09 Nisan 2008 00:00
ROJEV
Cumartesi günü Gaziantepte bir panele çağrılıydık. Panelin konusu, Yeni Anayasa Sürecinde Demokratikleşme ve Kürt Sorunuydu.
Cumartesi günü Gaziantepte bir panele çağrılıydık. Panelin konusu, Yeni Anayasa Sürecinde Demokratikleşme ve Kürt Sorunuydu.
Panel, Şehitkamil Belediyesi Konferans Salonunda yapılacaktı. DTP Milletvekili Aysel Tuğluk, Hukukçu Yusuf Alataş ve Yazar Altan Tan ile birlikte katılacağımız paneli, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Barış Meclisi Gaziantep Girişiminden değerli hocamız Prof. Dr. Arif Nacaroğlu yönetecekti.
Ancak panel demokrasi havarisi geçinen AKPnin gazabıyla karşı karşıyaydı. Polis talimat vermiş, halkın temsilcisi olduğunu iddia eden AKPli belediye başkanı da halkın malı olan Belediye Konferans Salonunu, barış ve demokrasi sorunlarını konuşup tartışacak olan halka kapatmıştı.
AKPli Belediye Başkanı polisin talimatına uymuş ve son dakikada, halka bir güzel oyun oynamıştı. Bugünlerde, hakkında açılan kapatma davasından dolayı hukukun üstünlüğü, halkın iradesi, seçmenin oyu, demokrasi gibi lafları ağzından düşürmeyen, mangalda kül bırakmayan AKPnin belediye başkanları, bu açıklamaların sahteliğini göstermiş oluyor. DTPnin kapatılma davasına, diğer yasak ve baskılara, kendisine değmedikçe her türlü hukuksuzluğa destek verdiğini bir kez daha göstermiş oldu.
AKPnin zihniyeti, gerçek tutumu budur. AKPnin polis devletine, hukuk dışılığa, zorbalığa karşı olmadığı, dahası katkı sunmak için elinden geleni yaptığı, Şehitkamil Belediye Başkanı eliyle bir kez daha yaşanmıştır.
Demokrasiyi ağzında pelesenk etmiş AKPnin genel başkanı ve Başbakan Erdoğan konuşadursun, Şehitkamil Belediye Başkanı, cuma günü mesai saatinden sonra, yani panele birkaç saat kala, Belediye Konferans Salonunu Barış Girişiminden arkadaşlara vermeyeceğini bildirmiştir.
Böylece 1 ay önce Şehitkamil Belediyesi yetkilileriyle konuşularak salonu tutulan, davetiyeleri basılıp dağıtılan, afişi, pankartı, duyurusu yapılan, radyo programlarıyla, basın toplantıları ve çeşitli duyurularla, katılımcıları, yeri ve zamanı ilan edilmiş olan panel, AKP belediyesince yok sayılmış, engellenmek istenmiştir.
Hakkı, hukuku, halkı, verilen sözü, yapılan anlaşmayı yok sayarak, polisin keyfi ve hukuk dışı girişimiyle ortaklaşan AKPli Belediye Başkanının ve yöneticilerinin bu durumu nasıl izah ettiklerini merak ettik.
Barış Meclisi Gaziantep Girişiminden arkadaşlar bu yanlış kararı değiştirmek için çok uğraşmışlar. Ancak AKPli Belediye Başkanına ulaşmaları mümkün olmamış. Yer yarılmış, başkan içine girmiş! Belediyedeki diğer AKPli yetkili ya da yetkililer de Nuh deyip peygamber dememiş!
Durumun izahı ve mantığı bulunamayınca yetkililerin söyledikleri şu olmuş; Gaziantep Emniyet Müdürlüğünden polisler salonu iptal etmemizi istediler. Yapacak bir şey yok. Ancak bundan söz etmememizi söylediler diyerek kendilerini temize çıkarmaya çalışmışlar.
İşte AKP böyle demokrat! Halkın temsilcisi olduklarını söyleyenler kapıya gelen iki polisin ağzından çıkanı emir telakki edip, her şeyi, tüm değerleri paspas edebiliyorlar.
Ancak barış ve demokrasi savunucuları pes etmemişler. AKPli belediye ile polis işbirliğinde gerçekleşen bu durumu boşa çıkarmak için yeni bir yer bulmuşlar. Şehitkamil Belediye Konferans Salonunun hemen yanındaki bir düğün salonu ayarlanmış ve polisin akşamdan yaydığı panel iptal oldu haberlerini boşa çıkarmak için de dört bir yana haber ulaştırıp panele çağrı yapmışlar.
Anlaşılan, Barış Meclisi Gaziantep Girişiminin düzenlediği panel, demokrasi ve barış istemeyenleri ürkütmüştü. Ancak barış ve demokrasi yanlıları tüm baskı ve yasaklara direndikleri gibi, AKP polis işbirliğindeki düğün salonunda gerçekleşen panele, üniversite öğrencileri, işçiler, kamu emekçileri, sendikacılar, emekliler, ev kadınları, siyasi parti yöneticileri, MAZLUMDER üyeleri ve birçok çevreden 400 dolayında Gaziantepli katıldı. AKPli belediyenin tutumu kınandı. Tüm katılımcılar tarafından protesto edildi. DTP Milletvekili Aysel Tuğluk ve Altan Tan panele katılamadılar.
Salonu dolduranlar ilgiyle dinlediler, konuştular, sorular sordular, tartıştılar. Bizler barış ve demokrasinin nasıl kazanılacağını konuşup tartıştık. AKPnin kapatılmasına karşı yapılması gerekeni, alınması gereken tutumu, Türkiyenin polis devletinden nasıl çıkacağını, darbelerden nasıl kurtulacağını konuşup, örgütlenmenin önemi üzerinde durduk. AKPnin ikiyüzlülüğünü anlattık. Gelişmeleri, egemen güç odaklarının kapışmasını, emekçilerin zaten kötü olan koşullarına, kapıya dayanan büyük ekonomik krize ve siyasi saldırılara karşı, barış ve demokrasi güçlerinin birlikte örgütlü mücadelesine dikkat çektik. Gelişmeler hızlı, karmaşık, ama işçi ve emekçilerin, gençlerin, kadınların ve aydınların, barış ve demokrasi için aldıkları tutum ve mücadele içimizi ısıtıyor
Ender İmrek