27 Mayıs 2008 00:00
AKP paketi kundir tadı veriyor
GÜNÜN YAZILARI
Başbakan Erdoğan AKPli bölge milletvekilleri ve bakanlarıyla birlikte bugün Diyarbakırda GAP Eylem Planı ve diğer bölgelerdeki öncelikli yatırımların hızlandırılması projesini açıklayacak. 9 ilin vali, belediye başkan, sanayi ve ticaret odası başkanları kitle ve meslek örgütlerinin temsilcileri ile görüşecek.
AKP hükümetinin Kürt paketi açıklayacağı şeklinde yapılan spekülasyonlar ise Başbakanın Diyarbakır ziyaretinin GAP projesi ile sınırlı olduğunun açıklanması üzerine boşa düştü. 2005 yılındaki Diyarbakır ziyaretinde Kürt sorunu benim de sorunumdur demesinin ardından sınır ötesi operasyonlarla çözümü zorlaştıran AKP hükümetinin paketinde bir tek GAP olduğu ortaya çıktı. Önce 21 Martta sonra 6 Nisanda Diyarbakıra geleceği söylenen Başbakan Erdoğanın ziyareti sürekli ertelenmiş, Erdoğan neredeyse tüm bölgeyi dolaşmasına rağmen bir türlü Diyarbakıra gelmemişti. GAPı tek çözüm gösteren hükümetin bu çözümü de işçilerin sırtından sağlayacağı ortaya çıkmış, GAPın tamamlanması için işsizlik fonunun kullanılacağı açıklanmıştı. Erdoğanın Diyarbakırda yine sadece GAP konusunun konuşulacağının açıklanması ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Baydemirin Newrozda söylediği Tama kundir ji paketa AKPê tê / AKPnin paketi kabak tadı veriyor sözlerini doğrulamış oldu.
Başbakanın Kürt karnesi zayıf
Hükümetin 5 yıllık Kürt sorunu politikasına bakınca ise sorunun vardır, yoktur, hiç olmadı sözlerinden öteye geçmediği görülüyor. Erdoğan başbakanlığının ilk yılında bir Rusya gezisi sırasında Kürt sorunu için düşünmezseniz sorun yoktur diyerek açılışı yaptı. Ancak Ağustos 2005te Diyarbakırda söylediği, İlla ad koyalım diyorsanız Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur sözleri bölge halkını umutlandırdı.
Erdoğan iki ay sonra ekim 2005te Siirtte bu kez Doğu sorunu ifadesini kullandı ve Kürt sorunu değil sorunlu Kürtler olduğunu söyledi. Erdoğan, Ülkemde birçok sorun vardır. Bu sorunlar içinde Doğu sorunu vardır, Güneydoğu sorunu vardır, Kürt vatandaşlarımın kendine ait sorunları vardır ama unutmayın ki aynı şekilde farklı etnik oluşumlara ait vatandaşlarımızın da kendine ait sorunları vardır. Bu sorunlar bizim birliğimizi, dirliğimizi tehdit eder hale getirilmemelidir diye konuştu. Bu süreçten sonra Başbakanın her açıklaması bir öncekini arattı. Mayıs 2006da AKP il kongresi için yeniden Diyarbakıra gelen Başbakan, bu kez, Kürt kelimesini, alt kimlik, üst kimlik, Türkiye vatandaşlığı gibi kavramları ağzına bile almadı. Aralık 2006da ise New Yorkta yabancı gazetecilerin sorusu üzerine Türkiyede Kürtlerin hak sorunu yoktur dedi.
Kürtleri azarlama politikası
Başbakan Erdoğanın son bir yıldır Kürt sorununu dile getirenlere karşı tutumu da dikkat çekiciydi. Ocak 2008de Diyarbakıra gelen Erdoğan kitle örgütleriyle bir araya geldi. Anadilde eğitim sorununu dile getiren Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulunu Bekara karı boşamak kolay diyerek azarlaması tepki topladı.
