11 Nisan 2008 00:00

Unutulanların dışında hiçbir şey yok!

Ülkemiz ve bu ülkenin insanları olarak biz her gün biraz daha modernleşmeye ve ilerlemeye çalışıyoruz. Her yönde çeşitli çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Gerek sosyal yaşam adına, gerekse bilim adına yapılan her şeyin daha aydınlık bir gelecek için olduğu söyleniyor

Paylaş

Ülkemiz ve bu ülkenin insanları olarak biz her gün biraz daha modernleşmeye ve ilerlemeye çalışıyoruz. Her yönde çeşitli çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Gerek sosyal yaşam adına, gerekse bilim adına yapılan her şeyin daha aydınlık bir gelecek için olduğu söyleniyor.
Yeniliklere yatkın bir ülke olduğumuzdan mıdır bilinmez ama bu yenilikleri iyi ya da kötü olduğunu bilmeden tüketip sonra anlayacak kadar da yetkin bir ülkeyiz. Peki bu yeniliklerin ve değişimlerin bizleri ileriye taşıdığını söyleyenler, bizlerin neler kaybettiğinin farkındalar mı? Neleri yitirdiğimizin ve nelerden yoksun kaldığımızın onlar pekala farkındalar, peki biz farkında mıyız? Bana soracak olursanız hayır. Bizler kaybettiğimiz hiçbir şeyin farkında değiliz. En önemlisi de günden güne modernleşme adı altında yozlaştığımızın bile farkında değiliz. Etrafımıza baktığımız zaman çoğu gencin hatta yetişkinlerin bile mutluluğu ve bazen kişiliklerini farklı kültürlerde aradığını görebilmek hiç de zor değil. Kendi geçmişini ve tarihini bilmeyenler nasıl geleceğe yön verebilirler veya bağımsızlıklarını nasıl koruyabilirler?
Fakat bugünün şartlarına baktığımız zaman insanlar arasındaki eşitsizlik, farklı yaşam tarzı, üzerimizde oynanan emperyalist oyunlarla beraber kendi benliğimizi kaybetmek için adeta onlara fırsat veriyoruz. Bizlere her gün her saat farklı bir yaşam tarzı sürdür diyenler; her sürdürdüğümüz yaşam tarzı bizim geleceğimizi karartırken kültürsüzlüğü, işsizliği, yoksulluğu bize yaşamamız gereken normal şeyler gibi gösteriyorlar.
Ama olması gerekenin bunlar olmadığını bilmemiz gerekiyor. Başka ülkelerin kültürleri ve işaret ettikleriyle değil kendi içimizde kendimizi yaşamalıyız. Topraklarımız üzerindeki farklılıkları tehdit olarak değil onları kültür olarak görmeli, farklı görüşleri, düşünceleri suç gibi görmemeli ve anlatılmak istenenleri dinleyerek bizler istiyoruz diye ortaya koymalıyız, başkaları istiyor diye değil.
Ancak bu şekilde ileriye giderken ve modernleşirken kayıpları önleyebiliriz. Kendi siyasi ve sosyal görüşlerimizi ortaya koyup şiddetle değil bir düşünceye varıp hareket etmeliyiz. Ben doğru olanın bunlar olduğu kanısındayım.
Sezen Demirkaya Ataköy Lisesi
(Bahçelievler/İSTANBUL)
ÖNCEKİ HABER

İskenderun Demir Çelik’te çalışmak nasıl bir şey?

SONRAKİ HABER

Yerel platformları güçlendirmeliyiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...