ODTܒden Tuzla işçilerine destek

ODTܒde öğrenci toplulukları ve öğrenciler, Tuzla tersanelerinde yaşanan iş cinayetlerini gündeme taşımak ve tersane işçileriyle dayanışma içinde olmak için çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Dört öğrenci topluluğunun düzenlediği panelde Tuzla tersaneleri masaya yatırılırken, öğrenciler tersanelerde hayatını kaybeden işçi ailelerine destek olmak için kampanya başlattı. Sosyoloji Bölümü’nden araştırma görevlileri ve öğrencilerin başlattığı imza kampanyasına katılım hızla artıyor.
ODTÜ Siyaset Bilimi Topluluğu, Ekonomi Topluluğu, Sosyoloji Topluluğu ve Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler Topluluğu’nun ortaklaşa düzenlediği “Tuzla Tersaneleri Gerçeği” başlıklı panele, öğrenciler, araştırma görevlileri ve öğretim üyeleri yoğun ilgi gösterdi. Panel, Tuzla Tersaneler Bölgesi İnceleme ve Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı Tuzla tersaneleri belgeselinin gösterilmesiyle başladı. Panelde, Türkiye Sınıf Araştırmaları Merkezi araştırmacısı ve komisyon üyesi Nevra Akdemir, komisyon tarafından hazırlanan raporu aktardı.
Akdemir, Türkiye’nin gemi inşa sanayisinde 2002 yılında 23’üncü sırada olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu sektörde 2006 yılında 8’inci sıraya yükseldiğini kaydetti. Türkiye’de gemi üretiminin yüzde 90’ının Tuzla tersanelerinde gerçekleştirildiğini ifade eden Akdemir, Türkiye’nin gemi inşa sektöründeki rekabet gücünün ucuz işgücüne dayandığına dikkat çekti. Akdemir, maliyetleri düşürmek için tersanelerde gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını vurguladı. Siparişlerin artmasıyla birlikte çalışma hızı ve süresinin arttığını ancak tersane mekanlarının sınırlı olduğunu kaydeden Akdemir, bu koşullarda kazaların kaçınılmaz olduğunu söyledi. Akdemir, Tuzla tersanelerinin büyümesine paralel olarak, iş kazaları ve işçi ölümlerinin de arttığını dile getirdi.
Taşeronluk tetikliyor
Taşeronluk sisteminin iş kazalarını tetiklediğini kaydeden Akdemir, iş kazalarının asıl sorumlusunun tersane sahipleri ve onların hukuk dışı uygulamalarına göz yuman hükümet yetkilileri olduğunu dile getirdi. Akdemir, “İş kazaları ‘geliyorum’ diyor. Bunlara kaza demek mümkün değil. Bunlar iş cinayetidir” dedi. Tersane işçilerinin yürüttüğü mücadele ve toplumsal baskı sonucunda bazı önlemlerin alındığını ancak bunların yetersiz olduğunu söyleyen Akdemir, “Yalova, Gelibolu ve Kocaeli gibi yerlerde yeni tersaneler yapılmaktadır. Gereken önlemler alınmazsa, Tuzla’da yaşananlar, buralarda daha ciddi biçimde yaşanacaktır” uyarısında bulundu.
Öğrencilerin çalışma yaşamına girdiklerinde, tersanelerde yaşanan taşeronlaştırma, iş güvencesizliği, kayıt dışı istihdam ve işçi sağlığı gibi sorunlarla karşılaşılacağına dikkat çeken Akdemir, öğrencilerin işçilerle dayanışma içinde olması gerektiğini vurguladı.
Öğrenciler ‘susmayacak’!
Soru cevap bölümüyle sona eren panelin ardından, panele katılan öğrenciler, tersanelerde yaşamını yitiren işçilerin ailelerine destek olmak için bir kampanya başlattı. Limter-İş Sendikası’nın 19 Nisan’da İstanbul’da düzenleyeceği dayanışma etkinliğinin biletlerini satan öğrenciler, topladıkları parayı sendika vasıtasıyla işçi ailelerine ileteceklerini bildirdi. Öte yandan, ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden bir grup araştırma görevlisi ve öğrencinin başlattığı “Tersane işçilerinin yanında yan yana. Alışmıyoruz, unutmuyoruz, susmuyoruz” başlıklı imza kampanyasına katılım hızla büyüyor. Kampanyaya “tersaneiscileriyleyanyanayiz.blogspot.com” adresinden katılmak mümkün.
Ayrıca, ODTÜ Yapı Topluluğu ile Mimarlık Topluluğu, kentsel dönüşüme ilişkin belgesel ve sinevizyon gösteriminin de gerçekleştirildiği bir forum düzenledi. (Ankara/EVRENSEL)

---

‘Alışmıyoruz, susmuyoruz, unutmuyoruz’
İmza kampanyası metninin satır başları şöyle: “Tuzla’da işçiler ölürken… gemiler birer kara tabut olurken... acı bir kez daha belleğimizde yer açıyor kendine… Bu yazı susmamaya, unutmamaya ve seyreylememeye dairdir... unutkanlıkla ayakta kalan bu ülkede, unutmayarak ayakta kalmaya bir davettir… ki bu davet, emeğiyle geçinen herkese dairdir, anlatılan bizim hikayemizdir… Biz, geride/gemide kalanlar, Tuzla’da ölen tersane işçilerinin ardında kalanlar, işçilerin emek mücadelelerinin yanındayız… Biz aşağıda imzası bulunanlar... Susmuyoruz... Unutmuyoruz... Bugün tersanede, yarın üniversitede, fabrikada, hastanede, başka bir gün sokak ortasında... Anlatılan bizim hikayemiz... Sermaye dolandıkça yerküreyi, kötürüm ettikçe kapitalizm yaşamlarımızı, kâr ve rekabet sarmışken dört yanımızı, dönmezken bu dünya emekten, ezilenden yana... dinlemek ve izlemek yetmiyor... yanınızdayız... yan yanayız. Hayal mi? Değil… Biliyoruz!”