16 Mayıs 2008 00:00
Ayaktakımından korkuyorlar
Bizler, yaklaşık 150 kişinin çalıştığı bir fabrikada çalışan bir grup Evrensel okuruyuz. Fabrikamız aydınlatma gereçleri üreten bir fabrikadır.Fabrikamızdaki sorunlarımızdan bahsetmek istiyoruz. Bilinmektedir ki fabrikalar idari bölüm ve imalat bölümlerine ayrılır
Bizler, yaklaşık 150 kişinin çalıştığı bir fabrikada çalışan bir grup Evrensel okuruyuz. Fabrikamız aydınlatma gereçleri üreten bir fabrikadır.
Fabrikamızdaki sorunlarımızdan bahsetmek istiyoruz. Bilinmektedir ki fabrikalar idari bölüm ve imalat bölümlerine ayrılır. Bizim sorunlarımızdan biri yemek, diğeri ise vergi iadelerinin ödenmemesidir.
İlk sorunumuz olan yemek hakkında İdari bölüm birinci kalite denilen yerde yemek yerken, imalat bölümü; yani biz işçiler ise hiçbir sağlık kontrolü yapılmayan sağlıksız ortamlarda yemek yiyorduk.
İkinci sorun ise patronun vergi ödemesini yapamayacağını açıklamasıdır. Açıklama yapıldıktan sonra bizler kendi aramızda toplanıp sorunlarımız için mücadele etme kararı aldık. Yapmamız gereken tek şeyin diğer arkadaşlarımızla konuşmak ve birleşmek, güçlü bir şekilde patronun karşısına çıkmak olduğuna karar verdik. Sorunlarımız giderilmediği takdirde iş yavaşlatacak, yemeğe çıkmayacak, gerektiği takdirde şalter indirecektik. Bu protestomuz bir hafta sonra bizim lehimize sonuçlandı.
Bu arada öne çıkan iki arkadaşımız işten çıkartıldı. Şimdi arkadaşlarımızın işe geri alınması için baskı yapıyoruz. Bu mektubu yazmamızın sebebi ise işçilerin birleşerek neler yapabileceğini anlatmaktır.
Hükümet, çıkarttığı SSGSS Yasası ile istihdam paketleri ile 1 Mayısta işçileri ayaklar altına alarak kimlerin safında olduğunu belli etmiştir.
Başbakanın da dediği gibi ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar evet, bu onlar için kıyamet olacaktır. Unutmamalılar ki ayaktakımı denilen bu halk onları baş yapmıştır. Baş yapmasını bilen halk yerle bir etmesini de bilir. İktidarlık, sırtını Amerikaya dayayıp yüzünü IMF ye dönmekle değil kendi halkına sahip çıkmakla olur. AKPyi bu konuda uyarıyoruz. Aksi takdirde tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır.
Bağcılardan bir grup işçi
(İSTANBUL)
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
