14 Nisan 2008 00:00
EVRENSELden
Geride bıraktığımız hafta gazetemize manşet olan bir haber, Türkiyenin değişmez bir gerçekliğini gözler önüne seriyordu: Ekmek parası için tarlaların yolunu tutan tarım işçileri yine kamyon kasasında can verdi.
Geride bıraktığımız hafta gazetemize manşet olan bir haber, Türkiyenin değişmez bir gerçekliğini gözler önüne seriyordu: Ekmek parası için tarlaların yolunu tutan tarım işçileri yine kamyon kasasında can verdi. Şanlıurfadan Ege illerine kamyon kasasında götürülmeye çalışılan 9 mevsimlik tarım işçisi feci şekilde can verdi. Her yıl insanlık dışı koşullarda tarlalara taşınan ölüleri bile kamyon kasalarında defnedilmeye götürülen tarım işçilerinin içler acısı durumuna bir genelge ile çözüm bulmaya çalışan AKP Hükümetinin, Hani denetim olacaktı sorusuna nasıl cevap vereceği merak konusu.
Partisine ya da kendisine bir eleştiri yöneltildiği zaman, Çok açık ve net söylüyorum. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey görülmemiştir diye başlayan cümlelerle nutuk atmayı pek seven Başbakan Recep Tayyip Erdoğana çok açık ve net olarak, dünyanın hangi ülkesinde bu tür olayların bu kadar sıklıkla görüldüğünü sormak gerekiyor. Kendisi bu sorunun yanıtını çok açık ve net olarak vermek zorundadır.
Holding medyası açısından bu gibi olayların ciddi bir haber değeri bulunmadığı biliniyor. AKP hakkındaki kapatılma davası, türban tartışması ve daha bir dizi gündem arasında, ölüm haberleri yılın belli zamanlarında adeta otomatiğe bağlanmış olan tarım işçilerinin ne kadar bir haber değeri olabilir ki?
Evrenselin tarım işçilerinin haberini manşetine taşıdığı gün, AKP Hükümetine yakınlığı ile bilinen Zaman gazetesi, AB Komisyonu Başkanı Barrasonun türban tartışmasıyla ilgili sözlerini manşetine taşımış. Haberde şöyle deniliyor: Türkiye ziyaretini dün tamamlayan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, demokrasi, laiklik ve başörtüsü konularında yaptığı açıklamalara gelen tepkileri cevaplandırdı. AKPye yönelik çoğunluk dayatması eleştirilerine gönderme yapan Barroso, demokrasinin çoğunluğun yönetimi olduğunu, ancak çoğunluk baskısının da çoğunluğa baskının da demokrasiye aykırı olduğunu söyledi. Başörtüsüyle ilgili kadınların seçme özgürlüğüne yaptığı vurguyla ilgili bazı çevrelerin rahatsızlığını anlamakta zorlandığını ifade eden Barroso, Kadınların seçme özgürlüğüne karşı mı çıkacaktım? AB olarak başörtüsü sorununun çözüm biçimi hakkında bir şey söyleyemeyiz. Bunu Türk toplumu üretecektir. Ancak bireysel özgürlükler ABnin temel taşıdır ve müzakere konusu olamaz. Bu özgürlükler, kadınların tercihlerini yapmasını da kapsar diye konuştu.
Mevsimlik tarım işçilerinin ölüm haberleriyse Zaman gazetesinin birinci sayfasının en dibine sıkıştırılmış.
Yani Zaman, türbanı bu kez de 9 mevsimlik tarım işçisinin feci ölümlerinin üzerine örtmüş.
Diğer medya gruplarının tavrı da Zaman gazetesininkinden farklı değil.
Sıkıştıkları zaman milletin iradesinin tanınmadığından dem vuranlar, bu milletin yoksul fertlerinin her mevsim bu zamanlarda iç parçalayan toplu ölümleri ya da Tuzla tersanelerinden gelen ölüm haberleri karşısındaki sessizliklerini nasıl açıklayacaklar? Okurlarımızın bu soru karşısında, Zaten açıklamayacaklar dediklerini duyar gibiyiz. Biz de tam bu nedenle bu yaman çelişkinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
İyi haftalar!..