19 Mayıs 2008 00:00
Ekonomi Tuzla esnafına nefes dahi aldırmıyor
GÜNÜN YAZILARI
Hükümet ekonomik refahtan bahsetse de iki yakasını bir araya getiremeyen esnafın payına borçlar düşüyor. Kredi kartlarına yüklenen esnaf borcu borçla kapatmaya çalışıyor. Tuzla Şifa Mahallesindeki esnaflar gibi. Türkiyede yaşanan ve büyük şirketleri çok fazla etkilemeyen ekonomik kriz en çok onların belini büküyor. Küçük esnaf kepenk indirmemek için direniyor. Tuzladaki esnaflarla yaşadıkları sorunları konuştuk.
AKP yandaşlarına çalışıyor
21 yıldır Şifa Mahallesinde terzilik yapan İsmail Özün işleri konfeksiyon atölyelerinin açılmasıyla durmuş. Kredi kartlarına yüklenen Öz, borcu borçla kapatmaya çalışırken ekonomik bir dar boğaza sürükleniyor gitgide. Ufak tefek tamirlerle günü kurtarmaya çalıştığını anlatan Öz, Zaten her şey iyice belirginleşmiş durumda, aşağıdakiler ve yukarıdakiler. Büyük sermayedarlar büyüdükçe büyüyor, küçük esnaflarsa bitiyordiyerek yaşadığı sıkıntıları anlatıyor. AKP Hükümetinin küçük esnafı istemediğini söyleyen Öz, bahsedilen milli gelir artışından paylarına borçların düştüğünü belirterek Bu gelirler birkaç yüz kişinin cebine giriyor diyor.
Her geçen yıl bir önceki yılı aradığına değinen nalbur Oktay Öztürk AKPnin kendi taraftarları ve yandaşları için çalıştığını anlattı. Bunun en iyi kanıtının mahallede kurulan KİPTAŞ evlerinin işi bilmeyen yandaşlarına verilmesi olduğunu söyleyen Öztürk Bu ihaleyi alan kişiler bir türlü işleri zamanında bitiremediler. Bizden aldıkları malzemelerin parasını ödemeyerek bizi dolandırdılar. Biz ilk bakışta bir farklılık görmüştük ancak çok geçmeden yanıldığımızı anladık diye konuştu.
Halk borç batağında yaşıyor
Sattığı malların parasını tahsil edemediğini ifade eden Öztürk, halkın borç batağında yaşadığını, kimsenin borcunu ödemesi için boğazına sarılamayacağını söyledi. Piyasada para dönüşü olmadığını vurgulayan Öztürk, mahallede inşaatlar yasak olduğu için doğru dürüst iş yapamadıklarını, mevcut durumu değiştirecek siyasi bir iradeyi göremediklerini kaydetti.
2001 yılında yaşanan ekonomik krizde dükkan açan Ali Ateşoğlu, o günden bu yana hiçbir değişim olmamasından yakınıyor. Ateşoğlu, bahsedilen milli gelir artışının esnafın cebine uğramadığını söylüyor. Şu anda olmayan bir ticaretle uğraşıyorum. Kredi kartlarımın limiti tükenmiş durumda. Borcu olmayan esnaf yok diyen Ateşoğlu mahallelerindeki çok sayıda hazır giyim atölyesinin kapandığını belirtiyor.
Açıklananrakamlar gerçeği ifade etmiyor
Devletin esnaflara uyguladığı politikaların çok ağır olduğunu dile getiren Ahmet İnan, AKP Hükümetinin milli gelire dair açıkladığı rakamların gerçeği ifade etmediğini söylüyor. Senelerdir fotoğrafçılık yapan İnan, son dönemlerde düğün fotoğraflarının bile ellerinde kaldığını, borç harç içinde düğün yapan halkın fotoğraflarını alamadığını anlatıyor. Esnafın durumunun içler acısı olduğunu belirten İnan, mahalle sakinlerinin durumunun da pek farklı olmadığını dile getiriyor.
Bir evde iki üç kişi çalışıyor, hepsinin de aldığı asgari ücret. İnsanlar markete girdiği zaman ismi cismi duyulmamış markaları ucuz olduğu için almayı tercih ediyordiyen İnan, AKPnin insanların dini duygularını sömürerek iktidara geldiğini söylüyor.
Ailemin desteğiyle ayakta duruyorum
Üç yıldır terzilik yapan Gülseren Belge ise işlerinin kötü gitmesi nedeniyle butik açmış. Fakat işler kötü gitmeye devam etmiş. Ailesinin desteğiyle ayakta durabildiğini anlatan Belge, diğer esnafların onun kadar şanslı olamadıklarını kredi kartlarına sırtlarını dayayarak borç batağına sürüklendiklerini belirtti.
Çoğunluğu işçi olan mahalle sakinlerinin alım gücünün düşük olduğunu belirten Belge, AKP Hükümeti ekonomi iyiye gidiyor diyor. Ama bu kocaman bir yalandedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Çaresizlik içinde çare aranıyor
AKP Hükümetinin rakamlarla oynayarak halkı kandırdığını anlatan Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Zülfü Erdoğan milli gelir üzerine yapılan açıklamaları şaşkınlıkla izlediğini söylüyor. İnsanların alım gücünün azaldığına değinen Erdoğan sözlerine şu şekilde devam ediyor: Bir ülkede milli gelirin yüzde 85ini 5 milyon alıyor geri kalanı da yüzde 15e kalıyorsa bunda bir anormallik vardır. İnsanlar çocuklarını yırtık ayakkabıyla oradan buradan aldıklarıyla okula gönderebiliyor. İş sizlik mahallemizin en büyük sorunudur. Dolayısıyla işsiz insanlar esnaftan alış verişini borçla yapıyor öyle aileler var ki 8-10 milyar bakkal borcu var. Halkın 1 ekmeği borca yazdıracak kadar yoksul olduğuna dikkat çeken Erdoğan, esnafın kapatıp kaçacak durumda olduğunu vatandaşın ise çaresizlik içinde çare aradığını belirtti. Türkiyede göçmen gibi yaşadıklarını dile getiren İsmail Kaya, AKPnin dışa bağımlılığı artırdığına dikkat çekti. İktidarın bir paket makarnaya oy topladığını söyleyen Kaya, milletin borç içinde yüzdüğünü söylüyor.
Evrensel'i Takip Et