4 Mayıs 2008 01:00
Polis işleri sermiş!
DİĞER HABERLER
Türk Tabibleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy, Ankara Tabip Odasının genel Kuruluna katılmak için gittiği Ankarada, gözaltına alındı. Gürsoyun 2004ten bu yana Basın Kanununa muhalefetten yargılandığı ve ikamet ettiği İstanbulda bulunamadığı için hakkındaki gıyabi tutuklama kararı nedeniyle gözaltına alındığı bildirildi. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi gözaltı işlemini demokrasi ayıbı olarak değerlendirirken göz önünde olan Gürsoyun genel kurul öncesi gözaltına alınmasının düşündürücü olduğunu ifade etti.
Basın Kanununa muhalefetten, 4 yıldır aranan Gençay Gürsoy, Ankarada, sabahın 05.00inde kaldığı İçkale Otelden apar topar gözaltına alınarak, İnfaz Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Gürsoyun Basın Kanununa muhalefetten hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunduğu ve dört yıldır arandığı bildirildi.
Gürsoyun, TTBnin Dergisinde çıkan bir yazıdan dolayı 2004 yılında Basın Kanununa muhalefetten yargılandığı ve ikamet ettiği İstanbulda dört yıldır bulunamaması üzerine, yargılandığı Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama emri verildiği kaydedildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan Gürsoy, önce adli tabipliğe götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi. Gürsoy, daha sonra Ankara Adalet Sarayında nöbetçi hakime ifade verdi. Gürsoyun Ankara Adalet Sarayına getirilişi sırasında, bazı TTB yöneticileri ile avukatları da adliyede bekledi. Gürsoy Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkmasının ardından, hakkındaki tutuklama kararı kaldırıldıktan sonra serbest bırakıldı. Gürsoyun yargılaması Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde devam edecek.
Demokrasi profilini gösteriyor
Adliye çıkışında açıklama yapan Gürsoy, 2000 yılında başkanlığı yaptığı bir kültür-sanat vakfının dergisiyle ilgili hakkında ön ödeme davası açıldığını, o tarihten sonra kendisine bir tebligat yapılmadığını söyledi. 2004 yılından beri de beni bir türlü adresimde bulamıyorlar. Ne hikmetse... O sıralarda İstanbul Tabip Odası başkanıyım. İki yıldan beri Türk Tabipleri Birliği başkanıyım diyen Gürsoy, avukatların özel gayretleri ile dava dosyası İstanbuldan getirilmese, belki birkaç geceyi nezakette ya da cezaevinde geçirme olasılığına da dikkat çekti. Türkiyede, demokrasinin profilini gösteren bir tablo yaşandı diyen Gürsoy, gözaltına alınmasını, Geçtiğimiz günlerde yaşanan şiddet eyleminin başka bir planda tekrarından ibaret bu. Olayın bütününe baktığınız zaman, bu bir hukuk devleti skandalıdır diye nitelendirdi.
Gözaltına alınmasının zamanlamasının 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin yaptığı açıklamalara dayandırıp dayandırmadığının sorulması üzerine Gürsoy, Bunu iddia etmek mümkün değil şu anda... Ama Türkiyede bu tip işlerin içinde olan herkes bilir ki, böyle konularla uğraşanlar hakkında, hiçbir sonuç getirmeyecek dosyalar, gerektiğinde kullanılmak için bir tarafta saklanır dedi.
Gözaltını yazılı bir açıklama ile kınayan TTB Merkez Konseyi, sorumlu gördükleri Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere yetkililerle temasa geçtikleri ve demokrasi ayıbı bu durumun biran önce düzeltilmesini istediklerini bildirdi.
Açıklamada, 1 Mayıs günü İstanbul Şişli Etfal Hastanesinde emniyet kuvvetlerinin hastaların bulunduğu ortamda gaz bombası kullanması üzerine İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında, 2 Mayıs günü suç duyurusunda bulunmasını takiben Gürsoyun gözaltına alınmasının anlamlı olduğunun altı çizildi. Açıklamada, Ülkemizin en önemli meslek/demorratik kitle örgütlerinden olan TTBnin Başkanına yönelik bu muameleyi kabul etmediğimizi, bizlere bu demokrasi utancını yaşatanlardan sorulacak hesabımızın olduğunun bilinmesini isteriz denildi.
