11 Haziran 2008 00:00

Hasan Sağlam: ‘Arıyorum’


Veng u Vaz, geniş ve güçlü bir sesin kendi coğrafyasından damıttığı “hallerle” hazırlanmış bir albüm.
Üç dil ile Zazaca, Kürtçe ve Türkçe şarkı söyleyen Hasan Sağlam, bu üç dilin bir sanatçıyı nasıl çoğalttığını bir kez daha gösteriyor… Veng u Vaz gürül gürül akan Munzur’un sularından ilham alan ezgilerden oluşuyor. Sağlam’la Veng u Vaz’ı konuştuk…

Üç dilin sesleriyle söylüyorsun, bize bu üç dilin, seslerinin yaşadığı coğrafyayı, senin müziğine etkilerini anlatır mısın?
Doğduğum toprakların dil, renk, ırk, cinsiyet farkı gözetmeksizin her insana eşit bakma ile birlikte doğaya, ateşe ve suya ait özel sevgisi ve gelenekleri var. Derin vadiler, kadim sular, yaşlı ağaçlar bana bunu öğretti. Ve öğrendiğim bu üç dilden, ezilen halkımın sorunlarını, acılarını, coşkusunu seslendirmeye çalıştım. Ölümler sürgünler, kaybedilmeler… O kadar acılı bir coğrafya ki hangi dilde anlatsam yetmiyor. Ağıtların, hüzünlerin, sevdaların, ölümün, yaşamın içinden geçen düşler, o eşsiz doğanın sesi ile birleşip yüreğimdeki perdeleri harlandırıyor. Bu durumda çok dilin ciddi anlamda avantajlarını yaşıyorum. Bu büyük zenginlik ile ezgileri arıyorum.

Ne zamandan beri müziğin içindesin, şu ana kadar yapmak istediklerinin ne kadarını yapabildin dersek?
Her çocuk şarkı söyler, ama bazıları sonra bırakırlar. Ben devam edenlerdenim.13 yaşımda bağlama çalmaya başladım.14 yıldır müzikle uğraşıyorum. Yapmak istediklerim o kadar çok ki, henüz azını yapabildim diyorum. Zazaca opera harika olurdu mesela, ama yapamadık.
Tamamı Zazaca bir şiir albümü, buna benzer şeyler. Şu an sadece iki albüm ve bir kitap kısmını yaptım. Bununla birlikte öğrenmeye ve aramaya devam ediyorum.
Uzun gibi görünen zaman aslında hızla akıp gidiyor. Dersim coğrafyasında gün ışığına çıkmamış ezgilerin peşindeyim. Bu konu ile ilgili çalışmalar içerisindeyim. Çünkü yaşlılarımız klam deryası…

Halk türkülerinin yanında, kendi türkülerini de besteliyor ve söylüyorsun. Şiirler yazıyorsun… .Şiirler besteliyorsun. Şiir ve müzik aynı ırmakta yaşayan balıklar gibidir. Müziğinle eşleştirirsen, şiir müziğinde nasıl bir yerde?
Bizim kültürümüzde tarihin öyküsünü klamlar taşımış, onun için geçmişten gelen klamlar tarihi bilmemizde en masum belgelerdir. Bu gelenek bana şunu öğretti ki, sanatçı yaşadığı dönemin tanığıdır, sesidir kulağıdır, gözüdür. Tanık olduğum şeyleri şiir ve müzik eşliğinde anlatmak önemliydi benim için ve sözün önemi hala kıymetlidir bende. Bundan dolayı bazı şair dostlarımın şiirlerini de bestelemeye çalışıyorum.”şiir romanın orta sayfasıdır” diyorum ve müzikte sözün gücüne inanırım. Şiirin o lirik atmosferini, imge zenginliğini melodiyle birleştirmeyi ayrı bir güzellik olarak görüyorum.

Veng u Vaz’a gelirsek… Sesini, çığlıklarını, müzikal birikimini tam olarak yansıtabildin mi bu albümde?
Elbette değil. Her şey o kadar hızlı ki, durmadan yaralı doğuyor günler. Hangisine yetişebilir ki insan. Söylenecek çok şey var elbette. İnsan aradıkça öğrenebiliyor ve öğrendikçe öğretici olabiliyor.
Albüm sürecinde yaşananlar da etkili. Şu an müzik endüstrisindeki kriz de etkili. Birikim yaşadıkça ve yoğunlaştıkça, aradıkça oluyor. Dediğim gibi arıyorum.
Özgün E. Bulut

Evrensel'i Takip Et