17 Nisan 2008 00:00
Vedat Kurşun serbest bırakılsın
Şimdiye kadar hakkında 520 dava açılan Azadîya Welat gazetesi üzerindeki baskılar devam ederken, gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun ise yaklaşık 3 aydır cezaevinde tutuluyor.
Şimdiye kadar hakkında 520 dava açılan Azadîya Welat gazetesi üzerindeki baskılar devam ederken, gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun ise yaklaşık 3 aydır cezaevinde tutuluyor. Türkiyede günlük Kürtçe yayın yapan tek gazete olan Azadîya Welat gazetesi gün geçmesin ki dava konusu olmasın veya toplatılmasın.
5 Şubat 2008 tarihinde Diyarbakır 6ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, haberler yoluyla örgüt propagandası yapmak, basın yolu ile örgüt adına eylem talimatı vermek iddiasıyla tutuklanan ve üçüncü kez hakim karşısına çıkan Azadîya Welat Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun tahliye edilmedi. Kurşunun tahliye edilmemesine tepki gösteren siyasetçi ve yazarlar, sorunun Kürt dili üzerindeki baskılardan kaynaklandığını belirttiler.
Herkes için basın özgürlüğü
Diyarbakır Güneydoğu Gazeteciler Derneğinde, aralarında DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Feleknas Uca, Uluslararası Pen üyeleri, Yazar Ragıp Zarakolunun bulunduğu çok sayıda kişi bir araya gelerek Vedat Kurşunun tutuklanmasını ve Azadîya Welat gazetesine yönelik baskıları protesto ettiler. Burada bir açıklama yapan Zarakolu, yayınlama özgürlüğünün Türkiyede çok ciddi bir tehdit altında olduğunu, Erdoğan hükümetinin militarizmin etkisiyle Terörle Mücadele Kanununda yaptığı değişikliklerle muhalif basının ciddi bir tehdit altına girdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Sürekli olarak gazeteler kapatılmaktadır ve Kürt basını yayın yapamaz hale getirilmiştir. Türkiyede 90lı yıllarda yaşanan fiili savaş sürecinden daha fazla bir baskı ile karşı karşıya kalmaktadır Kürt basını. Bunlardan en fazla etkilenen, en fazla baskı gören Azadîya Welat gazetesi olmuştur. Gazete çıkarmak bile artık imkansız hale getirilmiştir.
Zarakolu, Kürt basınına yönelik açılan davaların artık Guinness Rekorlar Kitabına girebilecek bir düzeye vardığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Vedat Kurşuna tutuklama önleminin alınarak cezaevine gönderilmesi son derece haksız bir tutumdur. Kurşunun tutukluluk hali 3 ayı bulmuş bir vaziyettedir. Vedatın serbest bırakılması ve yapılacak yasal değişikliklerle başta Kürt basını olmak üzere muhalif basın önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.
Vedat Kurşunun tutuklanmasına tepki gösteren Avrupa Parlamentosu Milletvekili Feleknas Uca ise özgürlüğün sadece Vedat Kurşun veya Kürt basınına değil, herkes için gerekli olduğunu belirterek şöyle konuştu: Hangi ırktan, hangi dinden, hangi milletten olursa olsun özgürlük herkes için gereklidir. Gazeteye verilen cezalar sadece basın özgürlüğüne değil aynı zamanda anadil özgürlüğüne de verilmiştir. Bu yüzden diyoruz ki; Vedat Kurşun serbest bırakılsın.
Vedat Kurşuna destek verenlerden Kürt Yazar Arjen Ari ise Azadîya Welat gazetesine yönelik baskılara sessiz kalınmaması gerektiğini belirerek, Vedat Kurşunun kimseye kurşun sıkmadığını, gazetede yazdıklarından dolayı tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, tutukluluk halinin son bulmasını ve anadil özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)
Kurşun, örgüt adına suç işlemekten yargılanıyor
Azadîya Welat gazetesinin 12 Eylül 2007-12 Ağustos 2007 döneminde yayımlanan 13 sayısında, örgüt görüşleri doğrultusunda yayın yaptığı, gazetecinin örgüt propagandası yapma kastını aşarak örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği ve basın yolu ile örgüt adına eylem talimatı vermek gerekçesiyle, her bir propaganda suçundan ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğini savunan savcılık, suçlamaya gerekçe olarak gazete sayılarında, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan için Kürt halk önderi, KCK önderi, Sayın Öcalan, Önder Apo sıfatları kullanılmasını, PKKye bağlı HPGliler için HPG gerillaları olarak söz edilmesini gösterdi.
Kanun önünde eşitlik...
Türkiyenin tek Kürtçe günlük yayın organı olan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürünün tutuklu olduğunu ve hatta Türkiyedeki tek tutuklu sorumlu yazı işleri müdürü olduğunu belirten Kurşunun avukatı Servet Özen, gazetelere maddi cezalar kesilebileceğini ama sorumlu yazı işleri müdürünü tutuklamanın tedbiri aşan bir durum olduğunu belirtti.
Kurşunun avukatlarından Meral Danış Beştaş da Perihan Mağdenin, Avni Özgürelin ve hatta İlhan Selçukun beyanları suç olmuyor, ama müvekkiliminki suç oluyor. Kanun önünde eşitlik denen bir şey var dedi.
Mehmet Çakmakçı