Hastane açılmak için 15 yıldır doktor bekliyor

İstanbul’un Kocaeli ile sınır mahalleleri olan Şifa ve Mimar Sinan’da, 1993 yılında inşası başlayan ve 15 senedir doktor ve ekipman bulunmadığı için boş duran hastane binasının ne olacağı meçhul.
Bir türlü hizmet vermeye başlayamayan hastane binasına, aradan geçen 15 yıl boyunca sadece bir kez doktor atandı. Ekipman yetersizliğinden dolayı sadece bir ay hizmet verdikten sonra kapatılan hastane, 1999 depreminde ise büyük hasar gördü. Buna rağmen bir yıl kadar Büyükşehir Belediyesi’nin sokak çocukları barınağı olarak kullanıldı. Tuzla Belediyesi İtfaiyesi’nin de istediği binaya dair görüştüğümüz İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Yıldırım, binanın şu an ne olacağını bilmediğini, ancak kendilerinin de binaya talip olduklarını söyledi. Ancak binayı aldıklarında hastane olarak kullanmayacaklar, çünkü Sağlık Bakanlığı binayı İBB’ye devrettiği için mülkiyeti İBB’ye ait.
Gece hastalandın mı yandın!
Mahallede 18 yıldır bakkal dükkanı işleten Murat Aydilek, hastane binasının inşaatına 1993’te başlandığını ve 1995’te bittiğini söyledi. “Bir sağlık memuru ile doktor bir ay hizmet verip gittiler” diyen Aydilek, “1999 yılındaki Marmara depreminden zarar gördü. Sonra o haliyle çocuk esirgeme yurdu oldu. Bir sene onlar kaldı. İtfaiye yapacaklardı ama bina sağlam değil diye yapmadılar. Son 2 senedir de güçlendirme yapılıyor” dedi.
Mahallelerinin en önemli sorununun sağlık olduğunu dile getiren Aydilek, “Mimar Sinan’da bir tane sağlık ocağı var ama sadece tabelasında öyle yazıyor. Doktor 10.00’da gelip 14.00’te gidiyor. Bazen bulamıyorsun da yerinde. Akşam 20.00’den sonra mahalleye ne otobüs, ne de dolmuş geliyor. Gece acil bir durum oldu mu yandın!” diye konuştu.
Devletin görevi halka hizmet götürmek
Hastane binasının karşısındaki eczanede kalfa olarak çalışan Evrim Çelikbaş, son bir aydır binanın güçlendirilip boyandığını söylüyor. Bina ile ilgili birçok sorun çıktığını ifade eden Çelikbaş, “Binanın müteahhidi kaçtı. Sonra başka bir müteahhit geldi. Şimdi de taşeron bir firma çalışıyor. Ama nedense doktor ve teçhizat verilmiyor” diye konuştu. Mahallelilerin rahatsızlanması halinde Tuzla İçmeler’e gitmek zorunda kaldığını ifade eden Çelikbaş, “Uzman bir hekimin bu mahallede olması şart. Allah göstermesin, acil bir hasta olduğunda Tuzla’ya gidene kadar ölür hasta. Yani bu hastanenin bir şekilde açılması gerek” diye tepkisini dile getirdi.
‘3 gündür randevu alamadım’
Eczanede karşılaştığımız ev hanımı Heybet Özrek ise eczanenin internete bağlı bilgisayarından hastane için randevu almak üzere gelmiş. “Kadın doğum için randevu almam gerekiyor. Mahallemizin eczanesine geldim bana yardım etsinler diye. Ancak 3 gündür gelip gidiyorum bir türlü randevu alamadık. Aldığımızda da haftalar sonrasına randevu veriliyor” diyen Özrek, 16 senedir Şifa Mahallesi’nde oturduğunu söylüyor. Özrek, mahallenin acilen bir hastaneye ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Hastaneyi açmak için oy istiyorlar
Beyin ameliyatından sonra felç olan işçi emeklisi İsmail Şakar ise siyasilerin oy peşinde olmasından dolayı hastanelerinin açılmadığını söylüyor. Şakar, “Yoksa levhaları falan yazılmıştı. Sonradan söktüler” derken, 10 yıldır mahallede oturduğunu ve yaklaşan her yerel seçimde hastane binasının boyandığını, sonra da siyasetçilerin ‘Hastanenizi açacağız, oyunuzu bize verin’ diyerek oy istediklerini kaydetti.
Bina hakkında birçok söylenti var
Mahallenin ara sokaklarında elindeki sağlık karnesiyle ilaç almaya giderken karşılaştığımız 22 yaşındaki Kezban Sayar, kendisinin Şifa Mahallesi’nde doğup büyüdüğünü söylüyor. Hastane binası için çocuk esirgeme kurumu ya da itfaiye binası olacağı söylentilerinin de olduğunu belirten Sayar, “Hasta olduğumuzda İçmeler Acil’e gidiyoruz. Eğer bu bina hastane olarak açılırsa, o kadar yolu gitmek zorunda kalmayız” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Nihat Karadağ