09 Haziran 2008 00:00

KONUM

Yaşanan kuraklık sonrasında sorun ve tepkilerini yüksek sesle dillendirmeye başlayan Bölge’deki üreticileri ardı sıra ziyaret eden Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Baykal, çözüm vaadinde bulundular

Paylaş

Yaşanan kuraklık sonrasında sorun ve tepkilerini yüksek sesle dillendirmeye başlayan Bölge’deki üreticileri ardı sıra ziyaret eden Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Baykal, çözüm vaadinde bulundular. Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’da açıkladığı ‘GAP Eylem Planı’ ile sadece üreticilerin değil, halkın bütün sorunlarını çözeceklerini söylerken, Baykal da Ş. Urfa’da düzenlediği ‘Tarım ve Çiftçi Kurultayı’nda, “Türkiye için barış, refah ve bölgesel adaletsizliği ortadan kaldırma projesi” olarak adlandırdığı GAP’ın tamamlanması konusunda hükümetin takipçisi olacaklarını dile getirdi. Erdoğan ve Baykal’ın bölge gezilerinde çözüm adına GAP dışında bir şey söyleyememeleri, burjuva siyasetin bu düşman kardeşlerinin sorunlar karşısında aslında aynı noktada durduklarını bir kez daha gösterdi. Daha önce Kürt sorununu ağzına almayan Baykal’ın, daha önce Kürt sorununu ağzından düşürmeyen Erdoğan’dan nöbeti devralarak “Etnik kimlik kişinin şerefidir, devletin de iftiharıdır, zenginliğidir” demesini de burada hatırlatmak gerekiyor.
Başbakan Erdoğan’ın şaşaalı bir toplantı ile açıkladığı ve 4 milyon kişiye istihdam sağlayarak bölgede açlık ve yoksulluğu çözeceği vaat edilen GAP Eylem Planı, Hasankeyf’te binlerce yıllık tarihi sular altında bırakacak Ilısu Barajı ile birlikte, Cizre ve Silvan’da iki sulama barajı yapılmasından ibaret bir projedir. Bu projeye göre, yapılacak sulama barajları ile sulama destekli tarım artacak, tarımsal sanayi güçlenecek ve böylece 4 milyon kişiye istihdam sağlanacak. Bu projenin özetinin özeti budur! Başbakan Erdoğan, “Bu bir proje değildir, bir eylem planıdır” dese de, ortada borcunu ödemek için toplayacağı yünlerle ip yapıp satmayı hesaplayan Nasrettin Hoca’nın, koyunların geçtiği yollara yerleştirdiği çalılardan başka bir şey bulunmamaktadır. Ş. Urfa’da yolu 14 YTL ücretle çalışan bir kadın tarım işçisi tarafından kesilen Baykal’ın da, partisinin düzenlediği ‘Tarım ve Çiftçi Kurultayı’nda, GAP Projesi’nde söylenenler dışında bir çözüm önerisi olmamıştır.
Kürt sorununun demokratik çözümünü esas almayan hiçbir yaklaşımın bölgenin sorunlarını çözme şansı bulunmadığını, dolayısıyla sorunları çözme adına geliştirilen ekonomik, sosyal plan/projelerin, sorunun üstünü örtmenin ötesinde bir işlevi bulunmadığını daha önce defalarca dile getirmiştik. Bugün Erdoğan ve Baykal’ın temsilciğini yaptıkları burjuva siyaset geleneği, 80 yıldan fazla bir süredir Bölge’de yarı feodal dini, aşiretsel unsurlara dayanmaktadır. Bugün “Bölge’de 75 Kürt milletvekilim var” diyen Başbakan Erdoğan’ın bu vekillerinin kaçı aşiret reisi, dini lider, büyük toprak sahibi kastının dışında yer almaktadır? Toprakları ağalar tarafından işgal edilen ve sorunlarının çözümü için yıllarca AKP’nin kapılarını aşındıran Diyarbakır’ın Sinan köylüleri, “Biz ağaları, ağalara şikayet ediyorduk” diyerek bu gerçeği yaşayarak öğrenmişlerdir. Bugün Bölge’de halkın yüzde 59’unu topraksızlar ve toprak sahiplerinin yüzde 67’sini 50 dönümden az toprağı olanlar oluşturmaktadır. Yine Bölgede’ki 248 bin tarım işletmesinin sadece yüzde 1’i, işlenen toprakların üçte birini ellerinde bulundurmaktadır. Bütün sorunları çözecek sihirli değnek olarak sunulan sulama barajları tamamlansa bile, işletmelerin yüzde 61’i sulanacak arazinin sadece yüzde 10.5’ini işleyecekken, sulanacak arazilerin yarısı işletmelerin yüzde 6.2’si tarafından işlenecektir.(1) Bu rakamlar bize, Bölge’de toprakların büyük kısmının küçük bir azınlığın elinde bulunduğunu ve GAP hedeflerine ulaşsa bile asıl olarak bu büyük toprak sahiplerine yarayacağını söylemektedir. Kürt yoksullarının payına düşen, yine traktör kasalarında üç beş kuruşa amelelik yapmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Erdoğan ve Baykal’ın Bölge gezileri, DTP’nin kuraklık mitingleri gibi gelişmeler, önümüzdeki dönem topraksız Kürt köylülerinin ve küçük üreticilerin biriken öfkelerinin ve taleplerinin ülke gericiliği ve bölgedeki dayanaklarıyla çatışma ve mücadelede daha da öne çıkacağı şimdiden söylenebilir. Bu bakımdan sınıf partisi ve bölgedeki demokrasi güçlerinin Kürt sorununun demokratik çözümü, koruculuğun tasfiyesi, köye geri dönüş koşullarının yaratılması, tarım ve hayvancılığın desteklenmesi, GAP’ın halkın çıkarlarını gözeten bir proje haline getirilmesi ve toprak reformunun gerçekleştirilmesi gibi sorun ve talepleri birleştiren bir hatta mücadeleyi ilerletmesi, giderek önem kazanmaktadır.
(1) Veriler Hacettepe Ünv. Sosyoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Şevket Ökten’in ‘GAP Bölgesi’nin Sosyo-Kültürel ve Yapısal Özelliklerinin Aile Yapısına Etkileri’ ve Ankara Ünv. Ziraat Fakültesi’nden Doç. Dr. Bülent Gülçubuk’un ‘GAP Öncesinde ve Sonrasında Toprak Mülkiyet Yapısı ve Bölüşüm İlişkilerinde Değişim’ konulu araştırmalarından alınmıştır.
Çetin Diyar
ÖNCEKİ HABER

Zap’a hava operasyonu

SONRAKİ HABER

Mağduriyet bölgesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa