25 Nisan 2008 00:00
LİMAN ARKASI
Aziz Nesinin yazdığı öykü ve taşlamalardan Azizname95 adlı bir oyun metni düzenleyen Yücel Erten, epizot geçişlerine taşlama dizeleri koyarak reji bütününde seyirciyi sıkmadan, oyunun eğlenceli ve öğretici geçmesini sağlamış.
Aziz Nesinin yazdığı öykü ve taşlamalardan Azizname95 adlı bir oyun metni düzenleyen Yücel Erten, epizot geçişlerine taşlama dizeleri koyarak reji bütününde seyirciyi sıkmadan, oyunun eğlenceli ve öğretici geçmesini sağlamış. Ülkede yaşananlarla, oyunun konusu benzeştiğinden olacak, Azizname95 yıllardır sahnelenmeye devam ediyor. Yalnızca taşlama dizelerinden birini anımsayacak olsak bile, günümüzde yaşananlarla bağlantılı; gözümüzün önüne kimler gelmez ki!
Aklı olan geçmeli hep partiden partiye,
Siyaset hayatında yükselmeli zart diye...
Hiçbir parti kalmadı, girip de çıkmadığı
Adam olmadı ama, aday oldu zırt diye...
Genel seçim sonrası, taşlar yerine oturduğundan olacak; Mecliste, parti değiştiren milletvekili göremiyoruz şu günlerde. Partiden partiye geçişler, yerel yönetim seçimleri yaklaştığından, daha çok belediyelerde; başkan ve belediye meclis üyelerinin transferleri şeklinde basına yansıyor. Öyle ki, transfer olurken, yeni partisinin rozetini Başbakanın elleri ile yakasına taktırıp caka satanlar bile var! Zart diye yükselmek, zırt diye aday olmak için havadaki nem oranına göre parti değiştiren, aslında aynı partinin kumaşı bu yöneticiler, görevlerinin devamında, bir bakıyorsunuz, başlarına buyruk al takke ver külah işlere girişiyorlar. Zart diye... Zırt diye...
Gözünüzün önüne kimler geldi bilemiyorum, fakat bunca anlatıdan sonra bir örnek vermek istiyorum; Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli, tam da bu formata uyan bir yönetici. Taşlama ile devam edecek olursak:
Demokrasi devrinde kahraman olmak kolay
Dünkü öptüğün eli ısırmalı hart diye...
Dalkavukluk edeyim diye eğildiğim bir gün
Pantolonun arkası yırtılmaz mı cart diye...
Sevgi, Barış ve Dostluk sloganını uluslararası boyutta yaygınlaştırmak için antik kent özelliğini de öne çıkaran Ereğli, adını mitolojik kahraman Heraklesten almıştır. Yani Herkülden. Belediye Başkanı Sesli, yakasındaki parti rozetini değiştirir değiştirmez, önemli bir icraata girişmiş! Sanat danışmanlığını Ereğlili Heykeltıraş Yaman Civanın yürüttüğü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesine bağlı İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdürü Prof. Ferit Özşenin eseri Herkül heykelini, Acheron vadisine giden sahil yolundaki mekanından, bir gecenin izbe karanlığında kaldırıp belediyenin Delihakkıdaki deposuna koydurmuş. Vinçlerle yapılan bu icraatta, Başkan Seslinin pantolonunun arkası cart diye yırtılmıştır. Devam edelim!
Yirminci tamirinde zavallı sol pabucum.
Avrupaya koşarken çıkmasın mı fart diye...
Avrupa almaz beni, topluluğa giremem.
Memlekette demokrasi, kuzu kapan kurt diye...
Mitolojide, bebekliğinden itibaren gücü ve kuvveti ile anılan Herkül, Mykenai Kralı Eurystheusun verdiği on iki görevin sonuncusu; üç başlı köpek Kerberosu yeraltı tanrısı Hadesin ülkesinden yeryüzüne çıkarma başarısını, Acheron Vadisindeki Cehennemağzı Mağarasında elleriyle boğuşarak sağlamış. Herkülün on üçüncü görevi yok. Hiçbir silahın işlemediği aslanı boğarak öldüren, dokuz başlı canavarı yok eden, ırmakların yatağını değiştiren... Herkül; her gün binlerce insanın geçtiği sahil yolunda boş kalan alana, kendi heykelini tekrar dikmek görevini tüm Ereğli halkına veriyor. Yani görev, bütün Herküllerin. Bakalım, Başkan Sesli, yırtılan pantolonunun arkasını nasıl diktirecek?
Fahri Bozbaş