08 Nisan 2008 00:00
TEKEL için mücadele bağımsızlıktan yana olmaktır
22 Şubatta başlayan işyerlerinde kalma tutumunu devam ettiriyoruz. Bu süre içinde bizimle çeşitli şekilde dayanışma içinde bulunan herkese teşekkür ediyoruz.
22 Şubatta başlayan işyerlerinde kalma tutumunu devam ettiriyoruz. Bu süre içinde bizimle çeşitli şekilde dayanışma içinde bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Milletvekillerinden temizlik işçisi sınıf kardeşlerimize kadar, özelleştirmenin sonuçlarının farkında olan büyük bir kesimin yanımızda olmasını önemsiyoruz. Biz TEKEL işçilerinin davası, yalnızca iş-ekmek davası değil, aynı zamanda ülkemizin bağımsızlık davasıdır. Davamız emperyalist kuruluşlar olan IMF, Dünya Bankası, Amerikan Tobacco holdinglerine ve de bunların ülkemizdeki yerli işbirlikçileri olan siyasi iktidarlara, onların arka bahçesi rolüne soyunmuş, kendi işçisine sırt dönmüş her türden sendika ağalarına karşı da mücadeleyi kapsamaktadır.
Özelleştirme denen melanetli politikaların hedefinde sadece, ülkenin TEKEL, TÜPRAŞ, SEKA gibi kamu tesisleri değil, aynı zamanda eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme gibi kamu hizmetlerinin de piyasaya açılması var. Yetmedi; işçi-emekçi ve emekli, dul ve yetimlerin kazanılmış emeklilik, sosyal güvenlik, kıdem tazminatları gibi hakları da gasp edilmeye çalışılıyor. Çıkarılan SSGSS Yasası da buna hizmet ediyor. Kısacası, çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmamız engelleniyor. Deniyor ki, Sosyal Güvenlik Yasasındaki yenilikler şu anki çalışanların haklarına olumsuz etki etmeyecek! Ama l5-20 yıl sonra emekli olacakların, emekliliklerini mezara götürüyor. Bunlar ise bizim çocuklarımız. Bizlerin talebini, işbirlikçilerin ve özellikle de onların koçbaşı temsilcilerinin haklı bulmasını beklemiyoruz. Onlar sadece birer emir kulu.
Bugün işçi ve emekçilerin hiçbir kesimi, kendi hak ve geleceklerine dönük saldırılara boyun eğmiyor. Örnek mi?.. Maltepe Başıbüyük halkı, Tuzla tersane işçileri, bizim işkolumuzdan Yörsan işçilerinin direniş ve mücadeleleri gibi... Biz TEKEL işçileri de inadına işimize, ekmeğimize, özgürlüğümüze sahip çıkma mücadelesini sürdürmeye kararlıyız. Bugün, düne göre daha umutluyuz. İşçi ve emekçilerin SSGSS Yasa Tasarısına karşı l3-l4 Mart ile l ve 6 Nisan eylemleri umudu besleyen yolu gösteriyor. Gerisi boş ve ihanetin karanlık dehlizleridir. Gelecek nesiller ve tarih, bugün bizleri, özelleştirmecilere, yağmacılara karşı mücadele edip etmediğimize göre yargılayacaktır.
Ruşen Turan/ TEKEL işçisi
(Kartal/İSTANBUL)