22 Mayıs 2008 00:00
İnsanlık suçu olan tecrit çözülmeden orta yerde duruyor
Yaklaşık bir ay önce Adana Buruk Mezarlığında, Güven Keskinin mezarına gittiğim için gözaltına alınıp 1 gün sonra da çıkarıldığım mahkeme tarafından tutuklandım. Şu anda
Yaklaşık bir ay önce Adana Buruk Mezarlığında, Güven Keskinin mezarına gittiğim için gözaltına alınıp 1 gün sonra da çıkarıldığım mahkeme tarafından tutuklandım. Şu anda
Adana 1 Nolu F tipi hapishanesindeyim.
Daha önce hep gazetelerden, dergilerden ve kitaplardan hapishanelerde tecrit olduğunu okuyordum ama aklımda hep bir acaba sorusu oluyordu, şu an ise bu sorunun cevabı çok net, tecrit var ben bunu bizzat yaşıyorum.14 Nisanda geldim buraya oda dedikleri hücrede 10 gün tek başıma ve kimseyle konuşmadan kaldım. Gözaltındayken, hapishaneye getirilirken maruz kaldığım onursuzluğa ve kötü muameleye karşı yaptığım 4 günlük açlık grevi de, idare tarafından suç sayıldı. 1 ay boyunca bazı etkinliklere katılmama cezası verdiler.
Buradaki tecridin en önemli örneklerinden biri de abone olduğum Evrensel gazetesinin 30 Nisan 2008 sayısının tarafıma verilmemesi oldu. 30.04.2008 tarih ve 2008-22 sayılı eğitim kurulu kararında gazetenin verilmemesinin gerekçesi şöyle belirtilmiştir: Adı geçen gazete mahkemece yasaklanmamış yayın olmasına rağmen, gazetenin on birinci sayfasındaki Derviş Özkan, imzalı Merhaba şanslı gün 1 Mayıs! Başlıklı yazının birinci paragrafındaki Merhaba zulme, sömürü ve hak inkarcılarına karşı Edi Bese (Yeter Artık) eylem günü 1 Mayıs! Yine aynı yazının beşinci paragrafındaki Milyonlarca Kürt aç göçebe edilmiş, unutmayalım ki kurt ve kuzu kardeş olamayacağı gibi aç ve toklarda kardeş olamazlar. ifadeli sözlere yer verilip, halkı kin ve nefrete tetikleyip, örgüt propagandası yapılarak halkı isyana teşvik edip kışkırttığından dolayı gazetenin hükümlütutuklulara verilmemesine;5275 sayılı Kanunun 62-3 md. tüzüğünün 87-3 ve kitaplık yönergesinin on birinci (b)fıkrası gereğince; iş bu maddelere dayanılarak 30.04.2008 tarihli Evrensel gazetesinin kuruma alınmayarak iadesinin yapılmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.
Daha uzun yazmak, maruz kaldığımız tecritten başka örnekler vermek isterdim. Ancak buna gerek görmüyorum. Çünkü gazetenizde bu konuda sürekli haberler ve mektuplar yayınlanmakta. Tecriti en son verdiğim Evrensel örneğinde olduğu gibi ağırlaştırmak için ellerinden gelen hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Ama Avukat Behiç Aşçının ve iki bayanın en son yaptığı ölüm orucu üzerine bakanlığın yayınlamış olduğu 22 Ocak 2007 tarihli sohbet genelgesi uygulanmıyor. Neden uygulanmadığı konusunda da ortada herhangi bir siyasi irade görmüş değiliz. Ama bir insanlık suçu olan tecrit orta yerde duruyor. Tecrit konusunda duyarlılığınız için teşekkür ediyor, çalışmalarınızda size başarılar diliyorum.
Servet Göçmen Kürkçüler
1 Nolu Cezaevi (ADANA)