05 Haziran 2008 00:00

Hayatın içinden bir kesit: 'Küçük Burjuvalar'

Maksim Gorki tarafından 1901 yılında yazılan ve devrimin habercisi olarak nitelendirilen Küçük Burjuvalar eseri, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ.)Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro bölümü öğrencilerinin bitirme oyunu olarak sahnelendi.

Paylaş

Maksim Gorki tarafından 1901 yılında yazılan ve devrimin habercisi olarak nitelendirilen Küçük Burjuvalar eseri, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ.)Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro bölümü öğrencilerinin bitirme oyunu olarak sahnelendi. Oyun 22 Haziran'da İstanbul'da bu yıl ilki düzenlenecek olan Konservatuarlar arası tiyatro festivalinde sahnelenecek.
Azeri uyruklu Doç. Cahangir Novruz yönetiminde üçüncü ve dördüncü sınıfların oynadığı oyunda, birinci ve ikinci sınıf öğrencileri ise teknik anlamda oyuna katkı sundular.
Maksim Gorki'nin 'Küçük Burjuvaları' Rusya'daki Çarlık yönetiminin yıkılışına ve bambaşka dönemin başlangıcına tanıklık eden devrimin habercisi niteliğinde görülür. Oyunda çalkalanan bir yaşamın aile içinde yarattığı fırtınanın izleri anlatılıyor. Küçük burjuva zihniyetini ve yaşantısını bir ressam gibi ortaya koyduğu Küçük Burjuvalar eseri ile Gorki, pansiyonerleriyle, çalışanlarıyla, aile üyeleri ile birlikte süre giden hayatın nasıl olup da bir fırtınaya dönüştüğüne, bu fırtınanın sebebine ve kimin haklı kimin haksız olduğuna yöneltiyor seyirciyi.
Hayata anahtar deliğinden bir bakış
Gorki Küçük Burjuvalar'da didaktik bir dil kullanmadığı için seyirci, oyunda kendisine daha rahat yer bulabiliyor. ÇÜ. Üniversitesi tarafından sahnelenen oyun dekoru, makyajı kostümü ile bir öğrenci oyunundan çok profesyonel bir tiyatro performansına sahip. Teknik oyunculuk ilkelerinden uzak bir şekilde sahnelenen oyunda seyirciler kendi hayatlarından birer kesit bulabiliyor oyunda. Bu da oyuncu ve izleyici arasındaki mesafeyi kısaltıyor. İzleyiciler bir tiyatro oyunu izlemekten çok anahtar deliğinden kendi hayatlarını gözetledikleri hissine kapılabiliyor. Oyunu izlemeye gelen üniversite öğrencisi kendisini oyunda bir yere yerleştirirken, oyunu izleyen okulun kantin görevlisi oyunda ' Babamı gördüm, amcamı gördüm kendimi gördüm' diyebiliyor.
Oyuncular adına görüştüğümüz, oyunda Moskova'da okumuş ve babasını ve ailesini beğenmeyen Piyotur karakterini canlandıran Onur Dilber, Gorki'nin eserinin 1905 Devrimi'nin habercisi olduğunu belirterek, 'Biz biraz daha kuşak çatışması üzerinde durduk' dedi. Mezuniyet oyunlarının genellikle toplumsal bir kaygı gütmediğine dikkat çeken Dilber, bunun nedenini mezuniyet oyunlarının birer sınav olduğunu belirterek açıklıyor. Ancak kendilerinin dekoru, ışığı kostümü ve oyun ile topluma ayna tuttuklarına inandıklarını söyledi. Dilber ayrıca Rus ekolünü bilen bir hoca ile Gorki çalışmalarının kendilerine çok şey kattığını ifade ederek, oyunda insanların bir tiyatro oyunundan çok hayatlarından bir kesit izleterek izleyiciye ayna tutmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Mayıs ayı boyunca sergilenen oyun, Adana'da 7 Haziran günü ÇÜ Afife Jale Salonunda son kez sahnelenecek. Oyun ayrıca 22 Haziran'da bu yıl ilki düzenlenecek olan Konservatuarlar arası tiyatro festivalinde sahnelenecek tiyatro severlere duyurulur. (Adana/EVRENSEL)
Cumali Akkaş
ÖNCEKİ HABER

Rigaudias ve Aksu Mor Çatı için sahnede

SONRAKİ HABER

Altın Koza Uluslararası Film Festivali başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...