30 Mayıs 2008 00:00
ÖSS ve Gençlik
Her sene milyonlarca gencin hayatını belirleyen ve onların tüm yaşamsal ihtiyaçlarını etkileyen ÖSS, gençleri duygusal, psikolojik açıdan etkilemeye devam etmektedir.
Sınavın yaklaştığı şu günlerde öğrenciler okullarını terk ederek izin ya da rapor alarak dershanelerde yoğun etüt çalışması yapmakta, geleceğe dair beklenti, umut ve planlarının tek belirleyicisi ÖSSye hazırlanmaktadır. Gençlerin tüm becerilerini (bilgi, kişilik, zeka, disiplin) 195 dakikalık bir sürede ölçüldüğü bir seçme sınavıdır. ÖSS Kimi seçiyor, nasıl seçiyor? Tüm bunların cevabı üç saatlik sınav sonrası belirleniyor.
Gençler hiç de eşit olmayan koşullarda birbirleriyle yarışa sokuluyor. Bu seçmelerde birbirini ezerek canını yakarak rekabete sürükleniyor. Sonuç malum! Çok azı becerisi, yeteneği ve isteği doğrultusunda bir üniversiteye yerleşiyor. Kazanamayan ve üniversiteye yerleşemeyen yüz binlerce genç ise umudunu bir sonraki yıla erteliyor, ya da vazgeçiyor.
ÖSSnin liseden sonra yapılan meslek ve gelecek belirlemeye yönelik bir sınav olması, bu sınavı kazanmak dışında alternatifinin olmadığı düşüncesi gençlerde kaygı ve sıkıntılara neden olmaktadır. Sınavı kazanamaması strese, beklentisinin oluşmaması durumu ise beraberinde suçluluk, güvensizlik, değersizlik ve yetersizlik duygularını beraberinde getirmektedir.
Gençlerin tüm bu olumsuz öz değerlendirmesi hiç de objektif ve bilimsel olmayan eğitim sisteminin getirdiği, fırsat eşitsizliğinin bir sonucudur. Bu sonuç ÖSYMnin kendi yaptığı anketlerden ve istatistiklerde de kendini çok bariz göstermektedir.
ÖSYM yaptığı çalışmada ÖSSyi kazanan öğrencilerin başarılarını etkileyen faktörleri araştırmış anne-babası eğitimli, gelir durumu iyi, kardeş sayısı az, metropol illerde olan dershanelere giden, özel ders alan çalışma koşulları iyi olan gençlerin sınavda daha başarılı olduklarını tespit etmiş. Bu etkileyen faktörleri belirlemek için çok bilimsel çalışmalara da gerek yok. Tüm bu faktörler eğitim sisteminin bir parçası olan ÖSSnin ne denli adil ve eşit olduğunu gözler önüne seriyor.
Tüm bu koşullara rağmen başta eğitimcilerin, sonra ailelerin yüksek düzeydeki başarı beklentileri ve gencin tek kurtuluşunu ÖSSyi kazanmak olarak görmesi gençlerde doğru bir yaklaşım değildir.
Gençlerin bu olumsuz duygulara kapılmamasının, geleceğe umutla bakmasının tek koşulu eşitlikçi, adil, parasız ve bilimsel demokratik eğitimdir.
Özlem BAHADIR
Psikolojik Danışman(İZMİR)
Evrensel'i Takip Et