29 Nisan 2008 00:00

Delilleri imha ettik haberiniz olsun!


Hrant Dink’in katledilmesinin ardından 15 aydır süren davada skandallar zincirine her duruşmada yenileri ekleniyor. Zincire dün görülen 5. duruşmada bir yenisi daha eklendi. Duruşmanın ilk bölümünde mahkemeye sunulan Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda, Mustafa Öztürk’ün cinayetten önce yaptığı telefon görüşmeleriyle ilgili belge ve delillerin imha edildiği bilgisine yer verildi. Ancak imha gerekçesi öğrenilemedi. Ayrıca, muhbir Erhan Tuncel’le Mustafa Öztürk arasında telefon görüşmesi olup olmadığına ilişkin kendilerinde böyle bir bilgi bulunmadığı belirtildi.
Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin görülen davanın duruşmalarında, sanıkların ve avukatlarının tehditkar ve saldırgan tutumları da geleneksel olarak sürüyor. Duruşmalara, suikastın arkasındaki güçler ve yargılamaya ilişkin bilgilerin yerine sanıkların ve avukatların tutumları damgasını vurmaya devam ediyor. Daha önce adliyeye getirilirken “Orhan Pamuk akıllı olsun” tehditlerini savuran Yasin Hayal, bu duruşmada da söz alarak Hrant Dink ve Orhan Pamuk’tan nefret ettiğini söyledi. Mahkeme salonunda ve dışında Yazar Orhan Pamuk’a ismini “Orhan Yumuşak ya da Orhannes Pamukyan” olarak değiştirmesi gerektiğini söyleyen Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut da önceki duruşmalardaki tavrını sürdürmekten geri durmadı. Turgut, sözlerinin Elif Şafak için de geçerli olduğunu kaydetti. Tüm bu yaşananlar ve aradan geçen 15 ay, “adalet” talebinin yerine gelmesine olan umutları her geçen gün daha da azaltıyor.
Duruşma 7 Temmuz 2008’e ertelenirken, bir sonraki duruşmada O.S. 18 yaşını dolduracağı için duruşmanın basına açık gerçekleştirileceği bildirildi.
Yoğun önlem alındı
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 8’i tutuklu 19 sanığın yargılandığı davada 5. duruşma, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü. Duruşma öncesinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi ve çevresinde güvenlik önlemleri alındı. Keskin nişancılar adliye binasında hazır bekletilirken, çok sayıda çevik kuvvet polisi ve jandarma adliyede bulundu. Tekirdağ, Kocaeli ve Edirne F tipi cezaevlerinde tutuklu olan sanıklar, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma için Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
Sanıklardan O.S’nin 18 yaşından küçük olması nedeniyle basına kapalı olarak gerçekleştirilen duruşmada, önceki celselerde olduğu gibi sesli ve görüntülü kayıt yapıldı.
Mahkemeye skandal belge!
Duruşmada skandal bir gelişme yaşandı. Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nden mahkemeye gelen bir yazıda, sanıklardan Erhan Tuncel ile Mustafa Öztürk arasında telefon görüşmesi olup olmadığına ilişkin kendilerinde böyle bir bilgi bulunmadığı belirtildi. Ancak aynı emniyet müdürlüğünün başka bir yazısında, Mustafa Öztürk’ün cep telefonu kayıtlarının imha edildiği bildirildi.
Duruşmada ayrıca, İstanbul Emniyeti’ne sorulan “Yasin Hayal’in cezaevinden çıktıktan sonra takip edilip edilmediği”ne ilişkin soruya da cevap verildiği anlaşıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nin verdiği cevapta, Hayal’in takip edilmediği belirtiliyor.
İğci’nin ifadesi alınamadı
Duruşmanın yaklaşık 2.5 saatlik birinci bölümünde dinlenen tutuksuz sanıklar İrfan Özkan ve Numan Şişman, emniyette verdikleri ifadeleri tekrarlayarak “Erhan Tuncel’in evinde iki tane 7.65’lik silah gördük” dediler. Sorgusunun yapılması beklenen Şenol Akduman ise askerde olduğu için mahkemede bulunmadı.
Coşkun İğci, Hrant Dink’in öldürüleceğini Hayal’den öğrenip, jandarma istihbarat görevlilerine bildirdiğini söylemişti.
Trabzon’da görevi ihmal suçundan yargılanan iki jandarma görevlisi de daha önce reddettikleri bu iddiayı Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz’ün başka bir ile atanması üzerine doğrulamış, İğci’den aldıkları bilgiyi üstlerine verdiklerini itiraf etmişlerdi.
Fuat Turgut yine rahat durmadı
Davanın önceki duruşmalarında saldırgan davranan ve kışkırtıcı açıklamalar yapan Yasin Hayal’in avukatı ve Ergenekon Operasyonu sanığı Fuat Turgut, tavrını bu duruşmada da sürdürdü. Mahkeme salonunda Yazar Orhan Pamuk’un, isminin “Orhan Yumuşak ya da Orhannes Pamukyan” olarak değiştirilmesini öneren Turgut, adliye bahçesinde de benzer açıklamalar yaptı. Turgut, Pamuk için söylediklerinin Elif Şafak için de geçerli olduğunu belirtti. Müdahil avukatları Turgut hakkında mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Yasin Hayal yine saldırgandı
Yasin Hayal’in daha önce adliyeye getirilirken “Orhan Pamuk akıllı olsun” sözlerini tutanağa geçiren iki polis memuru tanık olarak dinlendi. Duruşmada söz alan Yasin Hayal’in, Hrant Dink ve Orhan Pamuk’tan nefret ettiğini ancak tehdit etmediğini belirtmesi ve “Kızgınlık anında söylediğim laflardı” demesi üzerine müdahil avukatlardan Erdal Doğan “McDonald’s bombalamasından önce Hrant Dink’i tanıyor muydun” sorusunu yöneltti. Bu soruya Hayal’in “Tanımıyordum” diyerek yanıt verdiği öğrenildi. Bunun üzerine Doğan’ın, “McDonald’s olayından sonra cezaevindeyken Veli Küçük ve Ülkü Ocakları İstanbul eski Başkanı Levent Temiz’in ziyaretlerinin bunda etkisi var mı” diye sorduğu belirtildi. Hayal’in bunun üzerine panik bir halde “Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun” diye bağırdığı avukatlar tarafından açıklandı.
Duruşmalar açık olabilir
Duruşma sonrasında açıklama yapan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, “Bütün kurumlara yazılan yazılar henüz gelmemişti. Trabzon ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na verdiğimiz dilekçelerin mahkemece akıbetinin sorulmasını talep ettik. Mahkeme bunu kabul etti. Sadece Mustafa Öztürk ile ilgili olan geldi. Öztürk ile ilgili kayıtların imha edildiğine ilişkin bilgi verildi. Erhan Tuncel ile ilgili daha geniş bir talep İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan istendi. Oradan gelecek yanıt naib hakimlikle incelenecek ve mahkemeye sunulacak. Henüz buradan bir sonuç çıkmadı” dedi. Bir gazetecinin bundan sonra duruşmaların açık olup olmayacağına ilişkin sorusuna Çetin, “Evet, çünkü O.S. 18 yaşını 28 Haziran’da dolduruyor” şeklinde yanıt verdi. Çetin, Hayal’i cezaevinde iken kimlerin ziyaret ettiğine ilişkin talepte bulunduklarını, Trabzon’da kaldığı döneme ilişkin yanıt geldiğini ancak Bayrampaşa’da kaldığı döneme ilişkin yanıtın gelmediğini, buna ilişkin yeni talepte bulunduklarını söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)

