11 Nisan 2008 00:00

Mamak esnafı ekmeğinden oluyor

Borsanın sıkça dalgalandığı, döviz-altın fiyatlarının ani değişiklikler gösterdiği ve enflasyon rakamlarının yeniden iki haneye ulaştığı bir döneme girdik. Bu bunalımlı dönemin göstergelerini, kimi iktisatçılar gelecek olan büyük krizin habercisi olarak değerlendiriyor

Paylaş

Borsanın sıkça dalgalandığı, döviz-altın fiyatlarının ani değişiklikler gösterdiği ve enflasyon rakamlarının yeniden iki haneye ulaştığı bir döneme girdik. Bu bunalımlı dönemin göstergelerini, kimi iktisatçılar gelecek olan büyük krizin habercisi olarak değerlendiriyor. Hükümetin ise durumun kontrol altında olduğunu iddia ettiği bugünlerde, Natoyolu esnafına vatandaşın alım gücünü ve esnafın durumunu sorduk.
Esnafların çoğu, satışların 2006 yılından başlayarak sürekli düştüğünü belirtti. Ancak son 4-5 aydır, işlerinin durma noktasına geldiğini belirterek, kepenk kapatacak noktaya geldiklerini söylüyorlar.
Çocuğunu okutamayacak, kirasını ödeyemeyecek duruma gelen esnaftan, artık alışveriş yapmaktan çekinen vatandaşa kadar kimse 9 bin YTL olan milli gelirden haberdar bile değil.
Esnaf kan ağlıyor
Şirin Züccaciye’den Fatma Kan, 2-3 aydır işlerin kötüye gittiğini belirterek vatandaşın parasız olmasının alışverişi de azalttığını söyledi. “Esnaf kan ağlıyor. Hiçbir esnafın dükkanına doğru düzgün girip çıkan yok. Bağ-Kur’umu 1 buçuk senedir ödeyemiyorum. Çocuğumu okutamıyorum, kendimizden kısıp çocuğumuza gönderiyoruz” diyen Kan, kötü olan enflasyonun son dönemlerde şiddetli bir şekilde hissedildiğini söyledi.
Şimdilerde yüzde 3’e bile şükür
Kardeşler Ticaret’ten Mahmut Oruç, 8 sene önce özel sektörde çalıştığını belirterek, “Enflasyon ne kadar artarsa maaşlar da o kadar artıyordu. 1998 yılında maaşlarımıza yüzde 43 zam yapmışlardı; ama bize yetmemişti o zaman. Çünkü enflasyon da hemen hemen aynıydı. Biz de greve gittik, yol kapattık. Şimdi çalışanlar yüzde 3’e çok şükür diyorlar” dedi.
Daha çok boyacılarla çalıştığını söyleyen Oruç, boyacıların işinin de azaldığını, artık vatandaşın boyasını alıp evini kendisinin boyadığını söyledi. İnşaat sektöründe demir fiyatlarının arttığını, sektörün durma noktasına geldiğini vurgulayan Oruç, “Bu durum bizi de etkiliyor. Benim müşterim sabit olduğu için pahalı olsa da alıyor. İşleri hatır gönül ilişkisiyle yürüttüğümüz için veresiye defteri kabardı. Çalınır korkusuyla veresiye defterini her akşam evime götürüyorum” dedi.
Çocuğum olmasa işi bırakırdım
Daha önce de kötü olan işlerin son dönemlerde tamamen durduğunu söyleyen Güney Tekstil’den Hüseyin Güney, tekstilin küçük esnaf için öldüğünü belirtti.
Güney, “Büyük gıda marketleri bile elbise satıyor. Vatandaş bizimle veresiye çalışıyor. Benim arkamda bekleyen çocuğum olmasa bırakırım bu işi. Dolar 1 milyon 800 bin TL iken aylık 1000 dolar borç ödüyordum. Şimdi dükkan kirası olan 500 YTL’lik borcu zor veriyorum. Enflasyon yüzde 30’lardayken daha iyiydik. Şimdi yüzde 10’larda iyi olması gerekirken halimiz perişan” dedi.
Kiramızı ödeyemiyoruz
Celal Kundura’dan Nedim Özer, 4-5 aydır işlerinin durgun olduğunu belirterek, “Kiramızı çıkaramaz hale geldik. Enflasyon artsa da azalsa da esnaf yine aç” diye konuştu.
İlkokulda okuyan iki tane çocuğu olduğunu söyleyen Özer, çocukların küçük olmalarının en azından isteklerinin çok olmamasını sağladığını belirtti. İşler böyle devam ederse kundura işini bırakacağını ifade eden Özer, Çin işi ucuz ayakkabılar çıktıktan sonra tamir işinin bittiğini belirterek, “10 liraya tamir yapıyoruz, adamlar 10 liraya ayakkabı satıyor” diye ekledi.
Milli gelir 9 bin YTL olmuş ruhumuz duymuyor!
Eren Mobilya’dan Aydın Zede, enflasyon oranından en çok, dayanıklı tüketim malları satan esnafın etkilendiğini belirtti. 15-20 ay taksitle alımlarda bile vatandaşın sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Zede, buna paralel olarak satışlarının da yüzde 80 oranında azaldığını söyledi.
Deniz Kuruyemiş Tekel Bayisi’ni işleten Rıza Güngör, gıda maddelerindeki fiyat artışının vatandaşın cebini ve kendi satışlarını etkilediğini söyledi. Satışlarında 5-6 ayda yüzde 60’lık bir düşüş olduğunu belirten Güngör, “Veresiye malzeme alan müşteri 4 aydır 100 YTL’lik borcunu ödeyemiyor. Geçen sene 5 yumurtayı alırken verdiğimiz parayla şimdi 3 yumurtayı ancak alabiliyoruz. Varın siz düşünün enflasyonun halini. Milli gelir 9 bin YTL olmuş, bizim ruhumuz duymuyor” dedi.
Son iki senedir vatandaşın alım gücünün azaldığını belirten Dostlar Pide Salonu’ndan Erdal Akkaya, un fiyatlarındaki artışın ise kendilerini etkilediğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)
Doğuş Ayber/İbrahim Kale
ÖNCEKİ HABER

Kuzu kurda emanet

SONRAKİ HABER

Mücadele ateşi yanmaya devam edecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...