Bir polis panele dinleyici olarak giderse!

Tunceli Emniyeti’nde görevli polis memuru E.E. izinli olduğu günde, Anayasa ile ilgili bir panele dinleyici olarak katıldığı için görevden alındı. Görevden alınma gerekçesinde “polis olduğunu belirtmeden sıradan bir vatandaş gibi panele katılma”, “dikkatli bir şekilde paneli izleme ve alkışlama”, “bu panellere sivil toplum örgütleri ile sol eğilimli kişilerin katıldığı” gibi ifadelerin yer almasıyla karar, tam bir skandala dönüştü. E.E, görevden alınmasına ilişkin yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu.
İl Emniyet Müdürlüğü Personel Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapan E.E, 11 Kasım 2007 tarihinde hafta sonu izninde Tunceli Belediyesi Konferans Salonu’nda, Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) tarafından düzenlenen “Halk İçin Anayasayı Tartışıyoruz” konulu panele dinleyici olarak katılmıştı ve başına ne geldiyse bundan sonra geldi. E.E’ye, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu tarafından “Sendikaların veya üyesi bulunmadıkları derneklerin yapacakları bilimsel, kültürel ve teknik taşımayan açık veya kapalı yer toplantılarına görevli olmaksızın katılmak” gerekçesiyle “meslekten çıkarma” cezası verildi.
‘Alkışladı, dikkatle dinledi’
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın ‘olur’ verdiği Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun gerekçeli kararı, E.E’yi görevden almanın tam bir skandala dönüşmesine neden oldu. Söz konusu kararda kurul, EMEP, DTP, ÇHD ve Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği temsilcilerinin konuşmacı olarak katıldığı panelin, “örgütün talimatları doğrultusunda yapıldığını” öne sürdü. Kararda E.E’nin “polis memuru olduğunu söylemeden normal bir vatandaş gibi panelin düzenleneceği salona girdiği, panele katıldığı ve paneli dikkatli bir şekilde izlediği”ne yer verilerek, E.E’nin konuşmaları ‘dikkatli bir şekilde’ dinlediği ve ‘alkışladığı’ belirtildi.
Kararda ayrıca etkinliğe panelist olarak katılan EMEP Tunceli İl Başkanı Hüseyin Tunç’un konuşması ile ilgili olarak da İl Emniyet Müdürlüğü tarafından TCK’nın 301. Maddesi ve 2820 sayılı Siyasi Partiler ile ilgili yasakları gerekçe gösterilerek Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğuna da yer verildi.
‘Sol eğilimli kişiler katılıyor’
Kararda, panelin izinli yapıldığı ifadesi yer alsa da devamında, panel ‘yasadışı örgütün düzenlediği panel’ olarak gösteriliyor. Kararda ayrıca paneli gerçekleştiren açık biçimde faaliyetlerini sürdüren HÖC’ün eylem tarzları üzerinden analiz yapılıyor. HÖC’ün eylem ve etkinliklerinin “genellikle DHKP-C ile paralellik gösterdiği” ve “bu panellere de sivil toplum örgütleri ile sol eğilimli kişilerin katıldığı” ifadelerinin yer aldığı kararda söz konusu etkinliklerde “ülke gündeminin istismar” edildiği, HÖC’ün genellikle polisle çatıştığı ifade ediliyor.
İfade özgürlüğü ihlali
Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne atanan E.E, Avukatı Barış Yıldırım aracılığıyla Elazığ İdare Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmek üzere, Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne, yürütmenin durdurulması talebi ile dava açtı. Dava dilekçesinde müvekkilinin ‘meslekten çıkarılma’sının hukuka aykırı olduğunu belirten Yıldırım, söz konusu panelin yasal olduğu ve duyurusunun yapıldığını ifade ederek, panelin bilimsel, kültürel, teknik bir nitelik taşıdığına dikkat çekti. 2000 yılının Aralık ayı içerisinde Türkiye’nin çeşitli illerinde polisin sloganlı gösteri ve yürüyüş yaptığı hatırlatan Yıldırım, basına yansıdığı kadarıyla, polis memurlarının ‘meslekten çıkarma’ cezası almadığını ifade etti. Verilen cezanın, ‘düşünce özgürlüğü’ ve ‘ifade özgürlüğü’nün ihlali anlamına geldiğini söyledi.
Yürütmeyi durdurma talebi
“Düşünceyi açıklama ve yayma hakkının” resmi makamların müdahalesi olmaksızın kullanımı hakkında Anayasa tarafından güvenceye alındığını belirten Yıldırım, ayrıca Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre de verilen cezanın hukuk dışı olduğunun altını çizdi. Yıldırım, dava dilekçesinde mahkemenin, ‘yürütmenin durdurulmasına’ karar vermesi talebinde bulundu. (İstanbulEVRENSEL)
Şerif Karataş