Demokrasi Platformu: Yalan söylemesinler
Gazetemize konuşan Diyarbakırdaki kitle örgütleri ise Başbakanın gelişinde siyasi çözüm beklemiyor. Diyarbakırda 32 kitle örgütünün oluşturduğu Demokrasi Platformunun sözcüsü Ali Öncü, Kürt sorunun ekonomik önlemlerle çözüleceğini söylemenin yalancılık olacağını belirterek, Kürt sorunu tarihsel ve toplumsal kökenleri olan siyasal bir sorundur. Çözümü de mutlaka ki siyasal olmak zorundadır. Ekonomik ilişkiler bağlamında sorunu ele almak ya da bölgenin içinde bulunduğu durumu ekonomik bir durum olarak değerlendirmek yalancılıktır, yalan söylemektir. Elbette ki bölgenin bölge insanının ekonomik ve talepleri vardır ama Kürt sorunun çözümsüzlüğünün bir sonucudur bu durum dedi. Öncü, önemli ve yaşamsal olanın siyasal mesaj olacağına dikkat çekerek şunları söyledi: Yani silahların susmasını sağlayacak mesajların verilmesidir. Ve Ankaraya dönerken de bu anlamda Diyarbakırda verilen mesajın arkasında cesaretle durabilmenin iradesini göstermektir. Türkiye halklarına bu acılar yaşatmaya; halkları aldatmaya kimsenin yetkisi yoktur. Sorunları çözecek tek yöntem demokratik tartışma zemininin özgürce yaratılmasıdır. Bunu yapacak olanlarda siyasi iktidarlardır. Kürt sorunu bölgesel kalkınma sorunu değildir. Kürt sorunu, Kürt halkının Türk halkıyla birlikte eşit özgür ve adil bir biçimde yaşma sorunudur. (Diyarbakır/EVRENSEL)
İHD: Ziyaretten beklentimiz yok
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey Başbakanın gelişinin ekonomik olduğunun altını çizerek, Türkiyede Kürt sorunu olarak ifade edilen Kürtlerin inkar edilmesi sorunu ise yaklaşık iki asırdır çözülmeyi bekliyor. Kürtlerin inkarı sorunu siyasal bir sorundur. Siyasal bir sorunu AKP hükümeti de askere havale etmiştir. Hükümetin 22 Temmuz seçimlerinden önce ve sonra göstermiş olduğu tavır sorunun siyasal zeminde asla konuşulmayacağı askeri yöntemlerle çözülmek istendiğidir dedi. Başbakanın 2005teki sözlerin arkasından durmadığına dikkat çeken Erbey, Bundan yola çıkarak bugün sarf edeceği sözlerin çok da anlamlı olmayacağı düşüncesindeyiz. İnşallah bizleri mahcup eder ve bin yıldır beraber yaşayan Türk ve Kürt halkının evlatlarının ölmemesi için çaba sarf eder. Ancak böyle bir beklentimiz ne yazık ki yok diye konuştu.
Diyarbakır Barosu: Tanım değil uygulama gerekli
Başbakan ile anadil konusundaki tartışmalarıyla gündeme gelen Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu da ekonomik çözümün yetersizliğine vurgu yaparak şunları söyledi: Biz öteden beridir Kürt sorununun sadece ekonomik değil, siyasal ve sosyal çerçevede ele alınması gerektiğini söylüyoruz. Başbakan konuyla ilgili Cumhuriyetin en ileri sözlerini Ağustos 2005te ifade etti. Bundan öteye söyleyecek sözü yoktur sanıyorum. Bu yüzden artık önemli olan bu sorunun tanımlanması değil, çözüm noktasında uygulamaya geçilmesidir. İfade edildiği gibi sadece ekonomik bazı önlemler düşünülüyorsa bu sorunun çözümüne yetmeyecektir. Siyasi çözüme uygun adımlar atılması lazım. Somut, kabul edilebilir, çözüm noktasında gerçekçi adımlar atılacağı konusunda umut sahibi değilim. Umuyorum başbakan yarın bizi yalanlar.
Elif Görgü
Evrensel'i Takip Et