızın, herkes üç çocuk yapsın, açıklamasını duyduktan sonra, her yazı başlığının da üç yazıya başlık olarak kullanılabileceği de aklına gelmiş olabilir. “Bekâra karı boşamak kolay” açıklaması da başlığa bekârlığını hatırlatmıştır. Huyuna suyuna, puntosuna uygun bir eş yazı yazmamı sabırsızlıkla beklemiştir. Üç çocuk uygulamasının, başbakanımızın, “Ananı da al git buradan!” açıklaması için daha geniş bir kullanım alanı açılması için düşünülmüş bir uygulama olabileceğini de aklından geçirmiş midir acaba başlık? Ben aynanın önünde ayakkabılarımı görüntülü bir yöntemle parlatırken böyle şeyler düşündüm. Başlık da kâğıt üstünde uzun bir süre yalnız kaldı ama bana da hak vermesi lazım. Ayakkabılarımı her yerde parlatamam. Çünkü Ergenekon’un aynalardaki görüntülerimizden başka sızmadığı hiçbir alan kalmadı diye düşünüyorum. Artık sadece aynalardaki görüntülerimiz yanımıza kar kalıyor. Elimden geldiğince bütün işlerimi aynanın karşısında yapıyorum. Neyse, işim de uzadı. Başlığa da ayıp oldu. Belki de kâğıt üzerinde uyumuştur. Uyuduysa sorun yok. Rüyasında Aysun Kayacı’nın açıklamalarını görmüştür belki de. Tabii, başlık haklı olarak, vergisini vermeyen çobanların hayatlarını anlatan binlerce yazı başlığının kendisiyle eşit bir edebi konumda olmasına isyan edecektir. Çoban Sülü’nün politik hayatını anlatan yazı başlıkları hariç. Yazının başlığı başka neler düşünmüş olabilir… Recep Tayyip Erdoğan ile Aysun Kayacı, sıra dışı açıklama ikilisinin, tek başına bir devleti oluşturabileceğini düşünmüş olabilir. Birisi başbakan diğeri de tek başına halk. Başbakanın durumunu herkes biliyor zaten. Halk da çok birikimli. Eşitlik, çoban, dağ, oy, gibi kelimeleri tek cümlede bir araya getirebiliyor. Matematik bilgisi var. Çünkü “eşitlik” dedi, çoban ve dağ sözcükleri ile de hem coğrafya bilgisini hem de sosyoekonomik bir olguyu açıkladı. Oy sözcüğünü de kullanarak demokrasiden anladığını da ortaya koydu. Bu düşüncelerden sonra, kendi kendime, acaba ayakkabılarımı boyadıktan sonra mı başlığı yazsaydım, diye sordum. Ama o zaman da yazı bu açıklamalarla başlayacak, başlıkla devam edip başlıkla sona erecekti. Hayat işte… Her açıklamaya her kapısı her zaman açık. Uzaydaki kara delikler tıkanmazsa iyi, verilmiş sadakalarımızın sevabı o deliklerden geçiyor.
Aziz Gültekin [aziz_gultekin@hotmail.com]
ÖNCEKİ HABER

sinyal

SONRAKİ HABER

GÜNCEL

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa