19 Nisan 2008 00:00

İTO seçimlerinde de AKP yanlıları iş başında!

İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan, Tabip Odası genel kurul sürecini ve çalışmalarını gazetemize anlattı

Paylaş

İstanbul Tabip Odası (İTO) 30 bin 400 üyesi ile yarın seçime gidecek. Şu an yönetimde olan Demokratik Katılım Grubu, Hekim Hakları Platformu ve Milliyetçi Hekimler Derneği ile birlikte üç aday listesi yer alacak.
Seçimlerle ilgili İstanbul Tabip Odası Başkanı ve Demokratik Katılım Grubu Yönetim Kurulu Adayı Özdemir Aktan, sağlıkta dönüşümlere karşı sesi gür çıkan bir tabip odasının iktidar yanlıları tarafından iyi karşılanmadığını belirterek, bu seçimlerde de AKP’nin karşı iki aday çıkardığını söyledi. Aktan, İTO’nun hükümet yanlısı güçlere geçmesi için kendilerine de psikolojik baskı yapıldığını ifade ederek, AKP ve İl Sağlık Müdürlüğü destekli adayların, hastanelerin afişlenmesi, seçimlerin duyurulması, il sağlık müdürlüğü tarafından yapıldığını, başhekimlerin ise kendilerini hastaneye sokmayıp, astıkları afişleri indirerek psikolojik baskıdan öte, fiziki baskı oluşturduklarına dikkat çekti.
Yarın Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi’nde Saat: 09.00-17.00 arası seçmen hekimler kimlik kartlarını getirerek oy kullanabilecekler.

Hükümet yanlısı güçlerin İTO’yu ele geçirmek isteyişlerini neye bağlıyorsunuz?
İstanbul Tabip Odası’nın üye sayısındaki gücünün yanında bir de toplumsal gücü var. Yani TTB son dönemlerle, toplumsal muhalefetin de öncülerinden birisi oldu. Tabii, böyle olunca da oda insanların dikkatini çekmeye başladı. Son 5 yılda sağlıkta o kadar çok dönüşüm oldu ki, bunlar ile ilgili bütün adımları TTB ile birlikte İstanbul Tabip Odası başlattı ve yürüttü. Medya örgütlerinin de İstanbul da olması, İTO’yu ayrı bir yere koyuyor. İktidar sağlıktaki dönüşümlere karşı ses çıkaran bir oda istemiyor.
Her seçimde, İstanbul Tabip Odası’nın hükümet yanlısı güçlere geçmesi için çaba sarf ediliyor. Bu seçimde de aynı çaba var. AKP devletin tüm kurumlarında, en küçüğünden en büyüğünü ele geçirmek için, gerekli çabayı gösteriyor. Elbette ki İTO gibi güçlü bir kuruluşu ele geçirmek için de çaba gösterecektir. Ama bunu hekimlere yapmak çok zor. Hekimlerde Türkiye’nin en fazla eğitim almış grubundan bahsediyoruz. Dolayısıyla onlar neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Geçen seçimde bunun cevabını çok net bir şekilde verdiler. Yani hükümetin geçen sene, topu tüfeği ile desteklediği hekim hakların grubunun aldığı oy, bizim aldığımız oyun yarısından daha aşağıda kaldı.

Bu güçlerin, İTO’da seçimi almak için ne tür girişimleri oldu?
İTO üç liste ile seçime gidiyor. Milliyetçi Hekimler Derneği, il sağlık müdürler derneği tarafından açık bir şekilde destekleniyor. Hastanelerin afişlenmesi, seçimlerin duyurulması, hep il sağlık müdürlüğünün elemanları tarafından yapılıyor. Hatta hastanelerin afişlenmesi başhekimler tarafından yapılıyor. Kaldı ki, başhekimler bizleri hastaneye sokmuyorlar. Bizlerin astırdıkları afişleri indirtiyorlar. Yani böyle tek taraflı bir çaba ile bu iş götürülmeye çalışılıyor. Bariz bir psikolojik baskıdan öte, fiziki baskı da var. Çünkü onlar, başhekimlerin hepsi il sağlık müdürlüğü ve sağlık bakanlığı tarafından atandıkları için, hükümet yanlısı kişiler hepsi ve burada taraf tutmaktan da çekinmiyorlar. Hekim Hakları Platformu listesine baktığımız zaman ise, eski ve yeni başhekim olmak üzere iki tane başhekim listede yer alıyor. Listede adaylar arasında iki tane grup başkanı var. Yani bunlar direk olarak il sağlık müdürlüğü ve sağlık bakanlığı tarafından atanmış kişiler. Tabii bunlar aktif olarak bu görevi götürenler, birde, eski başhekim ve eski grup başkanvekili başkanları var ki, bunlar genel listede yer alıyor. Neresinden bakarsak bakalım, adaylar AKP destekli bir liste.

İzlenen sağlık politikaları ve sonuçları, listelerin oluşumu ve grupları etkiliyor mu peki?
Sadece bu seçimde bu grup söylemini biraz değiştirdi. En azından “biz AKP’li değiliz” demeye başladılar. Bunu da demek zorunda kaldılar. Çünkü, son iki yılda doruğa çıkan, ama son beş yılda sağlıkta yapılanlar o kadar feci ki. Hekimler açısından da toplum sağlığı açısından da tablo çok vahim. Dolayısıyla artık hiç kimse sağlık bakanlığının yanında köşesinde, civarında görünmek istemiyor, çünkü, göründüğü zaman ne hekimlere ne de hastalara derdini anlatmayacağını biliyor. Ama yine bu grubun takiye yapma konusunda son derece başarılı olduğunu da biliyoruz.

İTO’da ne tür çalışmalar yürüttünüz?
Hekimler, Türkiye’nin aydınlık yüzünün bizler olduğunu biliyor. Çağdaş, demokratik, laik olduğumuzu, ama en önemlisi kendi haklarımız için savaştığımızı biliyorlar. Hastanelerde eylem yapıyoruz, yürüyoruz, meclise gidiyoruz, yasalara karşı çıkıyoruz. Hekimlerde bunu görüyorlar. (İstanbul/EVRENSEL)
Başarılı olduk
Örgütlü bir güç olmanın kazanımlarından bahseder misiniz?
Aslında bizim seçimlere hazırlığımız iki yıl önce seçimleri kazandığımızda başladı. Bu iki yılda hiç durmadan çalıştık. Durmamıza AKP’de izin vermedi. O kadar hızlı bir şekilde sağlık sistemini değiştirmeye karar verdi ki. Bunların hepsine müdahale etmek zorunda kaldık. Ama, neredeyse büyük bir çoğunluğunda da başarılı olduk. Geçmiş dönemlere dönüp baktığımızda, ithal hekim yani dışarıdan ucuza hekim getirten torba yasayı, Anestezi teknisyenlerine anestezi verme yetkisini, şef ve şef yardımcılarının sınavsız atamasını iptal ettirdik. Bu dönemde, GSS çıkartılamadı. Ertelenmek zorunda kaldı. Bu konuda gerçekten toplumu haberlendirme ve ayaklandırma konusunda iyi bir iş yaptık. Bu dönemde 65 yaş üstü hekimlerin çalışmasını engelleyici bazı düzenlemeler getirildi. Bunları ortadan kaldırdık. Gene bu dönemde hekimlerin özlük hakları ile ilgili bir çok işler yapılmaya çalışıldı. Bunun durdurulmasını sağladık. Yani bu örnekleri çok artırabiliriz. Gelecek dönemlerde de İstanbul Tabip Odası, sağlam, onurlu duruşu ile hekimliğin beyaz yüzü olmaya devam edecek.
Sevim Kahraman
ÖNCEKİ HABER

Belediyenin tabeladan sağlık hizmeti

SONRAKİ HABER

‘Üniversiteye şeffaflık ve eşitlik gelecek’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...