TTB Genel Sekreteri Altan Ayaz Adliye önündeki konuşmasında Gürsoyun gözaltına alınmasını kabul etmediklerini söyledi. Konuyu İçişleri, Adalet ve Sağlık bakanları, milletvekillerine ilettiklerini, İçişleri Bakanı Beşir Atalayın da kendilerini arayarak, Serbest bırakılacak. Daha sonra kendisinin uygun gördüğü bir zamanda ifade verecek dediğini aktaran Ayaz, bu tür görüntüleri daha fazla yaşamak istemediklerini, sorumluların bunun hesabını vermesi gerektiğini ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)
Bari inandırıcı bir nedenleri olsaydı
Yaşanan olayın baskıcı, yasakçı, otoriter rejimin hızla tırmanışının bir habercisi olduğunu söyleyen DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, Bu olay Newroz ve 1 Mayısı yasaklayan anlayışın bir ürünüdür. Polis Salahiyetleri Yasasıyla, Sayın Gürsoy mağdur bırakılmıştır. 1 Mayısta Taksim de olmayı direten kişilerden biri olan Gürsoya, gözdağı vermek istiyorlar. Gözaltına alınma sebebi de inandırıcı değil. Bari inandırıcı bir sebep bulsalardı şeklinde konuşurken, yaşanan bu olaydan İçişleri Bakanlığının birinci dereceden sorumlu olduğunu vurguladı.
İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, sürekli kamuoyunun gözü önünde bulunan ve düzenlenen mitinglerin tertip komitelerinde yer alan bir kişinin, adresinden ulaşılamıyor denilerek gözaltına alınmasının hukuk dışı bir uygulama olduğunu söyledi. Uygulamaların kaynağı olan yargı kararının olmasının da bir şey ifade etmeyeceğini belirten Öndül, Hükümete muhalif olan kişilere yargı ve polis baskısı uygulandığı bu olayda da bir kez daha ortaya çıkmıştır dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, önemli bir kurumun başkanı olan bir kişiyi Sizi 4 yıldan beri göremiyoruz diyerek gözaltına almanın hiçbir açıklanacak yanının olmadığını söyledi. Özok; Uluslararası imzalanmış belgelere göre hukukun uygulanmasını istiyoruz. Aslında bunu bana değil, herkesin gözü önünde olan bir adama 4 yıldır ulaşamayan ve hukuku uygulayamayan Adalet Bakanına sormanız gerekiyor dedi.
Tepkiler yağdı
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Gürsoyun darbe günlerini hatırlatır bir biçimde gözaltına alınmasını kınadı. Gürsoyun 1 Mayısın hemen ertesi günü gözaltına alınmasının, emek örgütleri üzerindeki baskıların artacağı anlamına geleceğine işaret eden Soğancı, benzeri uygulamaların emek ve meslek örgütlerini yıldıramayacağını kaydetti.
SHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Recai Ersoy, Gürsoyun kongre öncesi gözaltına alınmasının AKPnin muhaliflerine gözdağı verme niyetinden kaynaklandığını bildirdi.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Harp da AKP iktidarı için deniz bitti diyerek, hukuk dışı ve insan haklarına aykırı uygulamaların alenileştirildiğini kaydetti.
Jeoloji Mühendisleri Odasından yapılan açıklamada da, Gürsoyun düşünceleri kamuoyunda bilinen, demokrat kimliğe sahip bir aydın olduğu belirtilerek, gözaltına alınması kınandı. İçişleri ile Adalet Bakanının kamuoyundan özür dilemesi ifade edilen açıklamada, Gürsoyun gözaltına alınması için emir verenlerin görevlerinden alınması istendi.
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen, 1 Mayısın hemen ardından gelen böylesi bir gözaltı emek ve demokrasi güçlerine gözdağından başka bir şey değildir. Emekçilere zorba kendine demokrat AKPnin bu tür uygulamalarını protesto ediyoruz dedi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, Türkiyenin önemli meslek örgütlerinden TTBnin başkanlığını yapan, kamuoyu tarafından tanınan, kimliği herkesçe bilinen, çalışmaları açık olan; toplumsal sorunlarla ilgili Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlarla görüşmelere katılan bir insanın, hukuksuz bir şekilde gözaltına alınması, olayı demokrasi ayıbı diye geçiştiremeyeceğimiz kadar bizleri derinden düşündürmektedir şeklinde açıklamasında bulundu. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et