Ailesi ve vekiller izledi
Yargılamayı avukatlar dışında Hrant Dink’in kardeşleri Yervant Dink ve Orhan Dink, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızları Delal ve Sera Dink’in yanı sıra DTP Diyarbakır milletvekilleri Akın Birdal ve Hasip Kaplan, ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü de izledi.

4. duruşma da gergin geçmişti
Hrant Dink davasının 4. duruşmasında sanıklar ve avukatları saldırı ve tehditlerini sürdürmüşlerdi.
Yasin Hayal’in avukatı ve aynı zamanda Ergenekon Operasyonu sanığı Fuat Turgut, Ermenilere hakaret ederken “Allah hepsini Hrantlarına kavuştursun” sözleri ile adeta Hrant Dink cinayetini sahiplenmişti.
Tetikçi O.S. ise duruşmada Dink ailesinin avukatlarından Kezban Hatemi’ye hakaret ve küfür etmişti. Dink davasının üçüncü duruşmasında da azmettirici olarak yargılanan Yasin Hayal, Rakel Dink’e laf atmış ve el sallamıştı.
Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut’un, duruşma sırasında “Hrant Dink’in Türk düşmanı olduğunu” iddia ettiği, benzeri sataşmalarda bulunduğu öğrenildi. Bunun üzerine müdahil avukatlar, Turgut’un duruşma salonundan çıkartılmasını istemişti.

Adalet nöbeti sürdü
Hrant Dink davasında adalet isteyenler, sabahın erken saatlerinde Beşiktaş İskele Meydanı’nda ‘Hepimiz tanığız adalet istiyoruz’ pankartı arkasında toplandılar. Ellerinde ‘Bilmeyen kalmadı sıra adalette’, ‘Hrant’ı çok özledik’ ve ‘Malumu ilan edin’ dövizleri taşıyan kitle, attıkları sloganlarla adaletin gerekeni yapmasını istedi. Akın Birdal, Ufuk Uras, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy, gazeteci Oral Çalışlar ve sanatçı Şevval Sam, DİSK eski Genel Sekreteri Musa Çam, EMEP İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek, DTP İstanbul İl Başkanı Halil Aksoy, SDP Genel Başkanı Filiz Koçali ile çok sayıda aydın ve sanatçı da hazır bulundu. Basın açıklaması metni Hrant’ın Arkadaşları adına Kemal Gürkan Gürses okudu. Hrant Dink’in katledilmesinden bu yana yaşanan gelişmeleri aktaran Gürses, “Kendi yurttaşlarını sırf değişik bir dinden olduğu için tehlikeli gören bir “devlet” yönetme anlayışıyla karşı karşıyayız. Hala “misyonerlik” raporlarıyla insanlar hedef gösterilmeye devam ediyor” dedi. Hrant Dink cinayeti davasının, ülke adaleti, hukuku, demokrasisi için sınav haline dönüştüğünü dile getirerek “Dink davasında adaletin yerini bulması, bu karanlık cinayetin arkasındaki sorumluların ortaya çıkarılması mümkündür. Bizim bildiklerimiz bile bu cinayetin nasıl organize bir cinayet olduğunu gösteriyor” dedi.
Bu arada ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras gazetecilerin soruları üzerine, “Dava ile ilgili bağlantıların ortaya konulması gerektiğini düşündüğünü” belirterek, Mecliste bu konuda sordukları soruların yanıtlanmadığını söyledi. Uras, şöyle devam etti: “Halbuki bu sorulara verecekleri yanıtlarla bir kararlılık ortaya konur. Belki verecekleri yanıtları yok ama Ergenekon davası ve bunun arkasındaki siyasi güçler dahil olmak üzere bizim cesur bir yargıya ihtiyacımız var. Bunun yolu, kamuoyunun bu konudaki kararlılığı ve fikri takibi sürdürmesini gerektiriyor.”

Evrensel'i Takip Et