26 Nisan 2008 00:00

Newroz’un ruhu ve coşkusuyla 1 Mayıs’a

1 Mayıs’ı Antep’te kitlesel bir şekilde alanda kutlamaya hazırlanan sendikalar ve kitle örgütleri, bütün kesimlere mitinge katılım çağrısı yaparken emekçilerin oturduğu kenar semtlerde yaşayan vatandaşlar da 1 Mayıs alanını seslerini duyuracakları, taleplerini haykıracakları bir mevzi olarak görüyor.

Paylaş

1 Mayıs’ı Antep’te kitlesel bir şekilde alanda kutlamaya hazırlanan sendikalar ve kitle örgütleri, bütün kesimlere mitinge katılım çağrısı yaparken emekçilerin oturduğu kenar semtlerde yaşayan vatandaşlar da 1 Mayıs alanını seslerini duyuracakları, taleplerini haykıracakları bir mevzi olarak görüyor. Emekçiler, alana çıkmak için 1 Mayıs’ı bekliyor. Bu 1 Mayıs’ta özellikle temel tüketim maddelerine yapılan son zamlara duyulan tepkilerle artan işsizliğin yanında Antep halkının barış ve kardeşlik talepleri öne çıkıyor.
‘Talebimiz barış ve kardeşlik’
Gaziantep’te Kürt illerinden göç edenlerin yoğun olarak yaşadığı Vatan Mahallesi’nde görüştüğümüz vatandaşlar da bu yıl 1 Mayıs’a kendi talepleriyle katılacaklarını belirttiler. Cadde üzerinde manav dükkanı çalıştıran Ramazan Kılıç, ülkede çok ciddi bir kriz olduğunu ve bu yüzden işlerinin çok kötü olduğunu söylüyor. “Bir kilo elma 1.5 YTL olmuş, pirince, yağa her şeye zam geldi. Artık kimse kiloyla bir şey alamıyor. Yarım kilo hatta 250 gram alıyorlar” diyor Ramazan Kılıç. Yaşanan bütün ekonomik sıkıntılara karşın yine de en önemli sorunlarının Kürt halkının ulusal taleplerinin karşılanmaması olduğunu dile getiren Kılıç, “1 Mayıs’a barış için, kardeşlik için, halkların ezilmediği bir dünya için katılacağız” diye bitiriyor sözünü.
‘Oyumuzu verdik pişman olduk’
Yoldan motosikletiyle geçerken bizi görüp yanımıza yakalaşan Fâriz Aslan’a dönüyoruz sonra. “Senin 1 Mayıs’ta talebin ne olacak” diye soruyoruz. Anlaşılan bayağı dertli ki hemen anlatmaya başlıyor: “Daha ne olsun, oyumuzu verdik, pişman olduk. Türkiye’yi kalkındırır sandık. Çaldı çaldı Amerika’ya götürdü. En büyük Amerikancı Tayyip’miş meğer. Yazık değil mi verdiğimiz oylara? Ben bugüne kadar böyle bir dönem görmedim.” Anlaşılan Fâriz Aslan da AKP’nin meydanlardaki nutuklarına inanıp oy verenlerden. ‘Son zamlara ne diyorsun?’ diyoruz. “Ekmek olmuş 350 bin. Aha şu elim kadar. Çocuğa versen anca doyar. Hırsızlık almış başını gidiyor. Çocuk dondurma istiyor alamıyoruz, utanıyoruz. Tayyip televizyona çıkıp lafla milleti kandırıyor” diyor. Arkadaşlarının, AKP’ye oy verdiği için kendisine küfür ettiklerini söyleyen Aslan, “Ne yaparsın ki haklılar. Adam şimdi çıkmış halka ayak takımı diyor. Ama unutmasın ki ona oy verip başbakan yapan biziz” diye konuşuyor. Aslan, 1 Mayıs’a katılacağını ve her şeyden önce bu hükümetten kurtulmak istediğini belirtiyor.
‘İşsiz arkadaşlarım için iş istiyorum’
Mahalle arasında kahvede otururken görüştüğümüz İzzettin Gümüştekin 29 yaşında. 10 yıl önce Van’dan çalışmak için gelmiş Antep’e. ‘Neden Antep?’ dediğimizde “Antep’i seviyorum” diyor. On yıldır çalışıyor. Bir yıl önce girmiş Başpınar’daki çerez fabrikasına. On yıllık işçi ama hiç sigortası olmamış. Sürekli ücretsiz izin yapılmasından şikayetçi. Bu ay yalnızca 17 gün çalışmış. 1 Mayıs’a DTP’nin çağrısı üzerine katılmaya karar vermiş. “1 Mayıs’ta talebimiz iş olacak. Benim için değil, işsiz olan arkadaşlarım için. Kendim için de zam istiyorum. Her şeye zam geldi, bir bizim maaşlara gelmedi. Geçinmemiz artık imkansızlaştı” diye konuşuyor. (Gaziantep/EVRENSEL)
DTP İl Başkanı Ali Şimşek: 1 Mayıs, temel hak ve özgürlükleri esas alan ve bunun için mücadelenin yükseltilmesini temel alan bir gündür. Kürt özgürlük hareketi emek eksenli ve ulusal motifli bir harekettir. Emek ve demokrasi talepleri birleştirilince daha zenginleşecek ve mücadele daha da güçlenecektir. 1 Mayıs’ı kendi taleplerimizle birlikte bütün Türkiye halklarının taleplerini birleştirecek, halkların buluştuğu bir gün olarak değerlendiriyoruz. Bu 1 Mayıs’a Newroz’un ruhu ve coşkusuyla katılmalıyız.
EMEP İl Başkanı Mecit Bozkurt: Halkın tamamına yakınının karşı çıktığı SSGSS Meclis’ten geçti. Başpınar Organize’de her gün yüzlerce işçi işten atılıyor. 12 saat, sigortasız ve düşük ücretle köle gibi çalışma gittikçe yaygınlaşıyor. Kürt sorununa demokratik çözüm talebi, operasyonlarla yanıtlanıyor. Antep’te yaşayan Türk-Kürt her milliyetten işçi ve emekçileri, yoksulluğa, kölece çalışma koşullarına ve ülkemizin savaş koşullarına sürüklenmesine karşı, barış, demokrasi ve güvenli bir gelecek için 1 Mayıs’a katılmaya çağırıyoruz.
Abdullah Çiloğlan
ÖNCEKİ HABER

Türkiye ‘3 maymunu’ oynamaya devam ediyor

SONRAKİ HABER

Antepli işçiler Başbakan’a 1 Mayıs’ta cevap verecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa