16 Mayıs 2008 00:00

‘Bırak geçinmeyi borç bile bulamıyoruz’


Yaşanan ekonomik kriz gittikçe etkisini gösteriyor. Her kriz döneminde olduğu gibi Ankara Mobilyacılar Sitesi (Siteler) bundan en fazla etkilenenler arasında. Emekçiler, AKP Hükümeti’nin ekonomi politikalarını sorguluyorlar.
Başbakan Erdoğan’ın ve ekonomiden sorumlu bakanların, “Ekonomik istikrarı yakaladık. Halkın gelir düzeyi arttı” şeklindeki açıklamalarına Mobilyacılar Sitesi emekçileri inanmıyorlar. Gelecekten tamamen umutlarını kesmiş durumdalar. “Daha önceden borçlanarak durumu idare ediyorduk. Ödeyemediğimiz borçlarımız yüzünden yeni borçlanmalara da gidemiyoruz” diye tepkilerini dile getiriyorlar.
Ural Yıldırım, mobilya ustası, 20 yıldır Siteler’de çalışıyor. “Daha önce Seyran Bağları’nda mobilya atölyem vardı, orada tamirat işleri yapıyordum” diyen Yıldırım, arkadaşlarının ısrarıyla 20 yıl önce sitelere geldiğini söylüyor. Bir süre arkadaşlarının atölyesinde kendisine çalışıyor. Kendi atölyesini kurduktan sonra zorluklar yaşadığını belirten Yıldırım, önceki yıllarda yaşanan krizlerden de olumsuz etkilenerek Bodrum’a gittiğini, orada altı yıl çalıştığını, fakat Bodrum’da da işlerinin iyi gitmediğini, tekrar Ankara Mobilyacılar Sitesi’ne geldiğini anlatıyor.
20 yıl önce Siteler’de işlerinin ve yaşam standartlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Yıldırım, şimdilerde ise kendisi gibi birçok esnaf arkadaşının uçuruma doğru sürüklendiğini belirtiyor. Yıldırım, “Şimdi geldiğim noktada ne kiramı ne de faturalarımı ödeyebiliyorum. Üç aylık faturalarım ödenmediğinden dolayı cezaya girdi. Yol parası vermemek için Siteler’e yakın olan aydınlık evlerden ev kiraladım, işime yaya olarak gidip geliyordum. Fakat bir süre sonra ev kirasını dahi ödeyemez duruma geldim” diye öfkeleniyor.
Eski günlere özlem
Nihat Gülsüm ise Siteler’de daha eski mobilyacı. Yaklaşık 30 yıldır Siteler’de çalışıyor. Nihat Gülsüm, Siteler’de ilk 6 yılını çay ocağında çalışarak geçirdiğini söylüyor. Daha sonra üç yılda götürü işlerde çalıştığını söyleyen Gülsüm, götürü işlerin ağır olduğunu, hiçbir sosyal güvencenin olmadığını, ne kadar iş çıkarıyorsan ücretin ona göre değiştiğini, bunun da insanı gece gündüz çalışmaya zorladığını anlatıyor. Buna rağmen bir şey kazanılmadığını belirtiyor. Gülsüm, Siteler’in önceki durumu ile şimdi geldiği noktaya dikkat çekiyor. İlk atölyelerini sekiz kardeş dayanışma içinde bir araya gelerek kuruyorlar. Zaman ilerledikçe atölyenin sekiz kardeşin ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldiğini belirtiyor.
Nihat Gülsüm, “Sigorta yok, Bağ-Kur yok, yaş 45, son yıllarda işler iyice kötüye gitmeye başladı. İş kendimizin olduğu halde zorunlu giderlerimizi dahi karşılayamaz hale geldik. Belirli yaştan sonra başka bir işletmede işçi olarak dahi çalıştırmıyorlar” diyerek, bir mobilya fabrikasına işçi olarak çalışmak için başvurduğunu, form doldurmasına rağmen henüz bir cevap alamadığını anlatıyor.
1 Mayıs’a ilk defa katıldım
AKP Hükümeti’nin uyguladığı politikaları beğenmediğini belirten Gülsüm, Başbakan’ın işçilere, “Ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar” diyerek emekçilerle alay ettiğini ve kimden yana olduğunu ortaya koyduğunu ifade ediyor. Gülsüm, “Ama ben bütün bu olumsuzluklara rağmen umutsuz değilim. Çünkü, 30 yıldır Siteler’de olmama rağmen ilk defa bu yıl 1 Mayıs’ın Siteler’de kutlandığını gördüm ve katıldım. Siteler’de çalışan emekçilerin katılımıyla iyi bir kutlama oldu. Katılım daha çok olabilirdi. Ama polisin oraya gelmesi insanları korkutuyor. Ben bile tedirgin oldum” diyor.
Çoğu esnaf arkadaşının yaklaşımının, krizin devam edeceği yönünde olduğunu belirten Gülsüm, bankaların insanları borçlandırdığını, borcu bitene kadar insanların bir şey yapamaz hale geldiğini, işlerin açılması konusunda kimsenin umutlu olmadığını, artık kimsenin hayal bile kuramadığını, sadece akşam eve bir ekmek parası götürebilmeyi düşündüğünü söylüyor. (Ankara/EVRENSEL)
Sabri Kaya

Evrensel'i Takip Et