29 Mayıs 2008 00:00

TABLO

Çeyrek asırdır gündemde olan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) her iktidara gelen sermaye hükümeti tarafından bölge halkına karşı bir aldatma projesi olarak ele alındı.

Paylaş

Çeyrek asırdır gündemde olan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) her iktidara gelen sermaye hükümeti tarafından bölge halkına karşı bir aldatma projesi olarak ele alındı. GAP'a dair açıklanan 17 paket hüsranla sonuçlanmışken, 18.paket AKP Hükümeti tarafından önceki gün Diyarbakır'da açıklandı.
R.Tayyip Erdoğan'ın bakanlar kafilesi ile "çıkartma" yaptığı Diyarbakır'da ; "Göç ve işsizlik için "kurtuluş reçetesi" açıklıyoruz" iddiasıyla yaptığı konuşmasında, bildik tavırla sorunları ele alması bizleri şaşırtmadı. Bölge halkı da bu kör ve inkarcı yaklaşımı ret etti zaten.
Sözde çözüm içeren pakete göre bölgede işsizlik çözülecek ve bölge halkı kurtulmuş olacak(!) Oysa bölge halkının kurtuluşunun, Kürt sorununun çözülmesine bağlı olduğunu bu ırkçı kafalar hala anlamadı.
Kürt sorunundan söz edildiği her yerde, Kürt sorununu ağzına almayan Erdoğan o bildik tekçi ve inkarcı tekerlemesini ifade etmekten kaçınmıyor.Diyarbakır'da da öyle yaptı. Erdoğan'ın; "Biz tek millet dedik, tek vatan dedik, tek bayrak dedik, tek devlet dedik ve yola böyle çıktık" sözleriyle bölge halkının sorunlarını çözeceğini iddia etmesi doğal olarak tepkilere neden oldu.
Bölgenin ekonomik kalkınma açısından Türkiye'nin birçok bölgesinden daha geride olduğu muhakkaktır. Ekonomik yatırımların yapılması gerektiği de kaçınılmazdır.Ancak, temel nedenlerini tekilleştirerek, saptırmanın bir çözüm getirmediği 30 yıllık inkarcı yaklaşımlar göstermiştir. Bu sorunun adı Kürt sorunudur ve demokratik açılımlarla çözülmesi mümkündür.Bu yaklaşımdan kaçınarak, inkar yoluna gitmek sorunu ötelemekten başka bir sonuç vermemiştir.Bundan sonra da vermeyecektir.
Bölgedeki savaşın ve sınır ötesi operasyonların tırmandırıldığı koşullarda değil 14 milyar, 114 milyar YTL kaynak aktarılsa bile bölgenin sorunu çözülmeyecektir. Şayet çözülseydi bundan önce atılan 17 adımla çözülürdü. Sonuç ortada: İşsizlik, göç, yoksulluk, savaş, sınır ötesi operasyon, kan ve göz yaşı. Olmuyor beyler olmuyor…Bu inattan vazgeçin artık!
Bu inadı sürdüren AKP Hükümeti yerel seçimler öncesi adına "istihdam paketi" dediği yasayı bölgede halka sunarken, bu samimiyetsizliği protesto eden emekçiler polis tarafından tartaklanıyordu.
Çünkü emekçiler tepkilerinde haklıydı. R. Tayip Erdoğan'ın ; " Milletimize evlat acısını yaratan bölücü terör belasının istismar ettiği yaralar bu projelerle bütünüyle kapanacaktır" sözleri de doğal olarak halkın tepkisini çekiyordu.
Bölgede işsizliğin tırmanmasına neden olan, Sümerbank, Et Balık Kurumu, Temsan, Ergani Ferro Krom, Çimento Fabrikaları ,Tekel gibi birçok Kamu İktisadi İşletmeleri'nin satılmasına sizin adına "terör" dediğiniz savaş ortamı mı neden oldu? Hadi diyelim ki bölgedeki kamu işletmelerini bu nedenle yağmaladınız! Peki batı illerindeki, TÜPRAŞ, PETKİM, ERDEMİR, TELEKOM ,Petrol Ofisi, SEKA, Limanlar… daha da sıralayacağımız bir çok KİT'i hangi nedenle yağmaladınız? Devlet ekonomiden çekilmeli, serbest piyasaya bırakılmalı dediniz ve yıllardır halkın alınterinden kesilen kaynaklarla kurulan işletmeleri özelleştirme adı altında yağmaladınız. Sonuç: İşsizlik , yoksulluk, yolsuzluk …
Peki o sizin kölesi olduğunuz"serbest piyasanız"ın yarattığı tekelci sermaye neden bölgede yatırım yapmıyor? Yatırım yapmak bir yana, gözleri hala hazinededir.
Bugüne kadar yağmalanan kamu kaynakları yetmemiş olacak ki, emekçilerden ve halktan toplanan kaynakları yağmalamak üzere yeni yasalar çıkarıldı. Sözde "istihdam" sağlayacak olan yasa ile bordro mahkumu emekçilerden kesilen kaynaklardan oluşan işsizlik fonunu, yeni işe alınan 18-29 arasındaki işçilerin primini karşılama yoluyla sermayeye aktarma uyanıklığını gösteren AKP Hükümeti oldukça pervasız davranmaktadır.Bu uygulamalar sorunu çözmek bir yana yeni sorunlar üretecektir. Çünkü patronlar bu yağmadan yararlanmak için 29 yaş üzeri işçileri işten çıkaracak ve yeni bir işsizlik yaratılacaktır.
AKP Hükümeti yerel seçimler öncesine denk getirdiği bu yasayla adeta bir taşla iki kuş vurmayı hesaplamaktadır: Birincisi, emekçilere ait olan fonları yandaş sermayeye aktarma, ikincisi ise yerel seçimler öncesi oy avcılığı amacıyla bölge halkını aldatmayı hedeflemektedir. Ancak halk bu uyanıklığı fark etmiştir.
Bu nedenle ırkçılık ve inkarcılık terk edilmedikçe,bölgede uygulamaya çalışılan sözde çözüm paketleri hiç bir sorunu çözmeyeceği gibi Türkiye'deki bir çok sorunu da çözmeyecektir. Sonuç olarak; iktidar güçlerinin yarattığı halkın sorunları üzerinden, halkın kaynakları yandaş gruplara peşkeş çekilmekle kalınacaktır.
Hasan Hüseyin Kırmızıtoprak
ÖNCEKİ HABER

Ara Sıra

SONRAKİ HABER

Lastikte grev kapıda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...