22 Mayıs 2008 00:00

kraliçenin ayak kokusu!

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve Edinburg Dükü Prens Philip’in Türkiye’ye gelmesi bazı çevreler tarafından sürpriz olarak nitelendirildi.

Paylaş

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve Edinburg Dükü Prens Philip’in Türkiye’ye gelmesi bazı çevreler tarafından sürpriz olarak nitelendirildi. Bayram değil seyran değil öz deyişi ile de açıklanabilecek olan bu sürpriz gelişme, 37 yıl aradan sonra ikinci kez olması ile de dikkatleri çekti. Oysa tanınmış bir gazeteci olarak bu seyahat benim için hiç de sürpriz sayılmadı! Çünkü Kraliçe II Elizabeth gelmeden önce 2 kez beni aradı! Benim için esas sürpriz, Edinburg Dükü Philip’in gelmesi oldu. Çünkü Philip, havaya girmiş olmalı ki, geleceğinden beni bile haberdar etmemişti!
Birinci konuşmamızda havadan sudan konuştuk! Kendisine Ankara’nın içme suyu probleminin devam ettiğini, barajlardaki doluluk oranının istenilen seviyeye çıkmadığını ve gelirken kendisine ve beraberindekilere yetecek miktarda su getirmesini söyledim! Bu arada memlekette “Kırım Kongo Kenesi”nin kol gezdiğini, bu yüzden dikkatli olmasını istedim! Ayrıca mümkünse kendine benzeyen 4 ya da 5 adet Kraliçe daha getirmesini, bizim milletin Kraliçeye dokunarak ya da mıncıklayarak kendisinin gerçek yada sahte olup olmadığını anlamaya çalışacağını, İngiltere’ye morarmış şekilde dönmek istemiyorsa beni dinlemesinin şart olduğunu söyledim!
İkinci görüşmemiz daha politik ve daha entelektüel oldu! Kendisi benimle Türkçe konuşabilmek için hızlandırılmış Türkçe dersi bile almıştı:
- Dear Mr, ben var en kısa sürede ülkenize gelmek, gezmek, eğlenmek, bisiklete binmek, Türkiş lokum ve raki…!
Sanırım Kraliçe Türkiye’yi hala 37 yıl önceki gibi sanıyordu! Ona dilimin döndüğünce köprünün altından çok sular aktığını anlattım. Ona, Türkiye’de bisiklete binmenin, hele de bisiklete binerek gezmenin iyi bir fikir olmadığını, bunun Kraliçe ya da başka bir şey olmakla alakalı olmadığını söyleyerek, İtalyan sanatçı Pippa Bacca’nın başına gelenleri ve Danimarka’dan bisikletiyle tek başına yola çıkarak Türkiye’ye gelen turistin, Yozgat Sorgun’da başına gelenleri anlattım. Ve ona eğer Türkiye’ye gelirse ana yollardan dışarıya çıkmamasını ve mümkünse Anıtkabir’e uğradıktan sonra gitmesini, çünkü bu ülkede her şeye rağmen tek güvende olunabilecek yerin orası olabileceğini söyledim!
Bu arada Kraliçe, Bursa’da bulunan Yeşil Cami’yi ziyaret etmiş ve ayağına da beyaz bir patik giymiş! Bu davranışı Müjde Ar hanımefendi farklı yorumlamış:
- Belki Kraliçe’nin ayakları kokuyor onun için giydi patikleri...!
Olsun, ne olacak ki, işsizliğin tavan yaptığı, açlık sınırının gün be gün arttığı bir ortamda açlıktan nefesi kokan insanların yanına ara sırada olsa, Kraliçe ayağı koklamak hiç de fena gitmez! Ne dersiniz!...
Veli Bayrak [velibayrakveli@hotmail.com]
ÖNCEKİ HABER

ağlama

SONRAKİ HABER

Norveç’te havaalanı grevi yayılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...