22 Nisan 2008 00:00
taBeLâ yazılar
Ağaç yaş iken eğilir, Ertem Eğilmez!
Ağaç yaş iken eğilir, Ertem Eğilmez!
***
- Evladım Ankara Savaşını anlatır mısın?
- Melih Gökçekle Murat Karayalçın arasında geçmiştir, Melih Gökçek odun kömür ve yiyecek dağıtarak savaşı şimdilik kazanmıştır...
***
- Baba bak televizyonda gördüğümüz kadın!
- O senin annen salak, kadrolu kadın programları izleyicisi! Sen çocukla alışverişe çık, ben bir iki programa katılıp geleyim dedi, hastalık işte!
***
- Müjdemi isterim hanım, kalemi icat ettim!
- Sıralamada bir yanlışlık yok mu bey, kâğıt olmadan kalemi ne yapacaksın ki, duvara mı yazacağız!
- Kâğıt ne yav!
***
- Evladım Uzun Mehmet neyi bulmuştur?
- Uzun bir konu öğretmenim, birazdan zil çalacak. Başka zaman anlatsam!
***
- Şu gelen Mahmut Ağanın doktor olan oğlu değil mi?
- Yok, o hemşire olan oğlu, kızı gece kulübünde şarkıcı!
- Helal olsun Mahmut Ağaya, evlatlarının hepsini iş güç sahibi yaptı! Yalnız kendisi nerede? Çocuklar geldi geleli buralara uğramaz oldu!
***
- Kimse yok mu!
- Kim sorar?
-Eeee, ben sizin köyden Perdeci Halil Emminin dünürü olan Fırıncı Hali Ağanın kardeşinin ortanca oğlundan, Salman Efendinin kızının
- Kimse yok!
Veli Bayrak/Ankara