09 Mayıs 2008 00:00

GÜNCEL

1 Mayıs sürecinde Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği siyasi tutum, O’ nun siyasi kimliğini gözler önüne serdi. Erdoğan’ın son bir hafta içinde sarf ettiği sözleri, koyu AKP yandaşı gazeteciler dahi savunamıyor.

Paylaş

1 Mayıs sürecinde Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği siyasi tutum, O’ nun siyasi kimliğini gözler önüne serdi. Erdoğan’ın son bir hafta içinde sarf ettiği sözleri, koyu AKP yandaşı gazeteciler dahi savunamıyor.
1 Mayıs gösterisini düzenleyen DİSK, KESK, TÜRK-İş gibi sendikalar için “Bunlar 500, 1000 kişiyi bile toplayamıyor” diyor. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Öfke ile konuşuyor. Kontrolünü kaybediyor. Bunun için söylediklerinin saçmalığını ve çelişkilerle dolu oluşunu fark edemiyor.
Madem 1 Mayıs göstericileri 500 kişi idi, neden bunlara karşı 30 bin polisi ve sayısını bilmediğimiz askeri seferber ettin? Neden, vapurların güzergahını değiştirdin, otobüs seferlerini kaldırdın, metroları kapattın?
İçlerinde iyi niyetli olmayan kişiler vardı diyor. Bir gösterinin engellenmesi için, tarihte böylesine bir gerekçe ileri sürülmemiştir herhalde! Türkiye’de bütün miting ve gösterilere, katılanların iyi niyeti ölçülerek mi yapılmasına izin veriliyor? 2911 sayılı Kanun’ un hangi maddesinde “gösteri yapacaklar ya da katılacaklar iyi niyetli olmalıdır” diye bir hüküm var? Erdoğan’ın kast ettiği iyi niyet-kötü niyet AKP yandaşı olup-olmamakla değerlendiriliyor. AKP yandaşı, yalakası isen iyi niyetlisin, AKP karşıtı isen kötü niyetlisin. AKP karşıtları, dolayısıyla kötü niyetliler hiçbir demokratik hak ve özgürlüğü kullanamazlar. Mantık bu.
Erdoğan, bunlar 500 kişi bile değil diye göstericileri aklınca aşağılarken, kendi anti-demokratik tutumunu da açığa vuruyor. Göstericilerin 500 kişi olduğu iddiasının, AKP’nin mitinge karşı ileri sürdüğü bütün gerekçeleri ortadan kaldırdığını fark etmiyor. Taksim’ de 500 kişi ile yapılan bir gösteri trafiği aksatmaz, esnafı-turizmi etkilemez, provokasyon kolayca önlenir vs. vs.
Hak ve özgürlükleri kullanmak için kaç kişi olmak gerekir ? 500 kişi, 1000 kişi miting yapamaz mı?
Erdoğan’ ın ağzından çıkanları kontrol edemeyecek bir ruh hali ile konuşmasının asıl nedeni, O’ nun işçi sınıfı ve emekçilerden korkmasıdır. Onların on binlerle gelip Taksim Meydanını doldurmasının ülke çapında yaratacağı etkinin farkındadır. Mart ve nisan ayındaki eylemler Erdoğan’ ı korkutmuştur. Sendika konfederasyonlarının 1 Mayıs için birleşmesi ve miting sonrası bu birliğin güçlenerek devam edeceği kuşkusu O’ nu korkutmuştur. Erdoğan’ın Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşma “mezarlıktan geçerken ıslık çalma” halidir.
AKP ve Erdoğan korkmakta haklı. İşçi ve emekçilerin muhalefeti giderek büyüyor. Taksime on binleri çıkarmamak, onların mücadelesini geriletmedi. Tam tersine, görüldüğü kadarıyla işçiler ve sendikalar daha da bilendi. Sendikalar Yasası, Grev ve Toplu İş Yasası gündeme geldiğinde, bırakın uzlaşmak, oturup konuşacak sendikacı dahi bulamayacaksınız karşınızda.
Yükselen hayat pahalılığı ve işsizlik karşısında “kötü niyeti” göreceksiniz. Sokağa dökülen emekçiler size 1 Mayıs’ taki “kötü niyetlileri” aratacak.
Kamil Tekin Sürek
ÖNCEKİ HABER

Bakandan kaçamak cevaplar

SONRAKİ HABER

8 yılda 53 işçi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...