20 Haziran 2008 00:00
Kara Katür Yazılar
Başbakan Tayyip Erdoğanın geçtiğimiz gün yapmış olduğu AKP Grup toplantısı, gerek partisine oy verenler, gerekse oy vermeyenler için bir hayli yararlı oldu!
Başbakan Tayyip Erdoğanın geçtiğimiz gün yapmış olduğu AKP Grup toplantısı, gerek partisine oy verenler, gerekse oy vermeyenler için bir hayli yararlı oldu! Zira büyük bir çoğunluk memleketin nereye doğru gittiğini az çok kestirebiliyordu ama ne ile gittiği konusunda bir hayli şüpheleri vardı! Başbakan grup toplantısında işte bu bilinmezliği açıkladı: Tren!
- Sayın başbakanım bu tren yolculuğu iyi hoş da malumunuz benim seçim bölgemden henüz tren geçmiyor! En yakın istasyonda biraz bekleseniz de seçim bölgemi şöyle bir gezip gelsem!
- Yahu sayın milletvekili, teknolojinin ne kadar ilerlediğinden haberin yok galiba! Laptop diye bir şey var, bağlan internete seçim bölgene topluca mail at! Okuyan okusun, okuyamayan da okuyandan öğrensin!
- İyi de sayın başbakanım madem teknoloji bu kadar ilerledi neden trene biniyoruz ki?
Şu an birçok okuyucumun, iyi de kardeşim başbakana böyle söz söyleyecek bir milletvekilinin o trende ne işi var dediğini duyar gibiyim. Zira değil tren, başbakan tahterevalli ile gideceğiz dese sesini çıkarmayacak olanlar var! Bakın neler demiş başbakan:
- Ben iki şeye güveniyorum. Bir millet, ikincisi sizlersiniz. Sizin birliğiniz bütünlüğünüz benim için çok önemli. Bu tren yoluna devam edecek, buna emin olun. Trenden inenler bir daha binemez.
Bu konuşmanın, AKPnin Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlunun danışmanlıktan istifa etmesinden sonra yapılmış olmasının da bir başka önemi var. Her ne kadar Çamuroğlu bunu kendi üstüne almasa da ve Ben trenden inmedim, sadece görevimden istifa ettim dediyse de bu konuda yapılan değerlendirmeler hiç de Çamuroğlunu doğrulamıyor. Kaldı ki Çamuroğluna, bu trene binmemesi gerektiği, bu trenin hızlı değil kara tren olduğu, bu trenin makinistinin ABD, kondüktörünün AB olduğu, daimi yolcularının cemaat, kaçak yolcularının ise yanar döner (nam-ı diğer dönek) takımından olduğu yıllar öncesinden söylenmişti. O günlerde bunu söyleyenleri ağır bir dille eleştiren Çamuroğlu, Alevi açılımı keşmekeşinin büyüsüne kapılarak geç de olsa söylenenlerin safsatadan ibaret olduğunu anlamış gibi görünüyor. Görünüyor diyorum, zira trenden inmediğine göre çok anlamış gibi bir hali de yok:
- Sayın başbakanım, hani bana Alevi açılımı konusunda söz vermiştiniz,
hani açılımı açacaktınız! Ayıp ayıp, açacağım diyorsunuz açmıyorsunuz!
- Yahu Çamuroğlu çok safsınız! Ne açılımı! Sen bunu söylememiş ol, ben de duymamış olayım! Ne demiş atalarımız, açtırma kutuyu söyletme kötüyü!
Veli Bayrak
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
