05 Mayıs 2008 00:00

ARASIRA

Sağlık alanında “Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi bir hayli yükseldi” diye Sağlık Bakanı her yerde tekrarlıyor.

Paylaş

Sağlık alanında “Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi bir hayli yükseldi” diye Sağlık Bakanı her yerde tekrarlıyor. İnsan şaşırıyor, nasıl olur da bu hükümet halk için bütçe yapar? Sonra bir de öğreniyoruz ki bu paraların büyük kısmı özel hastanelerde birilerinin cebine iniyormuş. Şimdi de eğitim alanında özel eğitime destek veriyoruz, diyorlar. Sorgun Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde Özel Eğitim Hizmetleri bölüm başkanlığını yürüttüğüm için bu konuyla yakından ilgiliyim. Söylenenin aksine bu konuda da işin içyüzü çok farklı.
Her bölgede, ilde, ilçede yüzlerce özel eğitim veren rehabilitasyon merkezleri açıldı. Özürlü çocuğu olan veliler Rehberlik Araştırma Merkezi’ne başvurur ve gerekli koşullara uyan öğrenciler özel eğitim rehabilitasyon merkezlerine yönlendirilir. İlk bakışta ‘Devlet ne güzel yapmış’ deniyor. Ve destekleniyor da. Bu kuruluşlar bir öğrenci için devletten aldığı aylık 406 YTL parayla ayda on saat bireysel ve grupla eğitim veriyor. Yani aylık 10 saatlik eğitimle müşterinin eğitim ihtiyacı karşılanıyor. Altyapı eksikliğinden ve ders süresinin kısıtlılığından mekanik bir ilişki ve mekanik bir iletişim gerçekleştirilebiliyor. Hükümet, bütçeden ayrılan o kadar paranın belki beşte biriyle aylık 10 saat verilen eğitimin, ayda 120 saat grup eğitiminde çok kalitelisini sağlayabilir. Zihinsel engelli bir öğrencinin zihinsel performansını artırma gibi bir amaç belirlenmez. Amaç sosyal becerilerini geliştirme, iletişim becerilerini geliştirme olabilir. Bu da normal öğrencilerin bulunduğu okulda sağlanabilir. Birçok ilköğretim okulu bünyesinde, özel eğitim alt sınıf olmasına karşılık atama yapılmadığından sınıflar boş. Ve bizim beş ilçelik bölgemizde bir tek özel eğitim öğretmeni var, o da Akdağmadeni ilçesinde rehabilitasyonlarla karşılaştırılamayacak derecede kaliteli eğitim sunuyor. Bir okul bünyesinde özel eğitim sınıfı açıp, bir özel eğitim öğretmeni atandığında trilyonlar savrulmamış olacak. ‘Bu kadar basit bir çözüme neden başvurulmuyor’ sorusunu anlamak aslında mümkün. Eğitim de her şeyde olduğu gibi rantın, ticaretin kucağına itekleniyor.
2007 Aralık ayında Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) çıkarmış olduğu rehabilitasyon merkezlerine ilişkin bir genelge vardı. Genelgenin çıkış amacı, mantar gibi biten rehabilitasyon merkezlerine ayrılan kaynağın yetişmemesi. Çünkü hedeflenen kaynak ilk altı ayda tükenmişti. Her şey plansız bir şekilde çok hızlı yapılandı. MEB rantın bu kadar büyük olacağını kestirememiş. Ve kısmen de olsa ödemelere etki edecek bir genelge yayınladı. MEB, kendi yönetmeliğine aykırı genelge hazırlamak zorunda kaldı. Ve hukuken haksız olduğu genelgeyi rehabilitasyon merkezlerinin aileleri devreye sokması ile de geri çekmek zorunda bırakıldı. Bu konuda ailelerin göstermiş olduğu muhalefet, doğrudan rehabilitasyon merkezlerince yönetildi. Aslında birilerinin para derdini, ‘özürlü öğrencinin eğitim hakkı gasp ediliyor’ gibi sunmasıydı. Aileler gerçekten örgütlü olsalardı, nitelikli kamusal eğitim talebi ile çok daha az harcamayla, çok daha iyi eğitim almak gerektiğini vurgularlardı. Ama aileler destekten o kadar mahrum ki kim ne dese inanacaklar. Hatta dokunsak ağlayacaklar. İstismara çok açık bir alan.
Rehabilitasyon merkezlerinde çalışan eğitim emekçilerinin çok uzun saatler çalıştırılmasını, iş güvencesiz oluşunu, örgütsüzlüklerini anlatmaya gerek yok. Çünkü her sektörde bunlar yaşanıyor. Bu kuruluşların birçoğunun çalışanlarına maaşlarını aylarca vermemesi, yeni kurulan bir merkezin bütün yükünü taşımalarına rağmen ağızlarını açtıklarında hemen işten çıkarılmaları da olağan oldu. MEB’in kendi bünyesine kadrolu eğitim çalışanı almayıp, bu işi piyasaya koşullarına bırakması da eğitim anlayışının göstergesidir. Eğitim anlayışımız halkın parasını rant haline getirip, birilerini palazlandırırken çalışanların emeğini kanunsuz, kuralsız sömürmekte.
*Yozgat Eğitim Sen Baştemsilcisi
Mehmet Aydoğdu*
ÖNCEKİ HABER

Cezalı tersaneye ilk kaynak Başbakan’dan

SONRAKİ HABER

Denizleri herkes tanımalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa