02 Haziran 2008 00:00
Kürtlerin kitabı yoktur demesinler diye...
Diyarbakır Kültür Sanat Festivalinde Uluslararası Ehmedê Xanî Sempozyumu gerçekleştirildi
8. Diyarbakır Kültür Sanat Festivali etkinlikleri kapsamında düzenlenen Uluslararası Ehmedê Xanî Sempozyumu dünyanın çeşitli yerlerinden Kürt araştırmacıları ve Kürdologları bir araya getirdi.
Sempozyumda Kürt diline önemli katkıları bulunan edebiyatçı Ehmede Xanînin yaşamı, eserleri ve Kürt halkı açısından önemi konuşuldu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda yapılan sempozyuma belediye başkanlarının yanı sıra kitle örgütü temsilcileri, yurtdışından gelen bir çok akademisyen, yazar ve edebiyatçı katıldı. Salona sığmayan yüzlerce kişi Kültür Müdürlüğünde kurulan barkovizyonla sempozyumu izledi. Açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir Ehmedê Xanînin 300 yıl önce Kürt çocuklarının kendi dilleriyle okuması için Nubahar adlı eserini yazdığını hatırlatarak, Maalesef üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen Kürt çocukları hala kendi dilleriyle yazamıyor. Ama Xanî ve onun gibi emek verenler sayesinde Kürtler artık birlik sahibidir. Ulusal bilince sahiptir. Kürtler bu birlik çerçevesinde kendi diline, kültürüne ve kimliğine sahip çıkıyor. Onun derdi kendi ismini değil Kürt Dilini ve o dili konuşan halkın bayrağını gökyüzünde dalgalandırmaktı. Yani Seydayê Xanî sorumluluk ve vicdan sahibi bir alim olarak halkının şöhretini kendi şöhretine tercih etmiştir. Bu anlamda Seydayê Xanî tepeden tırnağa namustur. Başkaları Kürtlerin kitabı yoktur, Kürtler aşktan ve ilimden nasipsizdirler demesinler diye bu kadar cefa çekmiştir dedi.
Araştırmacı yazar Abdullah Varlı ise o dönem Müslümanların medreselerinde felsefenin yasak olduğunu ancak Ehmedê Xanînin felsefe okutturduğunu belirtti.
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Kadri Yıldırım ise Xanî, Kürtçenin eğitim dili olarak kullanılması için çocukların eğitimine önem vermiştir. Suriyeli yazar Jan Dostda Ehmedê Xaninin Ortadoğunun ve Kürtlerin ortaya çıkarması gereken bir hazine olduğunu ifade etti. Konuşmacılardan, Izeddin Mıstefa Resûl Xannin en önemli eserlerinde Mem û Zin e değinerek, Xanînin eseri bir Kürt ansiklopedisidir. Tarihte birçok yazar tarafından Mem û Zin hikayesi yazılmış ancak Xanînin eseri Kürt halkı üzerinde hepsinden daha etkili olmuş ve Kürt halkının folkloru halini almıştır dedi.
İranlı Kürt araştırmacı Perviz Cihani de, Ahmedê Xanînin Mem û Zin destanında kullandığı söz sanatları üzerinde durdu.
İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan, Xani Kürt dilinin yazılı haline gelmesiyle gelişip kalıcı hale geldiğine inandığı için Kürtçe dilini bilinçli olarak yazıda kullanmıştır derken, Ehmedê Xani ve Müzik konusunda sunum yapan Dilbilimci Zana Farqini, Xaninin eserlerinde müzik enstrümanı ve makamını iyi işlediğini dile getirdi. Bir başka konuşmacı Tehsin İbrahim Doski ise Xaninin Kürt halkının esaretine vurgu yaparak, gelecekte daha özgür olma yolunu gösterdiğini söyledi.
Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Halil Rahman Acar, Xani felsefesinin bir yaşam felsefesi olduğuna ifade ederek Xaninin edebiyatında ulusallığın ön planda olduğunu vurguladı. Sempozyum Ehmedê Xanî'nin Mem û Zîn'i ve Kürt Milli Uyanışının Ortaya Çıkışındaki Rolü başlıklı oturumla sona erdi. Araştırmacı Martin van Bruinessen, ulusal hareketlenmelerin olduğu dönemde milliyetçilik yapmak amacıyla Xaninin eserlerinin de dergilerde ve gazetelerde kullanıldığını söyledi. Bruinessen, O dönemde Xani dışında yazanlar da vardı. Ancak bunlar sofistike bir dille yazıyordu. Xani ise daha serbest ve ulusal bir dille yazıyordu. Xani sanki bir Kürt devleti ister gibi yazıyordu diye konuştu. Abas Vali, Her ideoloji bir sorun üzerinden harekete geçer. Xani de Kürtlerin bağımsızlık sorunundan hareket etmiştir. Xani, Kürtler arasındaki anlaşmazlığa ve yabancıların hükümranlığına çözümler bulmaya çalışmıştır değerlendirmesini yaparken, yazar Remezan Alan ise Xaniden önce de iktidardan uzak olan şairlerin ve eserlerinin hiçbir değeri yoktu. Bu şairler sorunların çözümümün kaynağını devlette buluyorlardı. Ancak Xani iktidar olgusunu dikkate almıyor. Ve bu temelde eserlerini yazıyor şeklinde konuştu. (Diyarbakır/EVRENSEL)