02 Haziran 2008 00:00
EVRENSELden
Türkiye, son birkaç yıldır, Kürt sorununda silah dışındaki yöntemlerin, demokratik çözüm arayışlarının ötelendiği bir süreci yaşıyor
Türkiye, son birkaç yıldır, Kürt sorununda silah dışındaki yöntemlerin, demokratik çözüm arayışlarının ötelendiği bir süreci yaşıyor.
Siyasal iktidarın, Kürtlerin seçerek Meclise gönderdiği vekilleri köşeye sıkıştırarak, bölgede kendi konumunu güçlendirme hesabının dışına çıkamadığı, generallerin ise, demokratik çözüm isteyenleri, terörün siyasallaşmasına destek vermekle suçlama eğilimi biliniyor. Buna askeri politikalara angaje olan tüm kesimler eklenebilir.
Öte yandan, son yıllarda asker cenazelerinde annelerin feryatları yanında, artık bu savaş için yeter demeye başlamış olmaları, halkın artık bu sorunun silahla, savaşla çözülemeyeceğine dair inancını gösteriyordu.
Toplumun geniş kesimlerinde ciddi bir demokratik talebi olduğu çok açık. Türkiye Barış Meclisinin çağrısıyla dün Kadıköyde gerçekleştirilen miting bu açıdan büyük bir önem taşıyor. Emek ve demokrasiden yana partiler, sendikalar, meslek örgütleri, yüzlerce aydın, kadın örgütleri, İHDden Mazlum-Dere kadar belli konularda farklı bakış açılarına sahip insan hakları örgütleri, Pir Sultan Abdal Derneği ve daha pek çok yapı, bu mitinge güç verdiler.
Kadıköyde hep bir ağızdan Yeter! Çözüm İstiyoruz diye seslenenler, Kürt sorununda demokratik çözüm talebine çok güçlü bir vurgu yapmış oldular. Bunun Türkiyenin batısındaki en büyük metropolden yapılmış olması da ayrıca anlamlıydı. Bu irade, Çözüm isteyen Türkiye görüntüsünü bütün çıplaklığı ile açığa çıkarırken, Türkiyenin çözümsüzlükte ve savaş yönteminde ısrar eden kesimlerini de, demokratik çözüm siyasetine doğru zorluyor.
Başbakan Erdoğanın Diyarbakırda yaptığı son konuşmasında, 2005 Ağustosunda Diyarbakırda yaptığı konuşmanın çok gerisine düştüğü görüldü. Dolayısıyla, Kadıköyde ortaya çıkan talebi AKP iktidarının demokratik çözüm yönünde ne kadar değerlendirmeye çalışacağı doğrusu meçhul.
Ama demokratik çözüm isteyenler bu konudaki ısrarlarını sürdürmek durumundadır. Çözüme kadar.
Türkiye Barış Meclisi, üç yıldır emeğin ardından, demokratik çözüm talebini kitlesel bir biçimde ve ortak bir ses olarak alana taşımayı başararak çok önemli bir iş yapmıştır. Bu süreç, demokratik çözüm yönünde değerlendirilmelidir. Halk, Türkiye emekçileri bunu bekliyor.
İyi haftalar.